"ستقابل" - Translation from Arabic to Turkish

• tanışacaksın
• buluşacaksın
• tanışırsın
• tanışacak
• buluşacak
• buluşacağını
• görüşeceksin
• göreceksin
• tanışacağını
• tanışabilirsin
• la
• görecek
• buluşuyor
• buluşacaktı
• buluşacakmış

Yanlızca iş konusunda değil, değişik sınıftan insanlarla tanışacaksın.
ليس فقط في العمل فأنت ستقابل نوعية مختلفة من البشر

Benim kültürümde, eğer nereye gidersen git onu yanında tutarsan, sonunda kaderindeki kişiyle tanışacaksın derler.
يشاع ان اخذتها اينما ذهبت ستقابل شخص احلامك

Evet, 10'u 15 geçiyor. Eski bir dostla falan mı buluşacaksın?
نعم، العاشرة والربع، هل ستقابل صديق قديم أم ماذا؟

Bir gün biriyle tanışırsın, buluşmalar başlar ve bir bakmışsın.
يوما ما ستقابل شخصا ما و تبدأ بالمواعدة ومن يعلم؟

Laura, Philip'in yeni kız arkadaşıyla tanışacak ve siyah elbisesi yok.
لورا ستقابل صديقة فيليب الجديدة ولم يكن عندها اي ملابس سوداء

- Dowlinglerle buluşacak olsaydınız, kulübe uygun kıyafetler seçerdiniz...
اذا كنت ستقابل اّل داولينج, لا يمكنك الدخول بدون الزي الرسمي, الحله ورباط العنق

Bana onun yaşIı bir kadınla buluşacağını söyledi.
‫قال لي أنها كانت ستقابل ‫امرأة أكبر سنا

Bir gün biriyle tanışacaksın, görüşmeye başlayacaksınız ve belki daha neler neler.
يوما ما ستقابل شخصا ما و تبدأ بالمواعدة ومن يعلم؟

Günün birinde işten daha çok değer verdiğin biriyle tanışacaksın.
يوماً ما ستقابل شخصاً تكترث لأمره أكثر مِن العمل.

Şimd dinle, orada bazı insanlarla tanışacaksın, ve senden 'ev meselelerinin' mahrem olduğunu unutmamanı istiyorum.
الآن، انصت. ستقابل بعض الأشخاص هنا وأريدك أن تتذكر أن الأمور المنزلية خاصة

Bence bir gün yeni birisiyle tanışacaksın ve ona sırılsıklam âşık olacaksın.
أظنّك ذات يومٍ ستقابل فتاةً جديدةً وستغرم بها بجنون

Hayatının geri kalan kısmını beraber geçireceğin kişiyle tanışacaksın.
ستقابل أخرى، ستقضي معها ما تبقى من عمركَ.

Aileyle buluşacaksın. Onlara, çocuğun bir önceki gece kaçırıldığını ve senin oğlunu ona karşılık yem olarak kullandıklarını söyleyeceksin.
ستقابل العائلة وستخبرهم أنك أُختطفت في الليلة السابقة

Kızlarla buluşacaksın, golf sahasında bir petrol zenginininkini yalamayacaksın.
ستقابل فتيات, ولن تضاجع مدير حقل نفط في ملعب غولف لعين.

Kızlarla buluşacaksın, siktiğiminin golf sahasında petrol şirketi yöneticileriyle takılmayacaksın.
ستقابل فتيات, ولن تضاجع مدير حقل نفط في ملعب غولف لعين.

Belki doğru kızla tanışırsın ve bu değişir.
لربما أنت ستقابل البنت الجيده وكل شيء سيتغير

Durum şu ki Jen annemle ilk kez tanışacak.
الامر فقط , كما تعلم جين ستقابل والدتى لأول مرة

Lea bu gece hocasıyla mı buluşacak?
هل ستقابل ليا مدرسها هذه الليله؟

Kimseye işin ne olduğunu ya da kiminle buluşacağını söylemedi.
‫لم تخبر أي شخص ‫ما كان هذا العمل ‫أو من كانت ستقابل

Onu sana veren kadınla mı görüşeceksin?
هل ستقابل المرأة التي أعطتك إياها؟

Yarın veli toplantısında annemi göreceksin.
ستقابل أمي بملتقى الآباء والمعلمين يوم الغد؟

Birisiyle tanışacağını, âşık olacağını ve ondan sonra da mutlu mesut yaşayacağını düşünmez miydin?
ألأم تظن وقتها أنك ستقابل فتاة ما و تقع في حبها و انتهى الأمر على ذلك؟

Umarım bir dahakine erken gelirsin Jackie. O zaman erkek arkadaşımla tanışabilirsin.
كنت اتمنى ان تأتي مبكر جاكي ، كنت ستقابل صديقي الجديد .

Jaya'nın Bay Balraj'la herkesten önce tanışmasını sağlamalıyız.
لابد أن نتأكد من أن جايا ستقابل هذا المدعو بالراج من لندن قبل أي أحد آخر

- Sen. - Don Todd'u göreceğim. - Sen de Don Todd'u görecek misin?
أنت أنا سأقابل دون تود أنت ستقابل دون تود أنا

Tekrar ile muhabir buluşuyor, ve ben ona daha fazla bilgi besleme olmaz.
ستقابل المحقق مجدداً و لا أريده أن يعطيها أية معلومات أخرى

15 Haziran'da, bir çavuş Slidell'de Hope ile buluşacaktı.
كانت ستقابل أحد الجنود فى سلايدل فى منتصف يونيو

Barney, yardımına ihtiyacım var. Konuştuğum hatun, bir kulüpte arkadaşıyla buluşacakmış.
يا "بارني" أحتاج مساعدتك هذه الفتاة التي أتحدث إليها ستقابل صديقتها