Ta ki bunun asla olmayacağını söylemeye hazır olana kadar. | Open Subtitles | إلا إذا كنت ستقول الأن بأن ذلك لن يحدث أبدا |
Farklı olduğumuzu bildiğini ve muhtemelen bunun asla değişmeyeceğini ama bunu aşmamız ve birbirimizi kollamaya başlamamız gerektiğini söylemişti. | Open Subtitles | بأنها تعلم أننا مختلفون و أن ذلك لن يتغير أبداً و لكن تعلم، كان يجب أن نضع ذلك خلفنا |
Hiç kimse, küçük bir çocuk olarak, Böyle bir şeyin olmayacağını söyleyemez, çünkü bu fikri anlayamadığını fark edecek kadar akıllı değilsinizdir. | TED | وكاطفال ، لا أحد يمكنه القول أن ذلك لن يحدث لأنك أحمق لدرجة عدم ملاحظة أنك لا تستطيع فهمها |
O yüzden git başkasına Wonka'lık yap, çünkü Buna izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | إذن إذهب لفعل ذلك في مكان آخر لأن ذلك لن يحدث |
- Bu çok kolay olmayacak. - Ne gerekiyorsa yapın. | Open Subtitles | حسنا ذلك لن يكون جيدا أفعل كل ما هو ضروري |
Kararı bana hiç danışmadan, sanki ikimiz üzerinde hiçbir etkisi yokmuşçasına aldın. | Open Subtitles | لقد اتخذت قرارك من دوني كما لو أنّ ذلك لن يؤثر علينا |
Ailemiz gerçekten ama gerçekten iyi durumda ama senin ve benim bildiğimiz gibi babam etrafta olsaydı Bu asla olmazdı. | Open Subtitles | العائلة تبلي حسناً جداً جداً وأنتِ تعلمين وأنا أعلم بأن ذلك لن يحدث أبداً إن كان أبي معنا |
Problemlerden nefret ederim. Üstelik bu dediğini denesen bile bir işe yaramazdı. | Open Subtitles | أننى أكره المشاكل بالإضافة إلى , إذا فعلت ذلك لن تنفعهم بشئ |
Kontrolü ele almam... ve bunun bir daha olmamasını sağlamam gerekiyordu. | Open Subtitles | عليّ أن أسيطر والتأكد من أن ذلك لن يحدث مجدداً. |
Ama bilim adamları uzun bir süre bunun ... ... asla mümkün olmayacağını düşündüler. | TED | لكن العلماء ضلوا لوقت طويل يعتقدون أن ذلك لن يكون ممكناً ابداُ |
- Romalılar ve taşralılar. Mark Antony'yi oynamak istediğini biliyorum ama bunun bize faydası yok. | Open Subtitles | الرومان و المواطنون , نحن نعرف بأنك تريد أن تؤدي دور مارك أنطوني , لكن ذلك لن يفيدنا |
Artık,endişe etmene gerek yok çünkü bir daha Böyle bir şey olmayacak . | Open Subtitles | ليس عليك أن تقلقي لأن ذلك لن يتكرر مرة أخرى |
Ve Böyle bir şeyin tekrar olmaması için elimizden gelenin en iyisini yapacağız. | Open Subtitles | و بالتأكيد سنفعل ما بوسعنا لنتأكد أن ذلك لن يحدث مرة أخرى |
Cümlemi bitirmeme bile gerek yoktu çünkü Böyle bir şey hiç gerçekleşmedi. | Open Subtitles | لا يجب أن أنهي تلك الجملة ، لأن ذلك لن يحدث |
Buna gerek yok. Ne oldu? | Open Subtitles | لا,لا,لا,لا,لا,يا عزيزتى ذلك لن يكون ضرورى |
Buna gerek kalmayacak. | Open Subtitles | سأحب أن أرى ذلك لن أضطر لفعل ذلك سأذهب فقط للشرطة |
Herşeyi elime yüzüme bulaştırdım ama bu bir daha olmayacak. | Open Subtitles | لقد عملت امورا غير جيدة لكن ذلك لن يحدث ثانية |
Bir daha olmayacak. - Beni mi görmek istemiştiniz Bay Shue? | Open Subtitles | ذلك لن يحدث ثانية هل أردت رؤيتي , سيد شو ؟ |
Ama işimize yaramaz çünkü benimle alakalı hiçbir şey istemiyor. | Open Subtitles | لكن ذلك لن يفيدنا لأنها لا تريد أي علاقة بي |
Bu asla olmayacak. Yetişmemiz gereken bir uçak var. | Open Subtitles | حسناً، ذلك لن يحدث أبداً علينا اللحاق بطائرة |
Ayrıca ancak bir felaket olursa işe gitmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | عدا ذلك لن نضطر إلى الذهاب إلا إن كانت هناك كارثة ما |
- Bu bir tuzak olmalı. - Beni yalnız bırakın. | Open Subtitles | انه فخ لك, انت تعلم ذلك لن ادعها تموت بمفردها |
Bu yüzden gerçekten iyimserim, ... ... ve bence, umarım, yaşlılık dönemi rüyası gerçekleşmeye ... ... başlamadan önce, çok uzun sürmeyecek. | TED | انا حقاً مُتفائلة وأعتقد ان ذلك لن يستغرق وقتاً طويلاً, اتمنى ذلك حتى يتحقق حُلم العمر والكبر في السن هذا |