Pisliğin tekidir ve sandığı kadar da zeki biri değil. | Open Subtitles | إنّه أحمق نوعاً ما وليس ذكيّا كما يعتقد حاله |
Lütfen zeki, motive edici ve bir şirket sponsorluğunda ders öğretmeyecek biri olsun. | Open Subtitles | رجاءً أن يكون شخصاً ذكيّا و متحمّسا.. ولا يدرّس لنا فقط الدروس المدعومه من الشركات الدعائيه. |
Ne inanılmaz derecede zeki, ne de güzel ama ben onu seviyorum. | Open Subtitles | إنه ليس ذكيّا جدًا، ولا جميلًا حتى لكنّني أُحبّه، أتعلمين لماذا؟ |
Bu taraf için yeterince sert değil ve belki, sadece belki diğer taraf için de yeteri kadar zeki değil. | Open Subtitles | ليس شديدا كفاية لهذا ، وربما أقولربما... -ليس ذكيّا كفاية ليُواجه من في الخارج |
- zeki olsaydım burada olmazdım, Marc. | Open Subtitles | لو كنت ذكيّا لما كنت هنا الآن |
Ne kadar zeki olduğunuz, nitelikleriniz. | Open Subtitles | كم أنتَ ذكيّا, جودتكَ الخاصّة... |
Nate, Wes'i aramayacak kadar zeki, ama bizim kuçuya bak. | Open Subtitles | كان (نيت) ذكيّا جدّا ليتصّل بـ(ويس) على جوّاله لكن انظري إلى هاتف الجرو |
Nate, Wes'i aramayacak kadar zeki, ama bizim kuçuya bak. | Open Subtitles | كان (نيت) ذكيّا جدّا ليتصّل بـ(ويس) على جوّاله لكن انظري إلى هاتف الجرو |