Diğer zamanlarda insanlar, tam olarak beklediğiniz gibi tepki verirler. | Open Subtitles | في أوقات أخرى ، تكون ردّة فعل الآخرين مطابقة لتوقعاتك |
Bunun boşanmamıza bir tepki olduğu ortada. Duygularını sağlıklı yollardan işleyemiyor. | Open Subtitles | هذه ردّة فعل على طلاقنا، لا يعبّر عن مشاعره بطريقة صحّية |
Bu çok aptalca. Tam olarak bekledikleri tepki bu. Haydi şunu kapat. | Open Subtitles | ذلك غباء، هذه بالضبط ردّة الفعل التي يترقّبوها، هيّا أغلق هذا الصندوق |
Ağrısı vardı, ancak refleks testlerine oldukça iyi tepki verdi ve bilinci tamamen açıktı. | Open Subtitles | لقد كانت تعاني بعض الألم لكنّها تستجيب بسرعة إلى اختبار ردّة الفعل و هي على ما يرام |
İnsanlardan bu tepkiyi almak tuhaf bir duygu olsa gerek. | Open Subtitles | إنّه لمن الغريب أن تتلقى مثل ردّة الفعل تلك من النّاس |
Doğru olup olmadığını anlamak için senin tepkini görmem gerekiyordu. | Open Subtitles | ولكنني كنت بحاجة لرؤية ردّة فعلكِ لأتأكد من صحّة ذلك |
Eşcinsel olduğunu söylediğinde karın ne tür bir tepki verdi? | Open Subtitles | كيف كانت ردّة فعلِ زوجتكَ بعد أن أخبرتهاَ أنّك شاذ؟ |
İnsanlarda korkuya verilen tepki 40 milisaniyeden daha kısa sürede gerçekleşir. | Open Subtitles | عند البشر، ردّة الخوف تحدث في أقل من 40 ميلي ثانية. |
Bu kolay değil. Yargı, ve basit tepki, davranışlar burada yeterince rol almıyor. | TED | الأمر صعب. إنّ الحكم و ردّة الفعل البسيطة و المواقف ليست كافية في هذه الحالات. |
Uğrayamadım çünkü kocanın nasıl bir tepki vereceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أستطع زيارتكِ لأنّي لا أعرف كيف ستكون ردّة فعل زوجكِ. |
Szilard'in nötronu düşündüğünde verdiği ilk tepki bunun potansiyel bir silah haline gelebileceğiydi. | Open Subtitles | ردّة فعل "زيلارد" الأولى عندما فكّر بالنيوترون أنّ هذا الشيء قد يضحى سلاحاً. |
Birincisi, söylediğimizde şu anki gibi bir tepki vereceğinden endişelendik. | Open Subtitles | خشينا أن تبدي ردّة الفعل هذه إن أخبرناك الحقيقة |
Cidden söylüyorum, sadece departmanın... cinayetlere nasıl tepki verdiğini görmek için burdayım. | Open Subtitles | أنا جاد ، أحاول فقط معايشة ردّة فعل الشرطة تجاه العنف |
Evet. Muhtemelen istemsiz bir refleks veya başka birşey. | Open Subtitles | أجل، الأغلب أنّها ردّة فعل لا إراديّة أو ما شابه. |
Bu refleks. Biraz daha. | Open Subtitles | لا بأس, إنها ردّة فعل, أكثر قليلاً |
Ne zaman ona söylemeye hazır hissetsem okuduğunda vereceği tepkiyi gözümün önüne getirip olacakları tekrar tekrar akıl süzgecimden geçiriyorum. | Open Subtitles | عدا أنّ كلّ مرّة أحاول أن أخبره، أتخيّل ردّة فعله حين يقرأه. وأتخيّل المشهد مرّة بعد مرّة. |
El sıkıştığım herkes, aşağı yukarı aynı tepkiyi veriyor. | Open Subtitles | أتعلم، كل شخص أصافحه لديه مثل ردّة الفعل هذه |
tepkini canlı yayına sakla. O anı gerçekten yaşamak istiyorum-- | Open Subtitles | ...كلا ، فقط حافظ حافظ على ردّة فعلكَ لعرضها على الهواء |
Bu, vücudunun kemoterapiye vereceği tepkiye bağlı. | Open Subtitles | الأمر يعتمد على ردّة فعل جسدك للعلاج الكيميائي. |
Ve, ona kanın üzerinde durduğunu söylediğimde tepkisi ne oldu? Korku yoktu. Rahatsızlık yoktu. | Open Subtitles | حين أخبرته بأنه يقف على بقعة الدماء، ماذا كانت ردّة فعله؟ |
Bence bu içgüdüsel bir tepkiydi. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت ردّة فعل عشوائية أتعلم ؟ |
Yeni doğan refleksi olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | ثِق بي لديه ردّة فعل الأطفال حديثي الولادة |
Onu hazırlıksız yakalayıp tepkisini ölçmek daha akıllıca olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن نصطاده على حين غرّة ونرى ردّة فعله |
Sistemine yerleşen dopamin engelleyici ilaçlara karşı oluşan bir reaksiyon. | Open Subtitles | إنها ردّة فعل جسدك بسبب عدم تناولك للأدوية لأن جسدك قد اعتاد عليها |