| Neyse, çok şükür gittiler. Artık etrafı biraz gezebiliriz. | Open Subtitles | حمداً لله أنهم رحلوا يمكننا الآن أن نتجول حول المكان |
| - Güle güle. Neyse, çok şükür gittiler. Artık etrafı biraz gezebiliriz. | Open Subtitles | حمداً لله أنهم رحلوا يمكننا الآن أن نتجول حول المكان |
| Tüm arkadaşlarım gitti. Ernessa tüm zamanını Lucy'nin odasında geçiriyor. | Open Subtitles | جميع أصدقائي رحلوا أرنيسا قضت كل وقتها في غرفة لوسي |
| Yemeğe misafirleri vardı, sonra herkes gitti. | Open Subtitles | لقد دعوا الضيوف للغداء لكنهم جميعا رحلوا |
| gitmişler. Kimse yok. Hadi uzayalım. | Open Subtitles | لقد رحلوا ، لا يوجد أحد هنا فلنذهب من هذا المكان |
| Kendi özgür iradeleriyle İsrail'e gitmiş olsalardı, ...o zaman memnun olurmuş. | Open Subtitles | لو رحلوا الى اسرائيل بمحض ارادتهم لكان أفضل لكان أكثر سعادة |
| Gördün mü, annen haklıymış, gittiler. | Open Subtitles | أمكِ كانت على حق. لقد رحلوا جميـعاً. من فضلك لا تبكي، يا حبيبتي. |
| Burada altın çıkınca, bir şeylerini almadan çekip gittiler. | Open Subtitles | بعد أن نفد الذهب من هنا.. أولئك الذين كانوا يديرون تلك الأشياء رحلوا و تركوا كل شيء |
| Pederler ve keşişler bizi bıraktılar. Çekip gittiler. | Open Subtitles | . أمّا القساوسة والرُّهبان فقد رحلوا و تركونا |
| gittiler, gittiler. Ne güzel bir şarkı. | Open Subtitles | رحلوا , جميعهم رحلوا يا لها من أغنية جميلة |
| Gezegenlerde toplama yapmak için buradan gittiler. | Open Subtitles | لقد رحلوا إستعدادا للهجوم على الكواكب المختلفة |
| Yanlarında kaldığım çift bu sabah Paris'e gitti. | Open Subtitles | الأشخاص الذين كنت أقيم معهم رحلوا إلى باريس هذا الصباح |
| - Muhammed burada kaldı, sadece zayıf olanlar gitti. | Open Subtitles | إذا كان محمد قد بقى , أذن فإن الضعفاء فقط من رحلوا |
| Owen, sonsuza kadar burda kalamaz. Bütün arkadaşları gitti. | Open Subtitles | أوين، لا يستطيع البقاء هنا إلى الأبد أغلب أصدقائه رحلوا |
| Kötü hissetmelerini sağlamış olmalıyım ki parayı almadan çekip gitmişler. | Open Subtitles | و أظن أننى جعلتهم يشعرون بذنبهم لأنهم رحلوا و تركوا النقود |
| - Kahretsin. gitmişler. - Geyik'e filan mı çarptın? | Open Subtitles | اللعنة ، لقد رحلوا هل صدمت ايلاً او شي ما ؟ |
| Bildiğim her şey, değer verdiğim herkes, hepsi yok olup gitmiş. | Open Subtitles | كل شيء عرفته، كل شخص كنت أهتم به، كلهم قد رحلوا. |
| Çoğu depremde öldü... kalanlarda otoyoldaki... küçük evlerde yaşamaya gitti. | Open Subtitles | الأغلبية ماتوا في الزلزال والناجون رحلوا بعيداً ليسكنوا في بيوت صغيرة على جانب الطريق السريع |
| Benim arkadaşlarım, Pushkin'in de dediği gibi ya yoklar, ya da çok uzaklardalar. | Open Subtitles | اصدقائي البعض منهم مات و الآخرين رحلوا بعيدًا |
| Eğer ailesini arıyorsanız, vaktinizi boşa harcıyorsunuz. Bu sabah ayrıldılar. | Open Subtitles | إذا كنت تبحث عن البشر فأنت تضيع الوقت، لقد رحلوا هذا الصباح |
| gittiklerini sanıyordum ve sonra bir kaç adam geri geldi. | Open Subtitles | كنت أحاول إنقاذ ما يُمكن إنقاذه اعتقدت بأنهم رحلوا |
| Beni aldatan ya da terk eden adamlarla korkunç ilişkiler dizisi yaşadım. | Open Subtitles | كان لدي سلسلة من العلاقات الفظيعة مع رجال قاموا بخيانتي أو رحلوا |
| Olay yerine gittiğimizde, kötü adamlar gitmişti. | Open Subtitles | عندما وصلنا موقع الحادث كان المعتدون قد رحلوا |
| Kompresörü bagaja atıp buradan çıktılar. | Open Subtitles | وضعوا الضاغط في مؤخرة السيارة، و رحلوا |
| Altlarına serdiğim yatak toparlanmıştı ve gitmişlerdi. | Open Subtitles | تاركين ورائهم الفراش مرتباً فى أحسن صوره ثم رحلوا |
| Ailenin gittiğini ve geri dönmeyeceklerini bilmek hoşuna gider diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنك قد تريدين أن تعرفي بأن والديك رحلوا ولن يعودون |
| O adamlar çoktan gitmişlerdir. | Open Subtitles | صدقني، أولئك الزملاء رحلوا منذ فترة طويله |
| Bu adamların çoğu ya Öldüler ya da tepeden ayrıldılar. | Open Subtitles | معظم هؤلاء الأشخاص إما ماتوا أو رحلوا عن التل |