"سقطت في" - Translation from Arabic to Turkish

    • düştü
        
    • düşen
        
    • düştüğünü
        
    • düşüp
        
    • içine düşmüşüm
        
    Yani Lord'un kalesi bir gece düştü, bir kadının ölümü yüzünden; Open Subtitles لذا قلعة لاروك سقطت في ليلة واحدة بسبب موت مرأة واحدة
    Pumyra asla gelmeyecek kralı için beklerken savaşta yenik düştü. Open Subtitles بومايرا سقطت في المعركة تنتظر الملك الذي لم يعد إليها
    Elimize düşen öbür üç Müttefik timi sizin kadar mutlu olmamıştı. Open Subtitles البعثات الثلاث المتحالفة الأخرى التي سقطت في أيدينا لم تكن تماما سعيدة بذلك كما يبدو عليكم الان
    Limandan düşen şu ufak kız. Open Subtitles تلك الفتاة الصغيرة التي سقطت في حوض السفن
    Genç bir kızın 15 metrelik bir kuyuya düştüğünü duydum. Open Subtitles انا للتو سمعت بأن فتاة سقطت في بئر عمقه خمسون قدما
    Sakın küpenin yine lavaboya düştüğünü söyleme. Open Subtitles قولي لي أنّ أقراطكِ سقطت في البالوعة مجدداً
    Şu, asit havuzuna düşüp gözlerimi kaybettiğimden beri, sizi görmemiştim çocuklar. Open Subtitles أوه، لم أركم من بعد الحادثة التي حصلت لي عندما سقطت في حوض من الأسيد وسقطت على عيني أولا
    Benim iksir içmeme gerek yok Çünkü küçükken içine düşmüşüm Open Subtitles أنا ليس من الضروري أن أشربها سقطت في القدر حينما كنت صغيرا
    This is the central proposition. Bu para kucağımıza düştü. Open Subtitles هذا هو الاقتراح الرئيسي هذه الاموال سقطت في احضاننا
    - Ne yaptı bu, parfüm fıçısına mı düştü? Open Subtitles ما الذي فعلته؟ سقطت في وعاءٍ مليء بالعطر؟
    "Yüce İsa' küçük Theresa düştü... Open Subtitles أيها المسيح تيريزيا الصغيرة ، سقطت في الرذيلة
    Bir izci kızdı ve kayıkhanenin yanından göle düştü. Open Subtitles انا رأيت تللك الفتاة الصغيرة في الحقيقة, كانت فتاة الكشافة ولقد سقطت في البحيرة من بيت في البحيرة وأنا قفزت
    Daphne kolyeni yakaladı ve saçlar havuza düştü. Open Subtitles دافني أمسكت بقلادتك وخصلة الشعر سقطت في المسبح
    Hükümetin teşviğiyle bu şirketin kaynaklarını o akşam düşen her meteoru bulmaya adadım. Open Subtitles بمساعدة الحكومة، قمت بتخصيص مصادر هذه الشركة لتفقد كل النيازك التي سقطت في تلك الليلة
    Çöle düşen hamile kız masalını duydun mu hiç? Open Subtitles هل سمعتِ يوماً بالفتاة الحامل التي سقطت في الصحراء؟
    Çukura düşen bir kız var ve ağabeyi de yaralı. Open Subtitles ثمة فتاة سقطت في حفرة وأخوها مصاب
    Uçağın denize düştüğünü düşünmüşler gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أنهم حسبوا أن الطائرة قد سقطت في البحر
    Ondan en son bahsettiğimizde kötü yola düştüğünü düşünüyor gibiydiniz. Open Subtitles عندما تحدثنا عنها آخر مرة بدا بأنكِ تعتقدين أنها سقطت في طرق سيئة
    Yaşlı bir Japon kadının tuvalette düştüğünü duydum. Open Subtitles لقد سمعت للتو أن هناك إمرأة كورية كبيرة في السن سقطت في الحمام.
    Evet, duştayken düşüp ölmüştü değil mi? Open Subtitles أجل، لقد سقطت في الحمام أليس كذلك؟
    # Takımımın içine düşüp aşağı kahvaltı etmeye indim # Open Subtitles سقطت في دعوى ومشيت أسفل إلى الإفطار ♪
    Ben küçükken iksir kazanının içine düşmüşüm. Open Subtitles لكنني سقطت في السحر مرجل عندما كنت صغيرا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more