| Neden O sabah öyleydi bilmesem de, dışarı baktığımda, eğer gitmezsem üç küçük çocuğumun da öleceğini fark ettim. | TED | ولكن لا أعرف لماذا في ذاك الصباح بالتحديد عندما نظرت خارجاً، أدركت أنه إن لم أغادر، فقد يموت أطفالي الثلاثة. |
| O sabah daha önce hiç hissetmediğim şekilde uyandım. Gerçekten. | Open Subtitles | لقد صحوت في ذاك الصباح ,شاعراً بإحساس لم أشعره من قبل |
| Sen O sabah giderken bunu açıkca ifade etmiştim sanırım. | Open Subtitles | فقبل أن تغادرى فى ذاك الصباح ، أعتقد أننى قد كنت واضحاً معك تماماً |
| O sabah kadının kız kardeşinden bir telefon aldım.. | Open Subtitles | تلقيت مكالمة ذاك الصباح من أخت هذه المرأة |
| geçen sabah neden aceleyle geldiğin şimdi anlaşıldı. | Open Subtitles | لهذا أنت كنت في الدّاخل مثل هذه العجلة ذاك الصباح. |
| O sabah uyanırken ölebileceğini düşünüp düşünmediğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان قد استيقظ ذاك الصباح يفكر بأنه قد يموت |
| O sabah uyanırken ölebileceğini düşünüp düşünmediğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان قد استيقظ ذاك الصباح يفكر بأنه قد يموت |
| İşte O sabah seni ve neleri kaybettiğimi anladım. | Open Subtitles | فقد أدركت فى ذاك الصباح أنى فقدتكِ، وماذا فقدت معكى |
| O sabah neden söylemedim bilmiyorum ama söylemeliydim. Hayır. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا لم أقولها ذاك الصباح وكان يجب علي ان افعل. |
| O sabah yatakta sana asla birşeyler okumamalıydım. | Open Subtitles | كان لا يجب عليّ أن أُخبرَك عن الملف في ذاك الصباح في السرير |
| O sabah ona çekicilik yapmadığın görülüyor. | Open Subtitles | يبدو انك لم تعطيه حبل في ذاك الصباح المنشود |
| O sabah gizlice dolabına girdim. | Open Subtitles | تسللت إلى خزانتك ذاك الصباح وأخدت قميصك المطرز الأحضر |
| O sabah gizlice dolabına girdim. | Open Subtitles | تسللت إلى خزانتك ذاك الصباح وأخدت قميصك المطرز الأحضر |
| O sabah kiliseden dönerken ne kadar sıkıcı olduğundan bahsetmiştin. | Open Subtitles | ذاك الصباح بعد عودتنا من الكنيسة تأففت من مدي رتابة الأمر |
| O sabah tepeye tırmanırken erkekler mutluydu. | Open Subtitles | الرجال كانوا سعداء" "وهم ذاهبون لأعلى التل ذاك الصباح 9-1 |
| Baban O sabah hiç şaşırmadı. | Open Subtitles | والدكِ لم يفاجأ بما حدث ذاك الصباح |
| Allard O sabah hayatımızı kurtarmıştı. | Open Subtitles | آلاراد" أنقذ حياتنا ذاك" الصباح , لنعترف بذلك |
| Yüzüğü O sabah aldım. | Open Subtitles | لقد اشتريت هذا الخاتم ذاك الصباح |
| Evet, ve sonra, her şeyin üzerine kendimi geçen sabah nerede buldum? | Open Subtitles | نعم , ثم لتضيف على كل هذا أين وجدت نفسي ذاك الصباح ؟ |
| geçen sabah oradaydım. | Open Subtitles | وهذا سرّ تأخري في ذاك الصباح |
| Size de anlatayım, geçen sabah, ...birlikte duştaydık... | Open Subtitles | -دعاني أخبركما، ذاك الصباح في الحمّام ... -ماذا؟ - هيّا . |