"ستكونين هنا" - Translation from Arabic to Turkish

• Burada olacağını
• burada olacak
• burada olacaksın
• Buraya geleceğini
• burada olacağınızı
• burada olabileceğini
• buralarda olacak

Ama bu aptal partiden ona ben bahsettim çünkü senin Burada olacağını ve bunu isteyeceğini biliyordum.
لكنني أخبرته عن هذه الحفلة الغبية, لأنني علمت أنكِ ستكونين هنا و هذا ما كنتِ تريدينه.

Burada olacağını bilmiyordum.
أنا لم أكن أعرف انك ستكونين هنا هذا الصباح.

Sonra bir adama rastladım ve partiden bahsetti, ben de geldim ama senin Burada olacağını söylememişlerdi.
وقد دعاني الى الحفل في لبداية قل لي أنك ستكونين هنا

burada olacak mısınız, o uyandığında?
هل ستكونين هنا عندما تسترد وعيها؟

Sen burada olacaksın, ben Amerika'da, altı ay ayrı kalacağız!
ستكونين هنا وسأكون بأمريكا قد نفترق لستة اشهر

Buraya geleceğini bilseydim birlikte gelirdik.
لو عرفت انك ستكونين هنا لاتينا معا

burada olacağınızı tahmin etmeliydim, Profesör McGonagall.
كان يجب أن أعرف أنك ستكونين هنا يا أستاذة ماجوناجل

burada olabileceğini bilmiyordum. Kim olduğunu biliyorum.
لم أعلم أنكى ستكونين هنا أنا أعلم من تكونين

Will, Burada olacağını söyledi ve ben de seni karşılayan ilk kişi olmak istedim.
قال ويل أنّك ستكونين هنا, وأردت أن أكون أوّل من يحييكِ

Burada olacağını düşündüğüm için geldim.
لقد جئت لأنني اعتقدت أنك ستكونين هنا.

Bugün Burada olacağını düşünmemiştim.
لم أفكر بأنكِ ستكونين هنا الليله

Bugün Burada olacağını bilmiyordum.
لم اكن اعلم بأنك ستكونين هنا اليوم

Bu akşam Burada olacağını biliyordum.
لقد عرفت أنك ستكونين هنا الليلة

Burada olacağını nereden bilebilirdik?
كيف لنا أن نعلم أنك ستكونين هنا ؟

Burada olacağını bilmiyordum.
لم أكن أعرف ما إذا كنتِ ستكونين هنا.

Üzgünüm, Burada olacağını bilmiyordum.
- أنا أسف جداً لم أعرف بأنكِ ستكونين هنا

İyi akşamlar. Bernard Burada olacağını söyledi.
مساء الخير , (بيرنارد) قال بأنكِ ستكونين هنا

Okuldan döndüğümüzde hâlâ burada olacak mısın?
هل ستكونين هنا عندما نعود من المدرسة؟

- Döndüğümde burada olacak mısın?
هل ستكونين هنا عند عودتي؟ أجــل.

Burada olsan iyi olur. Duyuyor musun? burada olacaksın, değil mi?
من الأفضل لكِ أن تكونى هنا ستكونين هنا , أليس كذلك ؟

Buraya geleceğini bilmiyordum.
لم أكن أعلم أنكِ ستكونين هنا

Bana 11.15'te burada olacağınızı söylemişlerdi.
أجل، لا، لا. قالوا لي أنّكِ ستكونين هنا الساعة الـ11:

Şu an sahildeyim ve içimden bir ses senin de burada olabileceğini söylüyor.
أنا عند الشاطيء ولدي حدس أنك ستكونين هنا أيضاً

Bir dahaki sefer geldiğimde buralarda olacak mısın?
هل ستكونين هنا في المرة القادمة عندما أعود؟