Onu gören herkes, onu hiç görmediği konusunda ısrar eder. | Open Subtitles | وكل شخص رآها, يُصرّ فجأة انها لم يراها مطلقا . |
- Şoför onu canlı gören son kişiymiş. - O şoförü sorgulamak istiyorum. | Open Subtitles | - سائق التاكسي هو اخر شخص رآها على قيد الحياة اريد استجواب السائق |
Güvenlik kamerasında görüntüleri var. Birileri mutlaka onu bir yerlerde görmüş olmalı. | Open Subtitles | فقد رصدناها بكاميرا المراقبة لابدّ و أنّ أحدهم قد رآها بمكان ما |
Fikrini Facebook'a koyduğunda Kamerunlu bir devlet memuru bunu gördü ve ona bir devlet hibesi sağlamayı başardı. | TED | عرض الفكرة على الفيسبوك، حيث رآها أحد المسؤولين الكاميرونين الحكوميين وتمكن من تأمين منحة حكومية له. |
Chuck'ın gördüğü seri no'lar sahte bir kalıp paranın uzantısı. | Open Subtitles | الارقام التسلسلية التي رآها تشك هي لسلسلة عمليات تزوير لعملات |
Son gören kişinin cesedinin başında dururken bulduk. | Open Subtitles | تقف عند جثة رجل الأمن والذي هو آخر واحد رآها مع التاج |
Bana sordu, çünkü onu dün gece son gören kişinin ben olduğumu sanıyorlardı. | Open Subtitles | نعم ,لقد إستجوبنى لأنه كان يظن أننى آخر من رآها |
Bir tanesini gören birini tanıyan birini tanıdığını söylüyor. | Open Subtitles | تقول أنها عرفت شخصاً عرف شخصاً رآها رأى ماذا ؟ |
Bay Yang oğlunu görmek için Seul'e gittiğinde onu yolda görmüş. | Open Subtitles | سيد يانج ذهب الى سيول لرؤية إبنه ولقد رآها في الشارع |
Ve en kötüsü de, yalnızca 3 hafta önce açıklandı, birçoğunuz da görmüş olmalı, The Economist. | TED | والأسوأ من هذا كله، فقد أٌصدرت منذ ثلاثة أسابيع، وقد رآها معظمكم ، ذي ايكونومست. |
İki tanık kadını olay mahallinde mi görmüş yani? | Open Subtitles | أتعنى مع وجود شاهدين رآها وهى تتسكع فى المكان ؟ |
Belediye başkanı onu nezarette gördü ve yeniden ayakları üzerinde durasıya kadar onu kendi evine aldı. | TED | وعندما رآها العمدة في الحبس أخذها إلى بيته حتى تستطيع الوقوف على قدميها. |
Şimdi, herhangi biri, sen dahil, kadını öldürülürken gördü mü? | Open Subtitles | والآن , هل من أحد بالإضافة إليك رآها بالفعل وهى مقتولة ؟ |
Şimdi, herhangi biri, sen dahil, kadını öldürülürken gördü mü? | Open Subtitles | والآن , هل من أحد بالإضافة إليك رآها بالفعل وهى مقتولة ؟ |
Gözetmenin şimdiye kadar gördüğü en iyi sürüş olduğundan bahsetmiş miydim? | Open Subtitles | هل قلت أن الممتحِن قال أنها أفضل قيادة رآها في حياته |
Karşınıza çıksın ve başına gelenleri anlatsın çıplak gözleriyle gördüğü şeyleri anlatsın. | Open Subtitles | دعيه يقف أمامك و يخبرك بما حدث له الأشياء التي رآها بعينيه |
Ve gördüğü yerlerden, gördüğü şeylerden... söz eder. | Open Subtitles | و الأماكن التي يتحدث عنها التي تواجد بها. الأشياء التي رآها. |
Kendisini gördüğünü düşünen her kimsenin yetkililerle iletişim kurması isteniyor. | Open Subtitles | وعلى أي شخص يعتقد أن رآها أن يتصل بالسلطات المختصة |
Görevlileri sorguladık. Kimse görmemiş. | Open Subtitles | لقد أستجوبنا موظف المرآب موظف الإستقبال لا أحد رآها |
Her seferinde birisi onu gördüğünde günahı onun ruhuna yeniden işleniyor. | Open Subtitles | ، لذا كل ما رآها أحدهم خطيئتها ستتجدد كل مرة |
Ama kendisini Harlan'da görürse fikrini değiştirmeyeceğine dair garanti veremiyor. | Open Subtitles | رغم أنه لو رآها في " هارلن " فلن يضمن أنه لن يغير رأيه |
İçinizden biri onu partide, eve giderken ya da bir arabaya binerken görmüştür belki. | Open Subtitles | ربما أحد منكم رآها بعد الحفلة في طريقها إلى المنزل أو ركبت إحدى السيارات |
Bu pozu daha önce de görmüştüm, ikimiz de gördük. | Open Subtitles | لقد رأيت هذه الوضعية من قبل كلانا رآها |
- Hey, hiç kimse bilmiyor. Kimse görmedi ama sen. | Open Subtitles | -لا أحد يجب أن يعرف ، لا أحد رآها إلا أنت |
En son manavın yanında saat 9 civarında görülmüş. | Open Subtitles | آخر من رآها كانت في سوق البقالة في التاسعة مساءً |
Tüm saygımla söylüyorum, belki de onu gördüğüne inanmak istiyorsunuzdur. | Open Subtitles | مع كلّ الاحترام المستحق، ربّما أنت بحاجة لتصديق بأنّه رآها. |