Çalışma izni olmayan bir çok kişi yakalandı ve bir çoğu kendi ülkelerine geri gönderildi. | Open Subtitles | وقد وجد عدد من الناس دون رخص عمل وتم إرسال عدد منهم إلى أوطانهم الأصلية |
Çalışma izni olan kadınların çoğu, yatılı hizmetçi yani çocuklarını sadece Pazarları, onda da bir kaç saatliğine görebiliyorlar. | Open Subtitles | معظم النساء اللواتي لديهن رخص عمل يعملاً كخادمات منزليات لذا لا يمكنهن رؤية أطفالهن سوى لبضع ساعات في أيام الأحد |
Tırmanma izni için 3 milyon dolar ödeyebilen Amerikalılar için. | Open Subtitles | بل للأمريكيين القادرين على دفع ثلاثة ملايين دولار لقاء رخص التسلق. |
ruhsatları 90 gün boyunca askıya alma konusunda sınırsız yetkileri var. | Open Subtitles | لديهم قوة غير محدودة لتعليق .رخص التجارة لـ90 يوم |
Silah taşıma ruhsatları var. | Open Subtitles | و لديهم رخص لحمل أسلحة |
Bölgedeki tüm fabrikaların lisanslarını askıya aldık. | Open Subtitles | وبناءً عليه سوف يتم إيقاف كل رخص مصانع المتفجرات في هذه المنطقة |
Av lisanslarını kontrole başladım. | Open Subtitles | لذا بدأت ابحث في رخص الصيد |
Majesteleri! Pazar ve taş ocağı izni ne oldu? | Open Subtitles | يا جلالتك ، ماذا عن رخص الوسق والمحجرة ؟ |
Joseph P. Longo'nun evlilik izni için buraya gelmiş bulunuyorum. | Open Subtitles | أنا هنا بشأن رخص الزواج . (المقدّمة من (جوزيف بي لونغو |
Silah taşıma ruhsatları var. | Open Subtitles | و لديهم رخص لحمل أسلحه |
Helsinki Üniversitesi'nde açık kaynakla ilgili olan bir arkadaşım vardı -- o zamanlar daha çok "ücretsiz yazılım" deniyordu -- ve aslında o beni bu fikirle tanıştırdı, hey! Var olan açık kaynak lisanslarını kullanabilirsin ile. | TED | في جامعة هيلسنكي ، لدي صديق كان من منتسبي نظام المصدر المفتوح كان يطلق عليها أساساَ "البرمجيات الحرة" في ذلك الوقت ، وقدم لي فكرة أنه ، مهلاَ ، أنه بإمكانك أستخدام رخص نظام المصدر المفتوح التي تم ترخيصها |