"دمّرت" - Translation from Arabic to Turkish

    • mahvettin
        
    • mahvetti
        
    • yok etti
        
    • mahvettim
        
    • yok ettim
        
    • yok ettin
        
    • yok etmiş
        
    • yok ettiğini
        
    3 aydır süren gizli operasyonu mahvettin. Open Subtitles لقد دمّرت للتوّ ثلاثة شهور من العملِ السرّي
    Hiç sanmıyorum. Sahip olduğum her şeyi mahvettin sen. Sadece iyiliğinin karşılığını veriyorum. Open Subtitles هيهات، فإنّك دمّرت كل ما أملكَ، وإنّي سأرد لكَ المعروف لا أكثر.
    Sonra kendini bilmezin biri geldi ve her şeyi mahvetti. Open Subtitles ثم قال أحدهم ملاحظة سخيفة دمّرت كل شيئ
    - Güzelim bahçemi mahvetti. - Hey, bak, Joy, "Aynasızlar" burada. Open Subtitles ــ لقد دمّرت حديقتي الجميلة ــ انظري (جوي)، عاد برنامج (كابس)
    Ve... Oldu da. FBI ajanını yok etti. Open Subtitles وقد كان كذلك، دمّرت عميل المباحث الفدرالية.
    Üzgünüm her şeyi ben mahvettim. Burada olmasaydım, dışarı çıkabilirdin. Open Subtitles آسف أنّى دمّرت كلّ شىء، لو لم أكن هنا، لكان بإمكانكِ الخروج
    Kızınız için elimden gelen her şeyi yapardım ama çukuru aylar önce yok ettim. Tamam. Open Subtitles لبذلت أيّ شيء لأجل ابنتك، لكنّي دمّرت الينبوع منذ أشهر.
    30 yıl önce ailemi yok ettin. Open Subtitles أنت دمّرت عائلتي قبل 30 عاماً.
    O videoyu yayınlayarak Theissens'in hayatını mahvettin. Open Subtitles حسناً، لقد دمّرت حياته عن طريق نشر ذلك الفيديو.
    Beni imkansız bir maceraya gönderdin! - Hayatımı mahvettin! Open Subtitles أرسلتني في مساعٍ مستحيلة أنتَ دمّرت حياتي
    Hayatında yakaladığın bütün fırsatları mahvettin. Open Subtitles وقد دمّرت كلّ فرصةٍ سنحت لك في الحياة
    Cadılar bayramını, Şükran gününü Noel'i be Paskalya'yı mahvettin. Open Subtitles لقد دمّرت عيد القدّيسين و عيد الشُكر..
    Dünyamı bir kere mahvettin. Şimdi sıra bende. Open Subtitles ‫دمّرت عالمي يوماً ما ‫والآن حان دوري
    Hayatımı mahvettin! Open Subtitles لقد دمّرت حياتي
    Medya hayatlarını mahvetti. Open Subtitles وسائل الإعلام دمّرت حياتهم، وأنتم
    Onunla işim bitti benim. Juliette'in hayatını mahvetti. Open Subtitles انتهيت منها، لقد دمّرت حياة جولييت
    Ve sonra, laboratuvar yapımı melez denen yaratıklar... Batı Yakası'nı mahvetti. Open Subtitles ثم مخلوقات مصنوعة في المختبرات تسمى "مهجّنة" دمّرت الساحل الغربي
    Bomba bize doğru gelmeye hazırlanan bir askeri konvoyu yok etti. Open Subtitles القُنبلة دمّرت موكباً للجيش كان على وشكِ التحرُّك نحو مُجمَّعنا
    Köyümü yok etti, şaraplarımı... - ...sahip olduğum her şeyi. - Haklısın. Open Subtitles لقد دمّرت قريتي وكروم العنب وكلّ ما أملك
    Sanırım çocuk bakıcılığı işini mahvettim. Open Subtitles أظنني دمّرت مستقبلك في العمل كجليسة أطفال.
    Acı çünkü harika ve küçük bir aileyi mahvettim. Open Subtitles إنها مرّة لأنّني دمّرت بشكل جزئي عائلة صغيرة رائعة
    FBI'ın Culpepper ve Kadjic'le ilgili sahip olduğu tüm kanıtları yok ettim. Open Subtitles لقد دمّرت كلّ الأدلة التي لدى مكتب التحقيقات الفيدرالى (عن (كالبيبر) و(كادجيك
    Zaten her şeyi yok ettin. Open Subtitles الآن، بعد أن دمّرت كلّ شىء
    Kraliçe, babamın inandığı her şeyi yok etmiş. Open Subtitles الملكة دمّرت كلّ شيء عاش أبي في سبيله يومًا.
    Telefonla ulaştığımız bir Pentagon yetkilisi A.B.D. füzelerinin atmosfere girmekte olan bir astroidi yok ettiğini doğruladı. Open Subtitles قد صرَّح بمكالمة هاتفية بأنّ القذائف الأمريكية قد دمّرت كويكباً تسلّل إلى الغلاف الجوي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more