"ستكونى" - Translation from Arabic to Turkish

    • olacaksın
        
    • olacağını
        
    • olursun
        
    • olurdun
        
    Tek şey var ki sevgilim, başlangıçta müthiş yalnız olacaksın. Open Subtitles الشئ السئ الوحيد, هو انك ستكونى وحيدة , فى البداية
    Seni ve hayranlarını biraz olsun tanıdıktan sonra, sanırım cinayetlerinin filmleriyle ünlü olacaksın. Open Subtitles لا اعلم, ربما ستعرفين هذا قريبا ولكنى اعتقد انك ستكونى شهيرة بافلام جرائمك
    Korkma. İyi olacaksın. Hem de çok iyi olacaksın. Open Subtitles لا تخافى ستكونى بخير هنا ستكونى بخير تماما
    Uzun bir günden sonra yorulmuş olacağını düşünmüştüm. Open Subtitles كنت أعتقد أنك ستكونى متعبة بعد العمل طوال اليوم
    - burada olacağını bilmiyordum... Open Subtitles لم اكن اعرف انك ستكونى هنا لا تخجل, هل هم اصدقائك؟
    Bu durumda, bir hafta on gün içinde Kahire uçağına binmiş olursun. Open Subtitles هكذا ستكونى على الطائرة المتجهة للقاهرة خلال أسبوع أو عشرة ايام
    Eğer seni öldürmek isteseydim, şimdiye kadar ölmüş olurdun. Open Subtitles لا تقلقى اذا كنت أريد قتلكِ, كنتِ ستكونى ميتة الآن
    Daima yalnız olacaksın. Bir ajan için olması gereken budur. Open Subtitles ستكونى وحدك دائماً، هذه الطريقة التى يجب أن يكون عليها العميل.
    Aslen sağ kolum olacaksın, bütün önemli kararları almayı kapsayan. Nasıl kapsayabilen? Open Subtitles ستكونى فى الحقيقة ذراعى الأيمن ستشتركى فى كل القرارات الرئيسية
    Sadece, sadece olduğun yerde kal, tatlım. İyi olacaksın. Open Subtitles ابقى فى مكانكِ فقط يا عزيزتى ستكونى بخير
    Yakında yanımda yer almaya hazır olacaksın. Open Subtitles قريبا أنت ستكونى مستعدّه لأخذ مكانك بجانبي
    Yarın bu zamanlarda, başka bir ülkede, başka biri olacaksın. Open Subtitles فى مثل هذا الوقت بالغد ستكونى شخصا اخر فى بلدا اخرى
    Git. Git Dünya Kupasında oyna! Kaybedersen benim karım olacaksın. Open Subtitles اذهبى و العبى فى كأس العالم ان خسرتى ستكونى زوجتى و ان فزتى ستكونى ايضا زوجتى
    Merak etme. Bir şey yok. Ama bu gece yalnız olacaksın. Open Subtitles لا تقلقى هذا بسيط فقط ستكونى لوحدك الليلة
    Hayır, sadece irtibatı sağlayan kişi olacaksın. Open Subtitles لا، انتى ستكونى وسيلة الاتصال هذا كل شىء
    - Bunun için bir şey yapamam ama sen güvende olacaksın. Open Subtitles ذلك خارج عن سيطرتى الان لكنك ستكونى بأمان تحرك
    Eğer bu iş başarılı olursa ilk arayacağım sen olacaksın ve olmazsa da söz veriyorum yarın gönlünü almak için elimden geleni yapacağım. Open Subtitles عند ظهور النتائج, ستكونى أول من أتصل به وإذا لم يحدث ذلك، أعدك غدًا سيكون متروك لكِ
    O halde senin burada olacağını biliyordum, Cathy'i de getirecektim. Open Subtitles إذا أنا أعرف بأنّكى ستكونى هنا، أنا كنت سأحضر كاثي أيضا
    Kızgın olacağını bildiğim için şahsen çağırdım. Open Subtitles عرفت بأنّكى ستكونى عصبيه لذا دعيتك شخصيا
    Hayır, bu olmaz. Ya bir taraftan olursun, ya da diğerinden. Open Subtitles لا، ذلك لن تفعليه.أنت ستكونى من جهة أَو الآخرون
    Sende tetikçi olsaydın, orada olurdun. Open Subtitles لو كنتى قاتلة ستكونى هناك أيضا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more