"سأقف" - Translation from Arabic to Turkish

    • olacağım
        
    • durup
        
    • bekleyeceğim
        
    • durur
        
    • dururum
        
    • kalacağım
        
    • ayağa kalkacağım
        
    • dikilip
        
    • duruyorum
        
    • olacağımı
        
    • duracağımı
        
    • dikileceğim
        
    • oturup
        
    • durayım
        
    • beklerim
        
    Şunu bilmenizi isterim, protestocular geldikleri zaman onlarla beraber olacağım. Open Subtitles أريدكم أن تعرفوا أنه عند مجيء المتظاهرين، سأقف معهم.
    Yıldırımın, vurduğu yerde bekliyor olacağım. Onları bana getir. Open Subtitles .سأقف في المكان الذي يكون فيه البرق ، أحضرهم إلى هنا
    Yangın sırasında odada durup yönleri ezberliyeceğimi düşünmeleri hoşuma gitti. Open Subtitles أشعر بالإطراء لإعتقادهم بأني سأقف في غرفة تحترق، وأراجع الإتجاهات
    Yoksa sen çocukla uğraşırken bütün gece burada mı bekleyeceğim? Open Subtitles ام سأقف هنا طوال الليل بينما تعبث مع هذا الفتى؟
    O zaman Richie oyundan çıktığında Mickey'nin arkasında durur elindeki kâğıtlıları sana işaret ederim Open Subtitles و بمجرد خروج ريتشي سأقف خلف ميكي و أشير لك بالكروت في يده
    Sen nasıl durmamı istersen öyle dururum. Open Subtitles أنا سأقف بالطريقة التى تريديننى أن أقف بها
    Bana açıklama yapana kadar kalacağım. Open Subtitles سأقف هُنا حتى تُفسّرين ما حدَث.
    Cece, kusura bakma ama ayağa kalkacağım ve penisimi göreceksin. Open Subtitles و يا سيسي ، أنا آسف حيال هذا لكني سأقف وسترين أيري ، وحينما أمشي خارجا
    Bunu yapmaya devam edeceğim. Onlarla savaşacağım. Eğer gerekirse, bir muhalif olacağım. Open Subtitles سوف أستمر , و سأقف لأواجههم إذا اقتضى الأمر.
    Baba, sadece gözümün içine bak ve bana yanıldıklarını söyle, ve sana söz veriyorum, hep arkanda olacağım, çünkü seni seviyorum, baba. Open Subtitles أبي فقط, أنظر الى عيني وأخبرني,أنهم مخطئين, وأعدك أنني سأقف معك لأنني أحبك يأبي
    Ama bilmeni isterim ki, bu ne kadar büyük bir pislik olursa olsun bunun temizlemek için ne yapılacaksa yapılsın her zaman yanında olacağım. Open Subtitles ولكن أريدك أن تعرف، مهما كان كبر هذه الفوضى، كلّ ما يتطلبه الأمر لتنظيف الأمر، فإنّي سأقف إلى جانبك.
    Yangin sirasinda odada durup yönleri ezberliyecegimi düsünmeleri hosuma gitti. Open Subtitles أشعر بالإطراء لإعتقادهم بأني سأقف في غرفة تحترق، وأراجع الإتجاهات
    Ben artık buradayım. Sizinle omuz omuza durup birlikte mücadele edeceğim... Open Subtitles والآن بما أني هنا سأقف جنباً إلى جنب معك
    Biliyor musun, Darin, eğer bana 25 sene önce bir gün burada durup dünyanın enerji sorununu çözeceğimi söyleseydin sana delisin derdim. Open Subtitles أتدري يا دارين، لو أنك أخبرتني قبل 25 سنة أنني سأقف هنا يوماً ما على شفا حلّ مشكلة طاقة العالم،
    Bu sadece soğuk havada Ahmad'i bir saat fazla bekleyeceğim anlamına gelir. Open Subtitles المشكلة أنّي سأقف وأنتظره تحت البرد لساعة
    Öyleyse, yanında durur ve seni izlerim ukala. Open Subtitles إذن سأقف هناك واتفرج عليكِ ايتها الذكية
    Sen eşine kollarını açıp hoş geldin derken, yanında bile dururum. Open Subtitles وحتى أنني سأقف بجوارك بينما ترحب بها بذراعيك المفتوحتين
    - Sen bensiz git, ben burada kalacağım. Open Subtitles اذهبي بدوني فحسب , سأقف هنا فقط
    Cece, kusura bakma ama ayağa kalkacağım ve penisimi göreceksin. Open Subtitles و يا سيسي ، أنا آسف حيال هذا لكني سأقف وسترين أيري ، وحينما أمشي خارجا
    Ben orada dikilip... enayi gibi ağlarken... ayakkabılarına kan dolacak ve öleceksin. Open Subtitles و سأقف هناك و ابكي كالحمقاء وانت تموت والدم يلوث حذائك
    Burada öylece duruyorum, ayaktayım ve konuşmuyorum. Open Subtitles سأقف هنا وأكف عن الكلام
    Her zaman yanında olacağımı söylemiştim. Open Subtitles لطالما أخبرتك أنّي سأقف بجانبك، كما وقفت بجانبي، أتذكرين؟
    Ve aylak aylak duracağımı düşünüyorsan... haklısın, çünkü ben burada bunu yapıyorum. Open Subtitles ... وإذا تعتقد أني سأقف لأتفرج أنت محق، 'لأنه ذلك' ما أفعله
    Ben de ceket görünümlü bir gömleği giyinik hâlde burada öylece dikileceğim. Open Subtitles أنا فقط سأقف هنا أرتدي الكنزة التي تبدو أنها سترة
    Ne yani, burada öylece oturup, buna izin vereceğimi mi sanıyorsunuz? Open Subtitles أتظنني سأقف مكتوف اليدين؟ وأترك لكم كل هذا.
    Ona haklarını oku. Ben mutlu mutlu burada durayım. Open Subtitles اقرأعليه حقوقه وانا سأقف هنا سعيد
    Eğer onunla hapse giremezsem aziz peder çıkana kadar hapsin kapısında beklerim. Open Subtitles إن لم أستطع دخول السجن معه سأقف عند بوابة السجن حتى يخرج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more