"سببته" - Translation from Arabic to Turkish

    • sebep
        
    • zarar
        
    • çektirdiğim
        
    • çektirdiği
        
    • yaşattığım
        
    • açtığım
        
    • verdiği
        
    • olduğun
        
    • verdiğim
        
    • yarattığım
        
    Bu internetin sebep olduğu uzun dönemli kritik değişimdir. TED إنه تحول حرج على المدى الطويل سببته الإنترنت.
    Ona, sebep olabileceğim tüm acılar için üzüntümü belirtmeyi denedim... Open Subtitles وأعتذرت له عن أى ألم .. يمكن أن أكون قد سببته له
    Gözüme gözükme, yoksa çocuklarımı üzdüğün için sana ciddi zarar veririm. Open Subtitles عليك الابتعاد عن وجهي قبل أن أسبب ضرراَ بليغاَ للاستياء الذي سببته لأطفالي
    Ve bu konuda kendimi kötü hissediyorum. Karıma ve çocuklarıma çektirdiğim acı için kötü hissediyorum. Open Subtitles أشعر بالخجل حيال الألم الذي سببته لزوجتي وأولادي
    Kesinlikle Victoria Grayson'a ait. Ailemize çektirdiği bunca acıdan sonra beni öldürmeye çalışarak daha da acı vermek istedi. Open Subtitles إنها بالتأكيد فيكتوريا جريسون بعد كل السنوات الألم الذي سببته لعائلتنا وقد حاولت أن تسبب المزيد من خلال قتلي
    Sana yaşattığım tüm acılara rağmen, ...seni sevdiğime inanmanı istiyorum. Open Subtitles على الرغم مِنْ كل، الألم الذى سببته. هَلْ تصدقينى حين أقول بأنّني احبك؟
    Luke'a yardım etmenin, onda açtığım yarayı iyileştirmesi gerekiyordu ama Antoine'ı önce ben bulmazsam canını daha çok yakmış olacağım. Open Subtitles بمساعدتي للوك كان يفترض ان اخفف عنه الألم الذي سببته اليه ولكن سوف اؤذيه اكثر اذا لم امسك بأنطوان قبله
    Ama bunun ona verdiği acı dayanılamayacak kadar büyüktü lakin ölümüne yol açmaya da yetmezdi. Open Subtitles لكن الألم الذي سببته كان فوق ما يمكن تحمله لكن لا يكفي ليجعله يموت
    Bana, neden olduğun bu sorunu nasıl durduracağımı söyle yeter. Open Subtitles أخبرني عن كيفية حلّ هذا الإضطراب . الذي سببته فحسب
    Herşeye rağmen bana inanıyorsun. Sana verdiğim acıya karşın bunu yapabiliyorsun, hayret verici. TED مازلتِ تؤمنين بي، وأن تملكي القدرة على ذلك برغم حجم الألم الذي سببته لك لهو أمر مذهل.
    Ben onlara bir çift aşırı gelişmiş iskele sıçanı dedim.... ..ve yarattığım duygusal yıpranma için 4.milyon dolar ödemek zorundayım. Open Subtitles ‫أطلق عليهم بأنهم فئران شوارع ‫والأن علي دفع 4 ملايين لهم بسبب الألم الذي سببته لهم ‫ليس عليك التكلم لهؤلاء يامونتي
    Herhangi bir sıkıntıya sebep olduysam özür dilerim. Open Subtitles أنت تعرفين أريد أن أعتذر على أي إحراج قد سببته لك
    Bu yüzden yaptığım aşağılık şey sebep olduğum mahcubiyet için hepinizden özür diliyorum. Open Subtitles ذلكأنيأعتذر.. عمافعلته.. للاحراج الذي سببته
    Ona sadece bir binlik verdi ve sebep olduğu şu sıkıntıya bir bak. Open Subtitles لقد أعطيناها ألفاً وانظر لما سببته من مشاكل
    Ölüm sebebi yakın mesafedeki bir patlamayla oluşan basıncın sebep olduğu şiddetli iç kanama. Open Subtitles سبب الوفاة نزيف داخلي هائل سببته قوة إرتجاجية للإنفجار عند مدى قريب
    sebep olduğum bu korkunç sıkıntılar için çok ama çok üzgünüm. Open Subtitles أنا آسفة جداً على الألم الفظيع الذي سببته
    Fakat eğer yoldan çıkmışsa, ne zarar vermiş olabileceğini bilmiyoruz. Open Subtitles لكن إذا كانت فاسدة, فلن نعرف كمية الضرر الذي قد سببته
    Tanrı benden bana zarar vermeye çalıştığın için intikam almamı isteyebilir ancak zalimler kötü şeyler yapar sana elimi sürmeyeceğim.Daima. Open Subtitles سينتقم الرب من الاذاء الذي سببته لي لكن الاشرار فقط يقومون بافعال الشيطان لذا لن اضع يدي عليك ابداً
    Bunca yıldır sana yaptıklarım için, kalbini kırdığım için, sana acı çektirdiğim için. Open Subtitles لكل شيء فعلته على مر السنين لكل وجع القلب الذي سببته لكِ
    Sana çektirdiğim onca acıdan sonra, ölmeyi hak ediyorum. Open Subtitles بعد كل الألم الذي سببته لك أنا أستحق الموت
    Ancak onları coşkuyla karşılayanlar olduğu kadar geçmişte Latin ordularının halkımıza çektirdiği büyük acıları unutmayanların sayısı da hiç az değildir. Open Subtitles لكن هناك عدد لا بأس به من الناس.. لم ينسوا بعد الألم الذى سببته.. الجيوش اللاتينية..
    Bu gece sana ve karına yaşattığım acı için beni affedersin. Open Subtitles تستطيع أن تسامحني عن الألم الذي سببته لك ولزوجتك الليلة
    Evet, sanırım diğer insanların başına açtığım dertler yüzünden üzgünüm. Open Subtitles أجل، أظنني آسفاً على الألم الذي سببته للآخرين.
    Bunun sana yıllarca verdiği acıdan ötürü üzgünüm. Open Subtitles أنا أسف على الألم الذى سببته لك طوال هذه السنوات
    Nasıl bir baş belası olduğun hakkında bir fikrin var mı? Open Subtitles هل لديك فكرة عن مقدار الحرج الذي سببته لي؟
    Babam... verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim. Open Subtitles أبي.. أعتذر عن الإزعاج الذي سببته للجنة..
    Birkaç gün önce yarattığım rahatsızlıktan ötürü özür dilerim. Open Subtitles أريد الأعتذار عن الأزعاج الذى سببته هنا منذ أيام قليلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more