Ne pahasına olursa olsun, ne kadar uzakta olursan ol Seni bulacağım. | Open Subtitles | سأجدك لا يهم كم سيستغرق ذلك من الوقت لا تهم المسافة سأجدك |
Nereye uçtuğun önemli değil, nereye gittiğin önemli değil, Seni bulacağım! | Open Subtitles | لا يهم إلى أين تطير أو أيا كانت وجهتك حتما سأجدك |
Eğer teslim etmezsen, seni bulurum sonra da seni öldürürüm. | Open Subtitles | حسنا، إذا لم تفعل سأجدك وبعد ذلك، إذا وجدتك سأقتلك |
Polisleri ara. Ne yapman gerekiyorsa onu yap. Seni bulurum. | Open Subtitles | حادث الشرطة ، أفعل ما تريد أن تفعلة ولكنى سأجدك |
John. - Rick! Seni burada bulacağımı biliyordum. | Open Subtitles | جون , كنت متأكد اني سأجدك هنا اعتقدت انك لقيت حتفك |
Seni bulacağımı bilmeliydin. Bu ilk sopayı, annene adamak istiyorum. | Open Subtitles | كنت تعلم جيدا أنني سأجدك أود إهداء أول ضربة |
Hizmetliniz sizi burada bulabileceğimi söyledi. Köpek iyi mi? | Open Subtitles | حارس منزلك قال بأني سأجدك هنا، هل كلبتك بخير؟ |
O ölüyor. Seni bulup, söyleyeceğime söz verdim ona | Open Subtitles | . إنه يحتضر . لقد وعدته أنني سأجدك وأخبركِ |
- Kötülük yapan kötüdür. - Burada olacağını tahmin etmiştim. | Open Subtitles | الشر شر كنت اعتقد انى سأجدك هنا |
Nereye uçtuğun önemli değil, nereye gittiğin önemli değil, Seni bulacağım! | Open Subtitles | لا يهم إلى أين تطير أو أيا كانت وجهتك حتما سأجدك |
Seni bulacağım, duydun mu, orospu çocuğu? Yanlış kişiye bulaştın, dostum. | Open Subtitles | سأجدك , أيها الوغد لقد اصطدمت بالشخص الخطأ |
Eğer orada bir yerde saklanıyorsan daha iyi saklan çünkü yakında Seni bulacağım. | Open Subtitles | إن تختبئ بمكان ما، فتعمّق أكثر، لأنني سأجدك عاجلاً |
Beni kafamdan vuran kişinin dikkatine. Seni bulacağım ve seni parçalayacağım. | Open Subtitles | إنتبـاه ، إلى الشخص الذي أصابني سأجدك وأمزقكَ إرباً |
İstersen adamın birinin götüne gir. Seni yine de bulurum | Open Subtitles | حتى لو كنت محشُوًا في مؤخرة زنجيّ ، سأجدك |
Onca yolu tepip de bana kıtır attığını öğrenirsem seni bulurum ve paramı geri aldığım gibi fazlasını da yaparım. | Open Subtitles | اذا سافرت لعندكم ووجدت انك تكذب سأجدك وسأسترد اكثر من المال الذى دفعته لك |
Ama bir daha bana ya da başkasına saygısızlık edersen seni bulurum ve unufak ederim, geriye dövmelerin kokan nefesin ve sırt sivilcelerin kalır. | Open Subtitles | ولكن لو لم تحترمني أو لم تحترم اي شخص بعد الأن سأجدك وقتها وسأبرحك ضربا وسأضع على مؤخرتك وشم لقطعة لحم منتنه |
Seni burada bulacağımı biliyordum. Karımı tanıştırayım. | Open Subtitles | كنت أعلم أنى سأجدك هنا أريدك أن تقابلى زوجتى |
Sen aradın, seni bu kadar geç saatte burada bulacağımı sanmazdım. | Open Subtitles | هو من إتصل بي ، لم أكن متأكدا أني سأجدك هنا بهذا الوقت المتأخر |
Koca Mike seni burada bulacağımı söylemişti. | Open Subtitles | بارتوسكي لقد أخبرني الرئيس مايك بأنني سأجدك هنا |
Bilmenizi isterim ki o kıza dokunduğunuzda seni ve oğlunu nerede bulabileceğimi biliyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أردت إعلامك إذ لمست الفتى حتى سأعلم أين سأجدك |
Seni kesinlikle bir yerde bulup öldüreceğim dışında. | Open Subtitles | عدا أنني أضمن لك أنني في مكان ما على الطريق 797 00: 54,770 سأجدك وأقتلك ذلك لن يكون عزاءً لشقيقك المتوفي |
Dr. Know burada olacağını söyledi. | Open Subtitles | قال لي الدكتور معرفة إنني سأجدك هنا. |
Sonra da kendime söz verdim seni bulacağıma ve hiçbir şeyin beni durduramayacağına. | Open Subtitles | لذا، نذرت هناك بأنني سأجدك ولا شيء سيمنعني |
Nereye gidersin, ne yaparsın bilmiyorum ama seni bulur ve kırarım. | Open Subtitles | لا يهمني أين تذهب لا يهمني ماذا تفعل لكني سأجدك وأدمرك |
Evet, pekala, olabilecek bir diğer şey ise gelip seni bulabilirim, kıçını tekmeleyip seni kendi partinden kovabilirim. | Open Subtitles | نعم, والإحتمال الآخر هو أنني سأجدك ومن ثم سأضربك على مؤخرتك وآخذك من حفلتك |