"زرع" - Translation from Arabic to Turkish

• nakli
• nakil
• yerleştirdi
• yerleştirmiş
• nakline
• yerleştirdiğini
• yerleştirmek
• implantı
• yerleştiren
• yerleştirildi
• implant
• yerleştirdiyse
• ekmek
• koydu
• yerleştirilmiş

hatta tedavilerde model oluşturuyorlar, ve bir domuzdan insana organ nakli yapabiliyoruz.
إنهم يعتبرون نماذج للدواء. ويمكننا حتى زرع الأعضاء من الخنزير إلى الإنسان.

CA: Tahminlerine göre ilk başarılı organ nakli ne zaman olacak?
ك.أ: حسب تقديرك، متى تتأملين موعد حدوث أول عملية زرع ناجحة؟

Kalp nakil hastasının durumu hakkında bir şey biliyor musunuz acaba?
كنت أتسائل إن كنت على علم بحالة عملية زرع القلب للمريض؟

Yepyeni çimenleri daha yeni ekmiştik ki sonra birden hepsini kaldırdı ve bir bahçe çeşmesi yerleştirdi.
لقد وضعنا ذلك التراب لتونا و قام هو بتخريبه و زرع مشتلاً من الزهور

Kızın bilgisayarına gözleyici bir virüs yerleştirmiş.
لقد زرع فيروس مراقبة على القرص الصلب للفتاة

Ah, evet, bu hastanın, neden organ nakline acil ihtiyaç duyduğuna geri dönelim.
, نعم , لنعد إلى الحاجة الضرورية للمريض للحصول على جراحة زرع ضرورية

Birleşik Devletler'de sadece bir yılda 7 bin kemik iliği nakli gerçekleştirilmektedir.
أن هناك فقط 7,000 حالة زرع نخاع في السنة في الولايات المتحدة؟

Kyle, üç sene senin organ nakli listesinde yukarı tırmanmanı bekledikten sonra, elimde, üzerinde adın yazan bir karaciğer var.
أتعلم يا صاح ، بعد ثلاثة سنوات طويلة وأنا أشاهدك تتسلق قائمة زرع الأعضاء أخيراً وجدت كبد مكتوب عليها إسمك

Organ nakli bekleyen üç hastamız vardı ve donör bulmaya çalışırken onları hayatta tutmak için elimizden geleni yapıyorduk.
كان لدينا ثلاثة مرضى ينتظرون عمليات زرع للأعضاء وكنا نفعل ما في وسعنا لنبقيهم أحياء لحين العثور على متبرعين

Uyuşturucu bağımlılarına diyaliz ya da alkoliklere karaciğer nakli yapmıyoruz.
نحن لا نعطي المدمنين غسيل الكلي أو زرع كبد للسكريين

12 yaşımdayken bir göz nakli denedik ama bünyem onları kabul etmedi.
لقد حاولت زرع قرنية عندما كنت بسن الثانية عشرة لكني رفضت ذلك

nakil takımını ilan etmeden önce Sam'i ikna etmen gerekiyor.
ولازلت تحتاج لسام حتى اتمكن من جمع فريق زرع كامل

O orospu çocuğu beynimi akıtıp yerine nifak tohumları yerleştirdi.
ابن العاهرة لعب بعقلـي و زرع كل أطفاله هناك

Boynuna bir takip cihazı yerleştirdi böylece onu yine kaybedersem kolayca bulacaktım.
زرع رقاقة مرسلة بعنقه لكي نجده إن تاه مجدداً.

Birileri Michelle Dessler'ın arabasına bomba yerleştirmiş.
لقد زرع أحدهم قنبلة في سيارة ميشيل ديسلر

Hayır, rahatsız olmuştum çünkü sonunda böbrek nakline ihtiyaç duyan bir ülke için diyaliz olduğumu fark etmiştim.
لا، لقد كنت مرتبك لأنني أدركت أخيرًا أنني كنت بمثابة غسيل كلوي لدولة احتاجت عملية زرع كُلْيَة.

Adamlarımızdan birinin, platforma bir bomba yerleştirdiğini mi ileri sürüyorsunuz?
مفجر؟ أنت تشير أحد رجالنا زرع قنبلة على المنصة ؟

Bombaları yerleştirmek için kullandığınız şey bu.
هذه هيَ الطريقة التى إعتدت بها زرع القنابل.

Sağlık sigortası şirketi CIGNA sadece bir kulak için implantı ödeyeceklerini söyledi.
شركه تأمينه الصحي ـ سيجنا ـ قالت بأنها ستدفع ثمن زرع في فقط احد أذانها

Şunu da belirtmeliyim ki, New York'ta o bombayı yerleştiren adam bir Amerikan vatandaşıydı.
يجب أن أذكر أن الشخص الذي زرع القنبلة في مدينة نيويورك، كان مواطنًا أمريكيًا.

Hafızan değiştirildi. Zihnine, yaşadığını sandığın bir hayat yerleştirildi.
ذاكرتك تم تبديلها، وتم زرع حياتك التي تعتقد بأنك عشتها.

İşin doğrusu, koklear implant olmadan da piyano çalabilirsiniz. Çünkü tek yapmanız gereken doğru zamanda doğru tuşa basmak.
في الحقيقة يمكنك أن تعزف على البيانو من دون زرع القوقعة، لأن كل ما عليك فعله هو الضغط على المفاتيح في الوقت المناسب.

Bunu kim yerleştirdiyse, konuşmaları dinlemiyormuş.
ومن زرع هذه لم يكن يحاول التنصت على المحادثات.

Bitki ekmek istedin sadece. Saklanmak istedin.
لمْ ترد إلاّ زرع الخضروات، إنك وددت الاختباء فحسب

LaBogne, Alvarez'in fişini Maleeni'nin minibüsüne koydu ve onu bulmamızı sağladı.
[سكولي] زرع لابونج علامة الفاريز في شاحنة ماليني وتأكّدت بأنّنا وجدناه.

Bir nevi organik, esnek bir boru omurgası boyunca yerleştirilmiş.
يبدو كم لو انه انبوب عضوي ومرن زرع بالظبط على العمود الفقري