"زائر" - Translation from Arabic to Turkish

    • ziyaretçin
        
    • ziyaretçi
        
    • ziyaretçiniz
        
    • ziyaretçisi
        
    • ziyaretçimiz
        
    • misafir
        
    • ziyaretçim
        
    • misafirin
        
    • ziyaret
        
    • gelen
        
    • konuk
        
    • ziyarete
        
    • misafiriniz
        
    • misafiri
        
    • konuğumuz
        
    Büyüfiks, rahatsız ettiğim için bağışla. Bir ziyaretçin var Open Subtitles بانوراميكس ، اعذرني للإزعاج لكنّك عندك زائر
    Girişteki bayan ziyaretçin olduğuna bile inanamadı. Open Subtitles السيده على المنضده الاماميه لم تصدق ان لديك زائر
    İstenmeyen bir ziyaretçi bize, neleri kaçırdığımızı hatırlatacak kadar boy gösterir ve tekrar unutmamız için tam zamanında bizi terkeder. Open Subtitles انه زائر غير مرغوب فيه يبقى لمدة طويلة نوعا ما ليذكرنا بما نفقد ويترك لنا في الوقت المناسب النسيان ثانية
    Giyin. Seni bulayım diye gönderdiler beni. Bir ziyaretçi var. Open Subtitles ارتدِ ملابسك، أرسلتُ كي أبحثُ عنّك هناك زائر من أجلك
    O gece ya da gün içinde olağan dışı bir ziyaretçiniz oldu mu? Open Subtitles أيّ زائر استثنائي في تلك الليلة، أو في وقتٍ سابق من ذلك اليوم؟
    Görünüşe göre Archer'ın iki gün önce bir ziyaretçisi varmış. Open Subtitles لقد فعلت يبدو أن آرشر جائه زائر واحد قبل يومين
    ziyaretçimiz olacağını bilseydi, bugünü seçmezdi. Open Subtitles ذهب بعيداً ، في اليوم الذي يكون لدينا فيه زائر
    15 sene önce ilk defa keşfetme ve faydalanmayı duyduğumda, Stanford Üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi olarak çalışıyordum. TED سمعت لأول مرة عن الاكتشاف و الاستثمار منذ 15عام عندما عملت كباحث زائر في جامعة ستانفورد.
    Girişteki bayan ziyaretçin olduğuna bile inanamadı. Open Subtitles السيدة في المنضدةِ الأماميةِ لا تَستطيعُ أَنْ تصدق بأنّه كَانَ لديك زائر
    Chuck, madem benimle konuşmayacaksın bir ziyaretçin var. Open Subtitles تشاك إذا كنت لا تريد التحدث معي فأنت لديك زائر
    Bu da demektir ki her başın ağrıdığında ya da ziyaretçin geldiğinde gidemezsin. Open Subtitles وهذا يعني من انك لا تستطيعين الذهاب عندما يأتيك زائر او صداع
    Kusura bakmayın bölüyorum ama ziyaretçin var patron. Open Subtitles آسف على المقاطعة لكن لديك زائر يا زعيم،السيد إيليا
    Evi satın almaları ve bir ziyaretçi gelene kadar kendi işleriyle ilgilenmeleri söylenmiş. Open Subtitles لقد أخبروهم أن يبتاعوا هذا المنزل, ويمارسوا حياتهم بشكل طبيعى حتى يأتيهم زائر.
    Korundu, sergilendi ve dünyanın her yerinden gelen neredeyse 5 milyon ziyaretçi tarafından görüldü. TED هو الآن محفوظ ويُعرَض، وقد شاهده حوالي خمسة ملايين زائر من حول العالم.
    Muhtemel başka bir gezegenden bir ziyaretçi dünyaya geliyor... ve senin tek düşünebildiğin onu hayvan ine çekip kullanmak mı? Open Subtitles زائر محتمل من كوكب آخر يصل إلى الأرض... وكل ما يمكن ان تفكري فيه هو إحالته لمخبأك محاولة الخروج معه؟
    ziyaretçiniz var Komiserim. Sarışın Amerikalı kız. Open Subtitles لديك زائر أيّها الرقيب فتاة أمريكية شقراء
    Bir ziyaretçiniz var. Neredeyse bir saattir bekliyor. Open Subtitles أنت لديك زائر هى تنتظرك من حوالى ساعة
    Burada kal ve annenin herhangi bir ziyaretçisi olursa bana söyle. Open Subtitles ‫عليك البقاء هنا وأن تخبرني ‫إذا كان لدى أمك أي زائر
    - Bir ziyaretçimiz olduğunu ama kim olduğunu söylemedi Open Subtitles لقد اخبرنى ان لدينا زائر ولكنه رفض ذكر اسمه
    Bugünden sonra artık bir misafir değilim çünkü artık dünya benim de evim. Open Subtitles إبتداء من اليوم، لست أي زائر أكثر لأن الأرض بيتي، أيضا.
    ziyaretçim olduğu söylendiğinde bu kadar çekici birini beklemiyordum. Open Subtitles عندما أُخبرت ،أن لديّ زائر ما كنتُ أتوقّع شخص ما جذاب جدّاً
    Çok tatlı bir misafirin olsa bile mi? Open Subtitles حتى وإن كان لديك زائر جميل للغاية؟
    Baron, çok nadir birileri seni ziyaret eder. Open Subtitles أيها البارون،من النادر جداً أن يأتيك زائر
    - Bir çamur parçası yakınlarda gelen bir ziyaretçiden besbelli... Open Subtitles انها قطعة من الطين من الواضح انها من زائر حديث
    Sonraki durakta, arabaya bir adam bindi, konuk profesör görüntüsü vardı üzerinde. TED وفي المحطة التالية، رجل يدخل العربة، ولديه هذا النوع من نظرة أستاذ زائر له.
    Aynı zamanda bir de ziyaretcimiz oldu, Azerbeycan'dan bir bakan ofisimize bizi ziyarete geldi. TED في نفس الوقت كان لدينا زائر وزير من اذربيجان قدم لمكتبنا
    Usta, bu misafiriniz. Open Subtitles سيدى هناك زائر لك
    Hiç birinizin bu akşamlık bayan misafiri yok, değil mi? Open Subtitles لا أحد لديه زائر انثوي، سيأتي الليلة، صحيح؟
    Bir konuğumuz var gibi. Open Subtitles يبدو أن لدينا زائراً زائر جائع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more