"دوافع" - Translation from Arabic to Turkish

    • sebebi
        
    • sebep
        
    • nedeni
        
    • sebepleri
        
    • amacı
        
    • dürtüler
        
    • güdüleri
        
    • sebepler
        
    • motive
        
    • sebebim
        
    • motivasyon
        
    • amacım
        
    • nedenler
        
    • dürtü
        
    • gerekçe
        
    Hiçbir gerçek sebebi, hiçbir psikolojik motivasyonu olmaksızın yaptı bunu. Open Subtitles هذه هي المشكلة هي فقط قامت بذلك من دون سببٍ وجيه و من دون دوافع نفسية
    Bu olayda hiçbir ipucu... ..hiç parmak izi, sebep, şüpheli yok. Open Subtitles والان لديك قضية بدون أى أدلة بدون بصمات بدون دوافع , بدون مشتبه فيهم
    Onların nedeni başka birşey -- nedenleri protesto, nedenleri bir fikir, nedenleri kahkahalar. TED لديهم دوافع اخرى مدفوعين بالاحتجاجات, مدفعوين بالرأي مدفوعين بالضحك
    Ama para bulmak için sebepleri var. Evine el koyulacak. Open Subtitles ‫ولكن لديه دوافع للرغبة في المال ‫وستُسحب منه ملكية شقته
    Başka bir amacı olmadan birinin beni beğendiğini anlamak sana zor geliyor ama aşkımızın gerçek olduğuna saygı göstermelisin. Open Subtitles أعلم أنه من الصعب التصديق بأنه قد يعجب بي أي شخص دون وجود دوافع خفية ، ولكن عليك أن تحترم أن حبنا حقيقي.
    Elbette bazen kontrol etmeyi tercih etmediğimiz dürtüler vardır... Open Subtitles بالطبع , أحياناً يكون لدينا . . دوافع نفضل ألا نتحكم بها
    Her şeye rağmen, insan güdüleri, sizin aklınızı hep karıştırır. Open Subtitles بِغض النظر عن دوافع الناس لقد صُمموا لكى يُهاجموك
    Dr Jackson'ı burada tutan sebepler hep duygularıyla bezeli, hep öyleydi. Open Subtitles الدكتور جاكسون لديه دوافع للبقاء هنا مصبوغة بنوع من العواطف وكان دائما كذلك
    İnsanlar duygularıyla motive olurlar ama her insan farklı şeylerden motivasyon bulur. TED و حيث أن دوافع الناس دوافع عاطفية ، ولكن نوعية تلك الدوافع مختلفة من شخص لآخر
    Len'i öldürmek için bir sebebim yok. Open Subtitles ولماذا أفعل هذا؟ ليست لدي دوافع "لقتل "لين
    ...evlilik dışı ilişkiler hakkında ciddi boyutta motivasyon olduğunu inceledik. Open Subtitles وقد لاحظنا مجموعة واسعة من دوافع الجماع خارج نطاق الزوجية
    Ve sürekli bunun sebebi olmayan bir cinayet olduğunu söyleyip duruyor. Open Subtitles و قد كانت لديه تلك الفكرة التي تزن على رأسه عن الجريمة من دون دوافع
    Maddi bir sebebi olamaz. Adamın karısı değil, sevgilisiymiş. Open Subtitles ليس لديها دوافع مادية إنها صديقته وليست زوجته
    Bence cinayet için yeterince sebep var. Haksız mıyım? Open Subtitles أظن أن هناك دوافع لجريمة القتل، أليس كذلك؟
    Kadın vahşice katledilmiş Sebep: Open Subtitles لقد قتلت الزوجة نيرميا بقوة دوافع مجهولة
    Hiçbir bencilce nedeni olmadan düzgünce hayır işi yaptın. Open Subtitles لقد قمت بعمل خيرى لائق بدون اى دوافع انانية
    Başka bir deyişle onun veya bir başkasının fedakârlık kapasitesinin sebepleri neydi? TED بعبارة اخرى، ما هي دوافع قدرته أو قدرة أي شخص آخر على الإيثار؟
    Başka bir amacı yoktu başka bir planı yoktu. Open Subtitles ولم يكن لديك دوافع خفية، لم يكن لديه على جدول الأعمال.
    Büyük bir şirketin mirasçısının babasının imparatorluğunu dağıtmasını sağlamalıyız. Çeşitli politik dürtüler, anti-monopolist yaklaşımlar vesaire söz konusu. Open Subtitles أترى، لديك دوافع سياسية مختلفة ومشاعر مضادة للتلاعب بها لتوضع في الاعتبار
    Knox'un güdüleri için bir şey diyemem. Open Subtitles ولا يمكنني التحدث عن دوافع نوكس
    Hiçbir şeyden korkusu olmadığını gösteren halkımın, hiç bir mantıklı temele dayanmadan, yıkıntı halindeki kiliselerden eşyaları almamız gibi, asla düşünülmemiş sebepler göstererek ayaklanma çıkarmak büyük bir vefasızlıktır. Open Subtitles نعتبر أنه من الجحود أن شعبناً ورعايانا يثورون ضدنا بدون أي دوافع
    İnsanların da böyle motive olduğunu sanıyorsanız o zaman tüm teşvikler, tüm iş ahlakı ve ikramiye sistemi ve benzeri şeylerin hiçbiri bir anlam ifade etmez. TED فإذا اعتقدت بأن لدى الناس دوافع كهذه، ثم كل الأشياء عن الحوافز، جميع الأشياء حول مدونة قواعد السلوك ونظم المكافآت وهلم جرا، ليس لها أي معنى
    Size şimdi yalan söylemem için sebebim yok. Bu doğru! Open Subtitles لا أملك دوافع للكذب عليك، لكنها الحقيقة
    Hep gizli bir amacım mı olması lazım? Open Subtitles هل لتر تحتاج دائما دوافع خفية؟
    Sanıyorum çoğumuz için daha önemli olan ideal nedenler vardır. Open Subtitles انا اعتقد انه بالنسبة للعديد منا هناك دوافع مثالية التي هي أكثر أهمية
    Çünkü Beth'in yaptığı her şeyin doğasında karanlık bir dürtü vardır. Open Subtitles لأن كل ما تعمله "بيث" ينبثق في خَلَدها من دوافع معتمة.
    Polisin elinde herhangi bir ipucu bir gerekçe var mıydı? Open Subtitles هل كان لدى الشرطة أي خيوط , أو دوافع , أي شئ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more