Yedi tanesi tamamen aynı, ve sekizincisi baş aşağı çevirilmiş. | TED | يتطابق سبع منهم تماما لكن الثامن مقلوب رأسا على عقب. |
Şuna bak. Ne kadar aptal görünüyor baş aşağı, değil mi? | Open Subtitles | إنظر إليه يبدو أحمق و هو رأسا على عقب اليس كذلك؟ |
Biz de belki bu planı ters yüz etmeliyiz diye düşündük. | TED | هكذا اعتقدنا أنّه ربّما علينا قلبُ هذا الغلاف رأسا على عقب. |
Fikir, bu belgesel işinin yönünü değiştirmek, ters yüz etmekti. | TED | كانت الفكرة لتأخذ شكل عمل وثائقي يقلبها رأسا على عقب. |
İki yabancının gelip burayı alt üst etmesine neden izin veriyorsun? | Open Subtitles | لماذا تتركىن غريبين يدخلون المنزل و يقلبوه رأسا على عقب |
En azından dünyayı tersine çevirecek tuhaf fikirleri olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | غير انه ابن الحاخام على الأقل أعرف التالي إنه لا يملك أفكارا غريبة عن قلب العالم رأسا على عقب |
Yazıcı en basit şekli ya da en karmaşık şekli yaptığıyla ilgilenmez, bu da bildiğimiz şekliyle tasarım ve üretimi tamamen tepetaklak ediyor. | TED | لا تهتم الطابعة إن كانت تصنع أبسط الأشكال أم أعقدها، وهذا يقلب التصميم والتصنيع كما نعرفه رأسا على عقب. |
Zordu, çünkü iki hafta boyunca neredeyse her gün baş aşağı asılıydım. | Open Subtitles | وكان الخام، لكان معلقا رأسا على عقب تقريبا كل يوم لمدة أسبوعين |
ve önemli olan budur. Dünyanın geleceği bir ağ olacak, bir piramit değil, baş aşağı dönmüş bir piramit değil. | TED | مستقبل العالم سيكون من خلال شبكة تعارف، وليس هرما، هرما مقلوبا رأسا على عقب. |
İki gün boyunca, baş aşağı çukurda asılı kaldım. | Open Subtitles | لقد عُلّقتُ رأسا على عقِب في الحفرة لمدة يومين |
Çoğu kaynayan su tanklarına baş aşağı sokulduğunda bile hâlâ can çekişiyor. | Open Subtitles | كثيرة لا تزال تكافح وهي مغمسه رأسا على عقب في خزانات المياه والبخار، |
baş aşağı, hareketli şerite diziliyorlar ve boğazları kesiliyor. | Open Subtitles | تتدلى رأسا على عقب على حزام ناقل، وتشق حناجرهم، |
Bu ufak sahtekarı bulmak için Bu kasabayı ters duz edeceğim | Open Subtitles | سأقلب هذه البلدة رأسا على عقب حتى أجد هذه المحتاله الصغيره |
Avukatım seni tüm paran dökülünceye dek ters çevirip sallasın da gör! | Open Subtitles | محامي فقط سوف يقلبك رأسا على عقب ويهزك حتى تخرج كل اموالك |
diye düşündüm. Ve yaptım, ters uçuşu öğrendim ve akrobatik uçuş eğitmeni oldum. | TED | و فعلت ، تعلمت كيف أطير رأسا على عقب و أصبحت مدربة طيران بهلواني. |
Peki bunu ters çevirip işi en öne alsak? | TED | ولكن ماذا لو قلبناها رأسا على عقب وفكرنا بالمهمة أولًا؟ |
Özellikle de resim ters dururken. Burada işin içine genel yüz tanıma programı giriyor. | TED | خصوصا وانها مقلوبة رأسا على عقب انت تشرك تلك البرمجيات للتعرف على الوجوه العامة هناك |
Ama yakında serbest bırakılacak ve birlikte dünyayı alt üst edecekler. | Open Subtitles | لكن قريبا سيطلق سراحه ومعا، سيقلبان العالم رأسا على عقب |
O noktada, bütün evrenin alt üst olacak. | Open Subtitles | وعند هذه النقطة، سيكون لديك كامل الكون تتحول رأسا على عقب. |
Burayı alt üst edeceğiz. | Open Subtitles | سنقلب هذا المكان رأسا على عقب نعم،انه مثاليُ. |
Sizi bilmem ama çocuklar, ben buraya geldiğimden beri sanki tüm dünyam tersine döndü. | Open Subtitles | لا أعلم بشأنكم يا أصدقاء و لكن منذ أن وطأت قدماي هذا المكان أحسست أن حياتي إنقلبت رأسا على عقب. |
Avustralya'lıların en iyi yanı alışkanlıkları gereği dünyaya tepetaklak bakmalarıdır. | TED | الشيئ اللطيف حول الأستراليين أن من عادتهم النظر الي العالم رأسا على عقب. |