"زود" - Translation from Arabic to Turkish

    • Zod
        
    • Zodd
        
    General Zod bütün gezegeni tarafından taktir görmeyen ileri görüşlü adamdı. Open Subtitles الجنيرال زود كان زعيم صاحب رؤيه وكان كل من الكون يقدره
    General Zod, siz toplumumuzu daima küçük gördünüz. Open Subtitles جنرال زود, شعورك الوحيد هو عصيان مجتمعنا
    General Zod emir almaz. Emirleri o verir. Open Subtitles الجنرال زود لا يأخذ الأوامر من أحد هو يعطيها
    Zod'un Dünya'yı yok etmek için kullanacağı şey buydu. Nereden buldun bunu? Open Subtitles هذا ماكان زود ان يريد إبادة الارض به من اين لك هذا ؟
    Evet, korkarım ki o kadın Zod'ın önünde diz çökmeden hiçbir şeyi bırakmayacağım. Open Subtitles اخشى انني لن استطيع ان اتوقف عن ذلك حتى تقوم تلك المراءه بالخضوع لي بعد زود
    Zod'la yıllar içinde epey efsanevi savaşlarımız oldu. Open Subtitles زود وأنا، كان لدينا بعض المعارك ملحمية جميلة على مر السنين.
    Zod'la savaşmadan Superman olabileceğime inanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنني سوف يكون سوبرمان دون قتال زود.
    Zod'u sıradan bir hapishaneye koyamazdım, değil mi? Open Subtitles لم أستطع وضع زود في سجن منتظم، أليس كذلك؟
    General Zod emir almaz. Open Subtitles الجنرال زود لا يأخذ الأوامر من أحد
    Elimi tut... ve Zod"a sonsuz sadakat yemini et. Open Subtitles خذ يدى ... و أقسم بالولاء الأبدى إلى زود
    Zod, gezegenimizin yok edilmesine önderlik etme suçundan hayali bir alanda tutsaktı. Open Subtitles (زود) سجن في المنطقة الشبحية، بسبب الجرائم التي أدت إلى دمار كوكبنا
    Jor-el'in bana söylediği Zod'un ruhunun bir insanı ele geçireceğiydi. Open Subtitles كل ما أخبرني به (جور-إل) هو أن (زود) سيمتلك إنساناً
    Bahsettiğimiz, hobilerinin arasında büyük yıkım ve dünya egemenliği olan Zod mu? Open Subtitles هل هذا نفس الـ(زود) الذي هواياته تتضمن الدمار الشامل والهيمنة العالمية ؟
    Ama eğer hançere ulaşabilirsek, Zod'u durdurabiliriz. Her şeye bir son verebiliriz. Open Subtitles "لكن إذا أمكننا الحصول على الخنجر ؛ يمكننا إيقاف "زود يمكننا إيقاف كل هذا
    Fine üzerinde kullanmak bütün kopyalarını yok etti... aynı zamanda yapıya da zarar verdi ve Zod'u serbest bıraktı. Open Subtitles يدفعه إلى الغرامه؛ لقد حطمت كل النسخ منه "كذلك حطم التركيبة ؛ و أطلق سراح "زود
    Zod onun bedenini ele geçirdi ve ona gerçek bir Kriptonlunun bütün güçlerini verdi Open Subtitles لقد استحوذ "زود" على جسمه و أعطاه كل القوى لكريبتوني حقيقي
    Zod tarafından ele geçirilip hayal edilebilecek tüm kanunları çiğnedikten sonra, rozetli birinin yanına bile yaklaşmak istemiyorum. Open Subtitles بينما سكنني " زود " وكسرت كل القوانين لا اريد الذهاب لأي مكان بالقرب من الشارة
    Lex, Zod onu ele geçirdiğinde neler olduğunu hatırlamadığında ısrar ediyor, ama bu konuda dürüst olmayabilir. Open Subtitles ليكس " يصر بأنه لا يستطيع أن يتذكر أي شيء " "عندما استحوذه " زود
    Zod'un geldiği gece bu şekiller dünyanın farklı yerlerinde belirdi. Open Subtitles لقد ظهرت هذه الرموز بكل أنحاء العالم ليلة مجيىء (زود)
    Taburunda kanına ihtiyacım olan son kişi sensin Binbaşı Zod. Open Subtitles أنت آخر من أحتاج دمه من كتيبتك أيها الرائد (زود).
    Zodd bunu biliyordu. Open Subtitles زود يَعْرف شيء حول هذا الشيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more