"سأراه" - Translation from Arabic to Turkish

    • göreceğim
        
    • göreceğimi
        
    • görüşeceğiz
        
    • görüşeceğim
        
    • görürüm
        
    • görebilecek
        
    • görüşeceğimi
        
    • görüşeceğimizi
        
    • görmeye
        
    • görecek
        
    • görürdüm
        
    • görebileceğimi
        
    • görebilirim
        
    • buluşacağız
        
    Unutulmaz ve sıradışı göreceğim şey nedir? Open Subtitles ما هو الحدث الإستثنائى الذى سأراه ولا يُنسى
    göreceğim son şeyin kırıntılar olması çok kötü. Open Subtitles من السيئ جدا أن يكون آخر ما سأراه هي تلك القمره
    Hayır, toplantısını bölmek istemem. Onu sonra göreceğimi söyle. Open Subtitles لا لااريد ان اقطع عليه الاجتماع.قل له انني سأراه فيما بعد
    Benden selam söyle. Bu gece görüşeceğiz. Open Subtitles حسنًا ، أخبريه بأنني قلت مرحبًا و بأنني سأراه الليلة ، حسنًا ؟
    Neyse, Onunla tekrar görüşeceğim. Saat 3:00'te bana uğrayacak. Open Subtitles على أية حال ، سأراه مرة أخرى سيدعوني للخروج عصر اليوم الساعة الثالثة
    Dışarıda bir yerdeyse onu daha senin yanına yaklaşamadan çok önce görürüm. Open Subtitles إن كان طليقاً، سأراه من بعيد قبل أن يقترب منك.
    Onu gördüğünde kendiniz sorabilirsiniz. Onu yakında görebilecek miyim? Open Subtitles حسناً اسئله حينما تراه هل سأراه قريباً ؟
    Burdon'a onunla yarın görüşeceğimi söyle. Bize neden bir araba çağırmıyorsun? Open Subtitles أخبري "بيردون" أني سأراه غدا لماذا لا تحضر لنا عربة يا"دوريان"؟
    Anlıyorum. Ve göreceğim. Rabbi, ben seçildim. Open Subtitles أفهمه وسوف اراه سأراه ايها الحبر لأني إخترت ذلك
    İşte insanlar beni bu şekilde hatırlayacak... bir tüy... ve kendimi daima böyle göreceğim. Open Subtitles هذا ما سيتذكرني الناس به ريشة وهذا ما سأراه في نفسي
    Çünkü ilk göreceğim yakışıklı en unutulmaz halk günü deneyimini yaşamak üzere. Open Subtitles لأنه الشخص الرائع القادم الذي سأراه ستكون تجربة دعوه البيت المفتوح
    Chang'in bir fotoğrafını aldım çünkü onu ne zaman göreceğimi bilmiyordum. Open Subtitles أخذتُ صورة تشانغ لأنني لم أعرف متى سأراه مجدداً.
    Kitaplarda okuduğum, göreceğimi sandığım tüm o şeyleri göremeyeceğim. Open Subtitles كل ما قرأته في الكتب وظننت أنني سأراه لن أراه
    Kısa bir süreliğine görüşeceğiz. Yarın işim var. Open Subtitles سأراه فقط لوقت قصير، فلدي عمل غدا
    Onu tebrik ettiğimi ve kaçırdığım için üzgün olduğumu söyle. En kısa sürede görüşeceğim onunla. Open Subtitles فقط بلغيه تهانيي, وأني آسف لتفويته وأني سأراه بأقرب وقت ممكن.
    Onu cenazesinde görürüm artık. - İşe gidiyorum. Open Subtitles لكن أظنني سأراه في الجنازة - ذاهب للعمل -
    onu son kez görebilecek miyim? Open Subtitles أكانت تلك آخر مرة سأراه في حياتي؟
    Bu olayda parmağı olduğunu bildiğimi ve imza töreninde onunla görüşeceğimi söyle. Open Subtitles أخبره أنني عالمة بتورطه في هذه المسألة وأنني سأراه بمراسم التوقيع
    Gruba tekrar geleceğini ve görüşeceğimizi sanmıştım. Open Subtitles لقد ظننت أنه سيعود لمجموعة الشباب و سأراه مجدداً
    Onu yarın göz muayenem için görmeye gideceğim. Open Subtitles سأراه غدا ً في موعد الكشف علي عيني
    Herşeyden önce, onu bir daha görecek miyim bilmiyorum bile. Open Subtitles حسناً ، في البداية ، لا اعلم اذ سأراه مرة اخرى
    Tatlım, başka bir adam yoktu. Ben tam buradaydım, görürdüm. Open Subtitles عزيزي , لا يوجد رجل آخر لقد كنت هنا , كنت سأراه
    Her zaman onu tekrar görebileceğimi düşünüyordum. Onu tekrar göremeyeceğime, inanamıyorum. Open Subtitles ظننتُ دائماً أنني سأراه مجدداً لا أصدّق أنني لن أراه مجدداً
    Onu cennette görebilirim, öyle değil mi? Open Subtitles سأراه في الجنة، أليس كذلك؟
    Yakında yeniden buluşacağız oğlum... atını sürerken topuklarını aşağıda tut. Open Subtitles أقول له أني سأراه مرة أخرى قريباً وأن يُبقي قدميه لأسفل عندما يمتطي الخيل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more