"سرقوه" - Translation from Arabic to Turkish

    • çaldılar
        
    • çaldıkları
        
    • çaldıklarını
        
    • çaldı
        
    • çalmışlar
        
    • soydular
        
    • soydukları
        
    • çalanlara
        
    Ama altını teslim etmek yerine çaldılar. Open Subtitles ولكن بدلاً من تسليم الذهب , سرقوه
    Diğer bekçiler onu çaldılar. Open Subtitles واولئك الحراس الليليين العجزه قد سرقوه
    Ya da bankadan çaldıkları şey birini fena halde kızdırdı. Open Subtitles وإلا فإن الذي سرقوه من المصرف قد أغضب أحدهم جداً
    Şampanya, parfüm ve bizden çaldıkları başka şeyler çıkar. Open Subtitles ستجد شمبانيا , برفان واى شئ اخر سرقوه منا
    Eğer çaldıklarını kabul eder ve bana sileceklerimi üretme hakkını verirlerse her şey son bulur. Open Subtitles احصل على اعتراف بأنهم سرقوه واعطيني الحق في صناعته
    Ben biraz para çaldım ve onlar da benden çaldı. Open Subtitles أنا سرقتُ بعض المال وهم سرقوه مني؟ حينها سيذهب للحبس
    Bunları çalmışlar. Bir çeşit yüksek teknoloji, iz bırakan kurşun. Open Subtitles شيء ما قد سرقوه شخص ما بتقنية تكنولوجية عالية يعمل لديهم
    Ağabeyin ve arkadaşları en son nereyi soydular? Open Subtitles - ماذا ؟ - الوحش ورجاله اللطيفون ما هو آخر مكنا سرقوه ؟
    O yaşlı bekçiler tableti çaldılar. Open Subtitles واولئك الحراس الليليين العجزه قد سرقوه
    Ama polisler aldı, benden çaldılar. Open Subtitles لكن الشرطة أخذته. لقد سرقوه مني
    - Tam olarak ne çaldılar? Open Subtitles وما الذي سرقوه بالضبط؟
    çaldılar amına koyayım Hepsini çaldılar Open Subtitles سرقوه وهذا ما فعلوه. سرقوه.
    En son, çaldıkları bir trenle Teksas'a gidiyorlarmış. Open Subtitles اخر مرة تمت رؤيتهم يتوجهون الى تكساس على متن القطار الذي سرقوه
    Bunu geçen hafta çaldıkları virüsle birleştirirlerse belli hedefler için tasarlanan biyolojik bir silah elde ederler. Open Subtitles لو دمجوا هذا مع الفيروس الذي سرقوه سيكونون قادرين لدمجه جينياً لعمل سلاح بيولوجي لأهداف محددة
    Ve çaldıkları tek şey bilgisayar. Open Subtitles أجل , غرفتكِ و الشيء الوحيد الذي سرقوه هو حاسوبكِ المحمول
    Dosyalarınızdan anladığım kadarıyla hırsızlar çaldıkları paraları düzenli olarak faiz getirecek şekilde yatırıyormuş. Open Subtitles أن هؤلاء السارقين واصلوا على الدفع العادي على كل المال الذي سرقوه مما يصل إلى 12 مليون دولار
    Pasadena'daki enerji laboratuvarından ne tür bir silah çaldıklarını kim bilir. Open Subtitles و الله أعلم بنوع السلاح الذي سرقوه من مختبر الطاقة في باسادينا
    Benden çaldıklarını bir düşün. Bizden. Open Subtitles أخذاً بعين الاعتبار ما سرقوه منّي
    Birkaç çocuk onu çaldı, babam da beni onların yanına götürüp onları kavgaya davet etmemi söyledi. Open Subtitles صبية سرقوه مني فأجبرني والدي على تحدّيهم في نزال
    "Swastika" Sanskritçe bir kelimedir. Naziler bizden çaldı. Open Subtitles سواستيكا رمز هندي النازيو سرقوه منا
    Onu benim yedek silahımla öldürmüşlerdi. Dolabımdan çalmışlar. - James? Open Subtitles كانوا قد قتلوه بسلاحي البديل, سرقوه من خزانتي.
    Onu soydular. Open Subtitles لقد سرقوه
    Altlarına araba arayan birkaç çocuk değil konu. Şu ana kadar soydukları herkes acil servisi boyladı. Open Subtitles لسنا نتحدث عن بضع فتية يبحثون عن سيارة جديدة كل من سرقوه قد تم ارساله إلى حجرة الطوارئ
    Paraları çalanlara vermek, Jimmy'yi hasta ederdi. Open Subtitles كان يغضبه كثيراً أن يعطي المال للرجال الذين سرقوه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more