| Kendiliğinden oldukça açıklayıcı, bu yüzden Cyril'in güzel yüzünü göstermesini isteyeceğim. | TED | وهذا يفسّرنفسه بسهولة. لذلك سأطلب من سيريل أن يرينا وجهه الجميل. |
| 10 yıl içinde sana geleceğim ve o zaman isteyeceğim. | Open Subtitles | خلال عشرة أعوام سآتي إليكِ و سأطلب منكِ شيئاً حينها |
| Bazıları şanslı oluyor. Şimdi taksinizi çağıracağım. | Open Subtitles | بعض الناس محظوظين سأطلب لك التاكسى حالاً |
| Ben de bezelye kabuğu alacağım ama sana tek bir tane vermeyeceğim. | Open Subtitles | سأطلب قرون البازلاء ولا يمكنكما تناول أياً منها |
| Özür dilerim ama ceketinizi giymezseniz sizden gitmenizi rica edeceğim. | Open Subtitles | أنا آسف, لكن إن لم ترتد معطفك, سأطلب منك الخروج. |
| Yardım isterim, gün yeniden başlar bu delice dansı en baştan yaparız. | Open Subtitles | ..سأطلب منكِ المساعدة , وستعيدين يومكِ ويمكننا أن نرقص سوياً مرة أخري |
| O zaman ben kavundan vazgeçtim, onun yerine bir sek martini alayım. | Open Subtitles | لن أطلب البطيخ سأطلب شراب المارتينيا بدلا منه |
| Senden, bana bir iyilik yapıp, Onu Casablanca'dan çıkarmanı istiyorum. | Open Subtitles | سأطلب منك خدمة. استخدم الخطابات لترحل بها بعيداً عن هنا. |
| Keşişe Burmese ile dövüşebilecek daha fazla adam bulurmuyuz diye soracağım. | Open Subtitles | سأطلب من الراهب أن يبحث عن أشخاص . يُساعدونا في المعركة |
| Kız yarın gelir gelmez sizi aramasını söyleyeceğim ve onu sana devredeceğiz. | Open Subtitles | بمجرد أن تصل الفتاة غداً سأطلب منها جمع تلك المعلومة وسنقدمها لك |
| Ama olur da bir bayan gelirse orayı boşaltmanızı isteyeceğim. | Open Subtitles | ولكن إن أتت امرأة، سأطلب منكَ أن تغربَ عن وجهي. |
| Sizden katılmanızı isteyeceğim, bu yüzden siz oyunu benimle birlikte oynamak zorundasınız. Size renkli kelimeler göstereceğim. Sizden mürekkebin rengini bağırarak söylemenizi istiyorum. | TED | سأطلب منكم أن تشاركوا، وتلعبوا معي. سأريكم كلمات ملونة، وعليكم أن تذّكروا بصوت واحد الألوان التي كتبت بها هذه الكلمات. |
| Sonra daha çok ağlayacağım ve beni affetmesini isteyeceğim. | Open Subtitles | ثم سأبكي بصورة أشد ثم سأطلب منه الغفران لي |
| Şu an için sadece kadınları ve çocukları çağıracağım. | Open Subtitles | بسبب ضيق الوقت، سأطلب السيّدات والأطفال فقط. |
| Onlardan alçıyı isteyeceğim ve iki çuval daha alacağım. | Open Subtitles | سأطلب منهم ذلك الجبس ، وسأشتري كيسين زيادة |
| Bugün konuşacağımız her şeyin kayıt dışı kalmasını rica edeceğim. | Open Subtitles | سأطلب منك أن يكون كل ما نقوله اليوم غير رسمي |
| Çocuklar. Evlerinden vazgeçmelerini nasıl isterim? | Open Subtitles | الطفلان ، كيف سأطلب منهما التخلى عن بيتهما ؟ |
| Bir istisna yapayım, ben de bir viski alayım, ama lütfen çok az. Sodalı olsun. | Open Subtitles | تلك المرة فقط سأطلب ويسكي مع قليلا من الصودا |
| Senden, bana bir iyilik yapıp, Onu Casablanca'dan çıkarmanı istiyorum. | Open Subtitles | سأطلب منك خدمة. استخدم الخطابات لترحل بها بعيداً عن هنا. |
| Yani ruhen. Fiziksel olarak defol buradan. Ona soracağım. | Open Subtitles | أقصد من الناحية الروحانية أما الناحية الجسدية اغربي من هنا ، سأطلب منه |
| Gün gelip de yargılanmak için Tanrının huzuruna çıktığımda senin kardeşini görmek istediğimi söyleyeceğim | TED | ذات يوم عندما أذهب إلى السماء لكي يحاسبني الله، سأطلب أن أر أخوك. |
| Sana bir taksi çağırayım diyecektim çünkü cidden seni tanımıyorum. | Open Subtitles | كنت سأقول أنني سأطلب لك سيارة أجرة لأنني لا أعرفك |
| - Arka kapıya gelmesini söyle. - Tabi, söylerim. | Open Subtitles | ـ أطلب منه الحضور إلى الباب الخلفي ـ بالتأكيد ، سأطلب منه |
| Bak delikanlı ya dışarı yaylanırsın, ya da polisi çağırırım. | Open Subtitles | أسمع يا صغيرى إما ان تذهبوا فى نزهة للخارج أو سأطلب الشرطة |
| Orayagittiğindehazırolur. Polisi arıyorum. | Open Subtitles | ـ سأكون جاهزاً عندما تأتي ـ سأطلب البوليس |
| -Bir ambulans çağırsak iyi olacak. - Şimdi hemen çağırıyorum. | Open Subtitles | من الأفضل أن تطلب سيارة الاسعاف سأطلب واحدة على الفور |
| Ben de gazetelerimi okurken, çeneni kapamanı isteyecektim böylece ikimiz de kazandık. | Open Subtitles | كنت سأطلب منك البقاء صامتاً فحسب بينما أقرأ الصحف لذا، يربح الجميع |