Sen Burada oturup, donut yerken geri kalanlar şınav çekecek! | Open Subtitles | ستجلس هنا وتأكل الدونات بينما تقوم باقي الوحدة بتمارين عضلات الكتفين والذراعين |
Burada oturup öğüt vererek hayatımın değişeceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أنت تظن أنك ستجلس هنا وتعظ, وستتغير حياتي؟ |
Burada oturup diziyi mahvedeceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | اعتقدت أنك ما كنت ستجلس هنا وتنتقد الحفلة |
Ve siz de Orada oturup bizi yoketmelerini izleyeceksiniz. | Open Subtitles | بالرغم من أنك ستجلس هنا وتشاهدهم يدمرونا |
Eğer sıçamazsam, ben eski günleri hatırlarken sen de burada oturacaksın. | Open Subtitles | إذا لم أستطيع التغوط أنت ستجلس هنا بينما أحاول. |
Burada oturup senin için her şeyi yapmasını mı bekleyeceksin? Haydi, dışarı çıkalım. | Open Subtitles | هل ستجلس هنا منتظرا ً أن تفعل لك كل شيء |
Burada oturup, gelip seni almalarını mı bekleyeceksin? | Open Subtitles | هل ستجلس هنا منتظراً أن يجدوك؟ |
Burada oturup, gelip seni almalarını mı bekleyeceksin? | Open Subtitles | هل ستجلس هنا منتظراً أن يجدوك ؟ |
Bütün gün Burada oturup, tek bir kelime etmeyeceksin demek. | Open Subtitles | ستجلس هنا و لا تنطق بأي شئ , صحيح؟ |
Şimdi, gerçekten Burada oturup bana bu açıkça zihinsel hastalığı olan genç adamı parmaklarını ve elini yerine diktirmeye ikna etmeyeceğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت أكثر حكمة ...الآن ، هل ستجلس هنا وتخبرني أنك لن تحاول إقناع هذا الشاب المريض عقلياً |
Eğer Burada oturup bana bahaneler üreteceksen... | Open Subtitles | إذا كنت ستجلس هنا مختلقاً اعذاراً |
Burada oturup, Kim'i bekleyeceksin, sonra da onunla konuşacaksın çünkü sen iyi bir insansın. | Open Subtitles | (ستجلس هنا وتنتظر (كيم ومن ثم تتحدث معها لأنك شخص صالح |
Sırf "uğramaya çalışırım" dediği için bütün gece Burada oturup kapıya mı bakacaksın gerçekten? | Open Subtitles | أحقاً ستجلس هنا طول الليل تراقب الباب لأن (تيفني) قالت "قد تعرج إلى هنا"؟ |
Orada oturup yangın çıkışlarının nerede olduğuna kafayı takabilirsin. | Open Subtitles | إن كنت ستجلس هنا و تتسائل اين مخرج الحريق فإذهب |
Bak Louie eğer Orada oturup her şey iyiymiş gibi davranırsan, beni deli edersin. | Open Subtitles | حسنًا ، إذا كنت ستجلس هنا وتتظاهر أنه لا يوجد خطب ما فستقودني للجنون |
Yok. Orada oturup senin ve şirketinin yaptığı şeyi düşüneceksin. | Open Subtitles | لا,أنت ستجلس هنا تماماً وتفكر بشأن |
burada oturacaksın. Tuvaleti kullanmadığın sürece, bu odadan ayrılmayacaksın. | Open Subtitles | ستجلس هنا ولن تغارد ما عدا لاستخدام دورة المياة |
Hiçbiryere gitmiyorsun. Tam burada oturacaksın. | Open Subtitles | لن تذهب الى أى مكان ستجلس هنا |
burada oturacaksın ve bize Amanda'nın oprasyonları ile ilgili tüm detayları vereceksin. | Open Subtitles | ... (ستجلس هنا وتخبرنا بكل التفاصيل عن عملية (أماندا |