Bunu evet olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | سأعتبر ذلك موافقة لأنّي إن اضطررتُ للعودة إلى هنا مجدداً فسيكون الوضع بشعاً |
Evet olarak kabul ediyorum bunu. Geri gelirsem işler çok çirkinleşir. | Open Subtitles | سأعتبر هذه نعم لأني إن عدت لهنا سيكون الأمر بشعاً |
Bunu iltifat kabul ediyorum. Bu arada merhaba. | Open Subtitles | سأعتبر ذلك إطراءاً, بالمناسبة, مرحباً بكم |
Bunu evet olarak alıyorum. Dinle, melek dostlarına dua etmeni ve burada olduğumu söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | سأعتبر هذا نعم ، اسمعني ، أريدك أن .. تدعو أصدقائك الكائنات السامية |
Bunu da, bir kompliman olarak kabul et. | Open Subtitles | بالرغم من أني سأعتبر الأمر إطراء حسناً، إعتبري هذا إطراء أيضاً |
Kendin hakkındaki düşüncelerini bildiğim için, bunu bir iltifat olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | حسناً، سأعتبر كلامك إطراء بمعرفتي بثقتك العالية في نفسك |
Ofisime git, bunu sakla ve sonrası akşam yemeği, "evet" olarak kabul ediyorum... | Open Subtitles | إذهبي إلى مكتبي ، وأودعي المال في الخزنة ثم العشاء ، سأعتبر أنكِ موافقة |
O zaman bunu güvende olduklarına dair iyi işaret olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | سأعتبر هذا إشارة طيبة على وجودهما بمكانٍ آمن |
Tamam, bunu hayır olarak kabul ediyorum. Harika. | Open Subtitles | حسناً , سأعتبر فعلك هذا كالرد بــلا رائع |
Tereddüt ettin. Bunu hayır olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | أنتِ تترددي ، لذا سأعتبر هذه إجابة بالنفى |
Bunu evet olarak kabul ediyorum. Artık bu aracı takip etmiyorsunuz. | Open Subtitles | سأعتبر هذا كـ"نعم" لن تتعقبا هذه المركبة بعد الآن |
Ve konuyla alakasız olmasından dolayı bunu "ota evet" olarak alıyorum. | Open Subtitles | ولأجل تلك الطبيعة المصطنعة سأعتبر هذه كنعم على جلب الحشيش |
Tamam, sessizliğini onaylama olarak alıyorum. | Open Subtitles | حاسننا، سأعتبر سكوتك هذا بمثابة، موافقة... |
Bunu iki evet olarak alıyorum. | Open Subtitles | جيد, سأعتبر ذلك بمثابة موافقة من قبلكم |
Bu hareketini sevgi göstergesi olarak kabul edeceğim. | Open Subtitles | سأعتبر ما حدث أنه مداعبة صغيرة أيها الوغد |
Arabada sadece sen ve ben varız. Benimle konuştuğunu varsayıyorum. | Open Subtitles | أنا وأنتَ في السيارة سأعتبر أنّك تخاطبني |
Bu kadar dikkatli bir gözlemciden geldiği için bunu bir övgü olarak algılıyorum. | Open Subtitles | أنت تذكر هذا بوضوح سأعتبر ذلك مجاملة |
Yoksa işini yarım yapmış sayarım ve komisyon cezası alırsın. | Open Subtitles | و إلا سأعتبر عملكِ نصف منتهي وستصادر عمولتكِ - آنسة أودري - |
Çocukların buradan uzakta geçirdiği senden uzakta geçirdiği her dakikayı zafer sayacağım. Ama haklısın. | Open Subtitles | سأعتبر كل دقيقة تمر والأولاد ليسوا هنا وبعيدًا عنك، كانتصار. لكنك مصيب. |
Bunu, konuşma iyi gitmedi diye alıyorum, O zaman. | Open Subtitles | لذا سأعتبر أن المحادثة لم تسير على ما يرام |
Yerinizde olsaydım, bunu umudumu sürdürmek bir neden olarak kabul ederdim, tamam mı? | Open Subtitles | ...ولكن إذا كنت مكانك، سأعتبر هذا سبب وجيه ليكون لديّ أمل، أليس كذلك؟ |