"ستفهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • anlayacaksın
        
    • anlarsın
        
    • anlayacaktır
        
    • Anlayacağını
        
    • anlar
        
    • anlardın
        
    • anlayacaksınız
        
    • anlayabileceğini
        
    • anlayışla
        
    • anlayabilirsin
        
    • anlarsınız
        
    • anlamanı
        
    • anlardınız
        
    Eminim ki anlayacaksın ne yapmak istediğimi ve neyi yaratmak istediğimi. Open Subtitles لذا أنا واثق من أنك ستفهم الذي سأقوم بفعله وماذا سأحقق
    Eminim ki anlayacaksın ne yapmak istediğimi ve neyi yaratmak istediğimi. Open Subtitles لذا أنا واثق من أنك ستفهم الذي سأقوم بفعله وماذا سأحقق
    Eh o zaman bizi anlarsın. Bize bir iki saat ver. Open Subtitles حسنا، إذن ستفهم أنت يجب أن تعطيني ساعتين
    Endişelenme çok kalmayacağız. anlayacaktır. Open Subtitles لا تقلقى , لسنا مضطرين لان نمكث طويلا انها ستفهم
    Anlatabileceğimi sanmıyorum. Senin de Anlayacağını. Open Subtitles أنا أشك أني أستطيع توضيح الأمر وأشك أنك ستفهم
    Karımı tanıdıysa anlar. Open Subtitles ستفهم الأمر لو عرفت زوجتي فحسب
    Ama orada ufak bir kız öldüğünden, sen de benim yapmam gerekeni anlayacaksın. Open Subtitles ،ولكن هناك أحد يموت فتاة تنتظر هذه الكلية إذاً, أنت ستفهم ما أفعله
    Artık bir yargıca ihtiyacımız olmadığını anlayacaksın. Open Subtitles أنت ستفهم نحن لا نحتاج حقا قاض على أية حال.
    Taş çekicini gördüğünde anlayacaksın. Open Subtitles هل قلت شئ غريب؟ ستفهم عندما ترى مطرقة الصخور
    Ve o zaman anlayacaksın, zafere giden kutsal yolu ben izliyorum. Open Subtitles وحينها ستفهم بأنّني بالفعل أتبع السبيل المقدّس، سبيل النصر
    Fakat kendine hissetme izni vermezsen diğer insanların ne hissettiklerini nasıl anlayacaksın? Open Subtitles لكن إذا أنت لم تستطع أن تعترف بما تشعر ، كيف ستفهم متى الآخرين يشعرون؟
    Bunları büyüdükten sonra daha iyi anlayacaksın. "Arabayı süsleyelim." "Kınayı da yakalım." Open Subtitles ستفهم ذلك عندما تكبر عمي هذا يعني ان الزواج غدا
    Öyleyse Chicago'ya niye gideceğini de anlarsın. Open Subtitles لأنّ ذلك يعني أنّك ستفهم لماذا ستأخذ تلك الرّحلة إلى شيكاغو.
    Büyüyünce erkekler nasıl iş yapar belki anlarsın. Open Subtitles ربما عندما تنضج، ستفهم كيف يدير الرجال الأعمال
    Jake, sen de günün birinde anlarsın. Open Subtitles ألين، أنت تعرف ماذا أعني وجيك، أنت ستفهم يوماً ما
    Oh. Eminim Amanda anlayacaktır. Open Subtitles اوه حسنا انا متأكدة بأن أماندة ستفهم ذلك
    Ona senin için büyük bir gece olduğunu söylemeye çalıştım Dean ve ...ona başka bir zaman gelmesini söyledim ama bir iş olduğunu söylememi ve senin ne olduğunu Anlayacağını söyledi. Open Subtitles حاولت إخباره بأهمية الليلة لك وطلبت منه العودة في وقتٍ لاحق لكنّه طلب مني أن أخبرك أن لديه مهمة وقال أنك ستفهم معنى هذا
    O anlar ne demek istediğimi. Üzülme, unutmam. Open Subtitles ـ ستفهم ما أعني ـ لاتقلق ، لن أنسي
    Sıradan bir baba olsaydın, bunu anlardın. Open Subtitles لك أنت أيضا لو كنت أبا معتدلا ككل أباء الآخرين كنت ستفهم هذا
    Ve nihayet zavallı Buddy hakkında anlamanız gerekenleri anlayacaksınız. Open Subtitles ثم ستفهم مهما يمكن أن تفهم عن المسكين هذا
    Düşünüyordum da sana sormak istediğim bir şey var ama benim hakkımda bir şeyler bilmeden soruyu anlayabileceğini sanmıyorum. Open Subtitles لقد كنتُ أفكّر.. هناك شيء أودّ أن أسألكَ إيّاه.. لكنّي لا أعتقدكَ ستفهم أسبابي إلا لو عرفتَ بعض الأشياء عنّي.
    Öyleyse cesetleri yoldan çekip kimsenin göremeyeceği bir yere götürmeni söylediğimde anlayışla karşılarsın. Open Subtitles إذن، ستفهم حينما أخبرك بأن تزيح هذه الجثث من الطريق فى مكان لا يستطيع أحد قطّ العثور عليها
    Hiç çocuğun olmadığı halde benim acımı nasıl anlayabilirsin? Open Subtitles كيف ستفهم ألمي وأنت لم تنجب ولداً أبداً؟
    diye düşünürsünüz. Ama eğer ''Henüz değil.'' notunu alırsanız, öğrenme eğrisi üstünde olduğunuzu anlarsınız. TED و لكن اذا اخذت علامة: ليس بعد ستفهم انك في طريق التعلم.
    Bunu anlamanı beklemiyorum ama bir çeşit şey oluyor hoşa gitmeyen olmakta da bir güç vardır. Open Subtitles حسنا لم اكن اتوقع انك ستفهم ذلك .. لكن هناك نوعا ما قوة .. في كونك
    Tanışsaydınız ne demek istediğimi anlardınız. Open Subtitles حسناً، سيّدي، ستفهم ماذا أعني إن قابلتها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more