"سمعت أنك" - Translation from Arabic to Turkish

    • duydum
        
    • Duyduğuma göre
        
    • duymuştum
        
    • duyduğumda
        
    • duyunca
        
    • duyduk
        
    Seni görmeyi kabul ettim, çünkü ciddi ve saygıdeğer, biri olduğunu duydum. Open Subtitles لقد وافقت أن أقابلك لأننى سمعت أنك رجل جدى يجب معاملتة باحترام
    Seni görmeyi kabul ettim, çünkü ciddi ve saygıdeğer biri olduğunu duydum. Open Subtitles لقد وافقت أن أقابلك لأنني سمعت أنك رجل جدي يجب معاملتة باحترام
    Hakkınızda çok şey duydum.Tanrım! Şişkin bir herif olduğunuzu duydum.. Open Subtitles ‫سمعت أنك شخص رائع , نحن نشرب بعضاً من النبيذ
    Duyduğuma göre, bir araba arıyormuşsun. Ben, onu bulacak adamım! Open Subtitles سمعت أنك تبحث عن سيارة أنا الرجل الذي سيجدها لك
    - Bir harf aldığını duydum. - Evet, bana harf verdiler. Open Subtitles ـ سمعت أنك حصلت على رساله ـ نعم, لقد أعطونى رساله
    Harika olduğunuzu duydum ve sizinle çalışmak benim için onurdur, Bay Gold. Open Subtitles فقد سمعت أنك طبيب مذهل و سيشرفني العمل معك يا سيد جولد
    Senin yarışacağını duydum. Bende bunu "Anneler Günü Haftası" programıma aldım. Open Subtitles سمعت أنك هنا لتتسابقن فنسّقت هذا في جدولي الأسبوعي لعيد الأم
    duydum ki şişko amcanı görmek için hapishane kulesine çıkmışsın. Open Subtitles إذن, لقد سمعت أنك تزور عمك البدين في سجن البرج
    Kuruldan bir sivil savunma örgütü kurulması için yetki istediğinizi duydum? Open Subtitles لقد سمعت أنك قد طالبت من المجلس تفويض قوة دفاع مدنية
    Seni burdan başka bi yere sürmeye çalışıyorlardı diye duydum Open Subtitles لأنني كما سمعت أنك حاولت نقلك لأي مكان عدا هنا
    Bu sabah, okulun daha ilk gününden film seyrettirdiğini mi duydum? Open Subtitles هل سمعت أنك عرضت فيلم هذا الصباح في أول يوم دراسي؟
    Gel, çok zeki bir adam olduğunu duydum. Beni neden aradığını merak ettim. Open Subtitles بربك، لقد سمعت أنك رجل ماهر، وأنا في شوق لمعرفة لماذا طلبت لقائي.
    Senin bu tür işler yaptığını duydum. Hem sen de nasiplenirsin. Open Subtitles سمعت أنك في اللعبة أيضاً و أنك تستطيع إحضار بعض الأشياء
    Huzur içinde ölmeme izin vermek yerine 911'i arayan dâhinin sen olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أنك عبقري التي دعت 911 بدلا من السماح لي يموت في سلام.
    Çünkü insanlara benim bir cehennem yaratığı olduğumu söylediğini duydum. Open Subtitles لأنني سمعت أنك كنت تخبر الناس بأني وحش من الجحيم.
    - Sen ve arkadaşlarının Mo Shellshocker'ın kim olduğunu aradığını duydum. Open Subtitles سمعت أنك وبعض الأصدقاء تحاولون أن تعرفو من هو مو شيلشوكر
    Deliye döndüğünü duydum Liz yaban arılarını yiyen bir katırdan daha da öfkeliymişsin bir vatansever olarak olman gerektiği gibi. Open Subtitles لقد سمعت أنك غاضبة يا ليز أغضب من الشخص العنيد الذي يمضغ النحل وكما أنه يتوجب عليك كونك محبة لوطنك
    Çürüklerden belli ama Duyduğuma göre bu öğlen ufak bir problem olmuş. Open Subtitles سمعت أنك تعرضت لبعض المشاكل هذه الظهيرة بدليل كل الكدمات على وجهك
    Ben öyle duymadım. Duyduğuma göre eski hâlinin bir gölgesi gibiymişsin. Open Subtitles ليس هذا ما سمعته، سمعت أنك مجرد خيال للرجل الذي كنته
    Bayan, Duyduğuma göre, suikastçılık yapıyormuşsunuz ama, hiç de öyle birine benzemiyorsunuz. Open Subtitles سمعت أنك تكسبين قوتك من العمل كقاتلة مأجورة. لكن عندما أنظر إليكِ, لا أتخيل أنك قادرة على إيذاء ذبابة.
    Şehirden ayrıldığını duymuştum. Bana eşlik edemeyeceksin diye korktum. Open Subtitles سمعت أنك كنت ستغادر المدينة,و قلقت ألا تحضر الزفاف
    Burada olduğunu duyduğumda hemen buraya geldim. Open Subtitles حين سمعت أنك مع زوجى أتيت اٍلى هنا مباشرة
    Dur, dur, dur. Saçını yaptıracağını duyunca ben de bir şeyler karaladım. Open Subtitles لحظة ، انتظر ، سمعت أنك ستفعل هذا لذا كتبت بضع نكات
    Walt. Artık travestilere takıldığını duyduk. Open Subtitles والت, سمعت أنك عالق مع أنصاف الرجال و أنصاف النساء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more