"سأفكر في" - Translation from Arabic to Turkish

    • Düşüneceğim
        
    • Düşüneceğimi
        
    • bulurum
        
    • Bir düşünürüm
        
    • Bir düşüneyim
        
    Bunun hakkında Düşüneceğim ve en iyisi hangisiyse ona karar vereceğim. Open Subtitles سأفكر في هذا الأمر. وأقرر في ضوء ما أرى من مصلحة.
    Kocam seni gebertene kadar yaşayan bir ölü olduğunu Düşüneceğim. Open Subtitles سأفكر في موتك إلى أن زوجي يفعل ذلك. و بعدها سأفكر بك على أنك لا شيء.
    - Bunu Düşüneceğim. Open Subtitles ــ سأفكر في الأمر ــ سيكون الأمر كالبث المباشر
    İşi almasını ve Düşüneceğimi söyledim. Open Subtitles أخبرته أن يقبل بالوظيفة، و بأني سأفكر في الموضوع.
    Sevebileceğin başka fikirler bulurum. Open Subtitles سأفكر في شيئين ربما ستعجبك أكثر كل ما أقوله هو,
    Ve bu gerçekleştiğinde belki eve gelmeyi Bir düşünürüm ama şimdilik hoşça kalın, kendinize iyi bakın ve şans yanınızda olsun. Open Subtitles وعندما يحدث هذا ربما سأفكر في العودة الى هنا , لكن في الوقت الحالي الى اللقاء , بئس المصير ,و بالتوفيق
    Ben de "Durun Bir düşüneyim." dedim ki bu yüzden Mike ile görüşmem gerekiyor. Open Subtitles وقد أخبرتهم أني سأفكر في الأمر ولهذا أحتاج مايك
    Bunu Düşüneceğim. Ama önce okulum var. Open Subtitles سأفكر في ذلك ولكن يجب أن أمر من المدرسة أولا
    Bunları onu Hockney Sergisine götürdükten sonra Düşüneceğim. Open Subtitles سأفكر في هذا، بعد أن أصحبها إلي معرض الهوكني
    Düşüneceğim dedim. Hem sen niye umursuyorsun ki? Open Subtitles لقد قلت سأفكر في الأمر، ما علاقتك بالأمر، على كل حال ؟
    Düşüneceğim. - BiR dakika bekleyemez misin? Open Subtitles أنا سأفكر في ذلك هل يمكن أن تنتظر للحظة؟
    İş teklifin için teşekkürler. Düşüneceğim. Open Subtitles صدقاً, أشكرك على عرضك علي تلك الوظيفة,سأفكر في الأمر
    Tamam, bu konu hakkında Düşüneceğim, sana sonra haber veririm. Open Subtitles حسناً , سأفكر في الموضوع , و سأرد عليك .
    Eğer işleri bitirirlerse, Düşüneceğim. Open Subtitles عندما ينتهون من أعمالهم الإضافية سأفكر في ذلك
    Düşüneceğim. - Yiyecek ve şarap verin. Open Subtitles سأفكر في تلك الشروط، اذهبوا بهما ليتناولا الطعام ويحتسيا النبيذ.
    Bugün yemekte ne servis edeceğine bağlı ama Düşüneceğim. Open Subtitles ذلك يعتمد على ما سيقدمونه على الغداء اليوم، ولكنني سأفكر في الأمر.
    Çünkü yarınki 2 yaşındaki birine yapacağım ameliyat için hazırlanmam gerek ve kendim olmayı düşünmeyeceğim hayatta olmasını Düşüneceğim. Open Subtitles لأنني أريد أن أستعد لعملية جراحية لطفل عمره عامين بالغد ولن أفكر في الكون على طبيعتي سأفكر في إبقائه حياً
    Önemli olan da bu, ağaca her baktığımda onu almak için suç işlediğimizi Düşüneceğim. Open Subtitles ما أعنيه هو، كل مرة سأنظر إليها سأفكر في كيف أننا كسرنا القانون لنجلبها
    Aslında arazi işi düşünmüyordum ama bunu kesinlikle ciddi şekilde Düşüneceğim. Open Subtitles أنا لم أكن أبحث عن أراضٍ, أتفهم؟ لكني بالتأكيد سأفكر في الأمر جدياً
    Ona bir şey demedim, Düşüneceğimi söyledim. Open Subtitles -لا أعلم ما هو ردي، أخبرتها أنني سأفكر في الأمر
    Üzerinde Düşüneceğimi söyledim. Open Subtitles قلت لهم بأني سأفكر في الموضوع
    HMX bulabilirse Kings'in çalması için bir yol bulurum. Open Subtitles إذا كان بإمكانه الحصول على المُتفجرات سأفكر في طريقة ليتمكن من خلالها الملوك من سرقة المُتفجرات
    Eğer beni yakalayabilirsen Bir düşünürüm. Open Subtitles إن تمكنت من اللحاق بي... سأفكر في الموضوع...
    Şimdilik bu kadar yeter. Fedailik işini Bir düşüneyim. Open Subtitles هذا يكفي، سأفكر في كوني حارساً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more