"سرق" - Translation from Arabic to Turkish

• çaldı
• çalmış
• çalan
• çaldığını
• çalıp
• çaldığı
• çalındı
• çalmıştı
• soydu
• soymuş
• çalınmış
• aldı
• çalıyor
• çaldın
• çaldıysa

23 saat önce, General Aleksander Kodoroff 10 savaş başlığı çaldı.
منذ 23 ساعة مضت الجنرال أليكساندر كودروف سرق 10 رؤوس نووية

Birileri anılarımı çaldı. Kafamın içinde, ben hala 10 yaşındayım.
أحدهم سرق ذاكرتي بداخل رأسي، أنا في العاشرة من عمري

Sonun da bu komşumuz o kadar hastaydı ki çim biçme makinasını çaldı.
وأخيراً هذا الجار حصلت على المرضى حتى من ذلك أنه سرق في جزازة.

Geldiğinde gördü ki biri onu çalmış ve sonra içeri gidip ağlamaya başladı.
لذلك عندما خرج شخصا ما قد سرق وذهب داخل وقال انه كان يبكي

Gerçek bir evi yoktu, Hayatını çalan adamı bulma adına gerçek amacından sapmıştı.
ليس له بيت محدد وتاه فى البرية في بحثه عن من سرق حياته

Emin olamayız, ama karınızın bazı takılarını ve başka şeyleri çaldığını düşünüyoruz.
نحن لانستطيع التأكد,ولكننا نظن انه سرق بعض جواهر زوجتك وبعض الأشياء الأخرى

Marangoz Mona Lisa'yı çaldı ve dünya bu haberle çalkalandı.
، سرق النجار لوحة لموناليزا وانتشر خبر السرقة أرجاء العالم

Klinikten tıbbi kaydımı çaldı ve alerjilerimi bana karşı kullandı.
سرق الملف الطبي خاصتي من الممرضة وعرف حساسيتي ليستخدمها ضدي

Richard tahtı çaldı fakat Buckingham ve Leydi Margaret , onlar oğlumu öldürdü.
ريتشارد سرق العرش لكن أعتقد أن باكنغهام وسيدة مارجريت هما من قتلا ولدي

Evden çıktığımda para yanımdaydı sonra sokağın ortasında bayılınca birisi onu benden çaldı.
كان لي عندما خرجت من المنزل. ثم، مررت في الشارع، وشخص سرق مني.

Geçen hafta birisi telefonumu çaldı ve dişçime erotik mesajlar yolladı.
الأسبوع الماضي أحدهم سرق جهازي الخلوي وأرسل رسالة إغراء لطبيب أسناني

Yani birisi hırsızı öldürdü ve sonra da ondan kalbi mi çaldı?
انتظر , إذا شخصاً ما قتل السارق ثم سرق القلب منه ؟

2002'de Fas Kralı'nın 60 metrelik yatını çalmış. Ortadan kaybolmuş.
فى عام 2002، سرق يخت ملك المغرب ثم اخفاه تماما

Bir canavar, Noel ağacının tepesindeki yıldızı çalmış ve depoda bir yerde saklıyormuş.
الجني الأخضر سرق النجمة من على شجرة العيد و لقد خبأها في المستودع

Görünüşe bakılırsa biri ayakkabı kutusunu çalmış ve Ray benim çaldığımı sanmış.
من الواضح أحد ما سرق صندوق حذائه وظن بأنني من فعلت ذلك

Evin tapularını çalan her kimse, tabii ki cenaze töreninde bulunamazdı.
وبالطبع الذى سرق وثائق المنزل هو من كان غائباً عن الجنازه

Wolf'ün bulunduğu binaya geldiğimizde, atlayıp, ofisine sızacağız, ve hikayemi çaldığını itiraf ettireceğiz.
عندما نصل إلى بناية ولف نقفز ،نخترق مكتبه، إجعله يعترف انه سرق قصتي

Bu, dün gece Skinner'ın arabasını çalıp, karısını öldürmeye çalışan adam.
هذا الرجل الذي سرق سيارة سكيننير ليلة أمس ومجرّب لقتل زوجته.

çaldığı için değil, hapse girdiği için üzülen hırsıza benziyorsun.
فأنتِ كاللص الذي لا يندم على أنه سرق ولكنه يأسف جداً على دخوله السجن

...kilide olan anahtar bir zamanlar bendeydi ama kasamdan çalındı.
مفتاح ذلك القفل كان في حوزتي لكنه سرق من خزانتي

Gus, çocukluğunuzda Shawn bir kızı etkilemek için araba çalmıştı, hatırlıyor musun?
غاس أتذكر حين كبرتما سوياً وشون سرق السيارة ليلفت انتباه تلك الفتاة

O senin çalıştığın bankayı soydu ve bunu Coco Bongo'da buldum.
سرق المصرف الذي تعمل فيه ثم وجدت هذه في الكوكو بونجو

Belli ki siyah bir adam Newark'da bir mağazayı soymuş.
من الواضح أن رجلاً أسود سرق متجراً في نيويورك

Annemin tekerlekli sandalye ileyken araba çarptığı yerdeki çiçekler çalınmış.
شخص ما سرق الزهور التي كانت تدل على موقع الحادثة

Biri zorla içeri girip kasamı ve bazı malzemelerimi aldı.
شخص ما إقتحم المكان و سرق خزنتي و بعض المعدات.

Şu beyaz bok benim şeylerimi çalıyor, ve bana geri satabileceğini sanıyor!
هذا الأبيض اللعين سرق أشيائى ويعتقد أنه يمكن أن يبيعهم لى ثانية

Biri benden çalarsa, ona 'benden çaldın' diyeceğim, ona yumuşak davranmayacağım.
ان سرق احدهم منى فسأواجهه بالحقيقة و لن اتعرض لاى برىء

Otları kim çaldıysa silahı vardı ve bodrum kapısına ateş etti.
من سرق الحشيش كان يحمل سلاحاً .. وأصاب قفل باب القبو