"سمعي" - Translation from Arabic to Turkish

    • kulaklarım
        
    • duyma
        
    • işitsel
        
    • kulağım
        
    • işitir
        
    • İşitme
        
    • duyuyorum
        
    • işitmiyor
        
    • kulağımıza zararı
        
    kulaklarım duymuyor. Uzun hikâye. Open Subtitles عليك أن ترفع صوتك، حضرة المأمور، سمعي ضعيف، حكاية طويلة.
    Belki benim kulaklarım iyi duymuyor. Ne sordu az önce bana? Open Subtitles ربّما سمعي ليس جيّداً ماذا طلب منّي للتوّ؟
    Yüksek müzik duyma yetimi azalttı, ama hiç pişman değilim... Open Subtitles قال الطبيب إنّ كل تلك الموسيقى الصاخبة آذت سمعي
    Ona İşitsel Tepki Potansiyel Testi uyguladık. Open Subtitles أعطينَاه سمعي الإختبار المحتمل المُسْتَدْعى.
    Karşımda böylece dikildiğin vakit orada gözüm kulağım olamazsın ki. Open Subtitles بالكاد ستكون سمعي وبصري هناك طالما أنت ماثل أمامي.
    Hem ayrıca, kulaklarım da iyi işitir. Open Subtitles الى جانب ، ان حاسه سمعي جيده جدا
    O yaratıkların kör olarak avlanmalarını sağlayan gelişmiş bir işitme sistemleri var. Open Subtitles حَسناً، تلك المخلوقاتِ تَمتلكُ نظام سمعي مطور يَسْمحُ لهم لتَعْقيب بدون رؤية
    Senin gibi genç değilim ama gayet iyi duyuyorum. Open Subtitles لا تصرخ في وجهي، (بن).قد لا أكون أصغر منك،لكن مازال سمعي جيداً
    kulaklarım iyi işitmiyor artık. Open Subtitles أو أن سمعي يزداد سوءا
    Koku alma hissim artmış, kulaklarım keskinleşmişti. Open Subtitles احساسي بالرائحة أصبح أشدّ سمعي أصبح أكثر حدّة
    Senin kadar iyi duyamıyor olabilirim ama benim kulaklarım da sağlamdır. Open Subtitles ربما لا أملك قدرتكِ السمعية ولك سمعي جيد
    kulaklarım eskisi kadar iyi duymuyor. Open Subtitles إنَّ سمعي لا يعمل كما هو مفترض له
    Rahmim yıprandı, kulaklarım iyi işitiyor. Open Subtitles رحِمي الذي أصبح ضعيفاً، وليس سمعي
    Biraz duyma kaybı da var. Çok garip. Sol kulağımda. Open Subtitles اتعلمين لقد قل سمعي انه امرا غريب , في اذني اليسرى
    Benim mükemmel bir duyma yeteneğim var. Open Subtitles بأيّة حالٍ، سمعي أنا حادٍّ جداً.
    Bir halt göremediğim doğrudur ama duyma yetim harikadır. Open Subtitles أنا لا أرى شيئًا، لكن سمعي مذهل
    Ama sana yalan makinası testi yapmadık İşitsel Tepki Potansiyel Testi uyguladık. Open Subtitles هو بخيرُ. لَكنَّنا لَمْ نَعطي أنت a جهاز كشف كذب، أعطينَاك سمعي الإختبار المحتمل المُسْتَدْعى.
    Görsel ve işitsel bir sunumum var. Open Subtitles لدي عرض سمعي و بصري
    Benim elim dolu olduğu için gözüm kulağım olmanı isteyeceğim. Open Subtitles لذا بينما سأنشغل، أودّك أن تقوم مقام سمعي وبصري.
    Ricky Martin konserinde biri kafama tekme attı o günden beri az işitir oldum. Open Subtitles ضعف سمعي منذ (آخر حفل لـ(ريكي مارتن ركلني رجلاً برأسي
    Ama ı işitme seninkinden daha iyi olduğunu yardımcı olamaz. Open Subtitles لكن لا يسعني فعل شيء إذا كان سمعي أقوى منكم
    Duyuyormusun ne söylediğini Ben bazen böle duyuyorum yanlış mı duydum Open Subtitles أعتذر،لمأسمعكَ، لأن سمعي يذهب ويأتي...
    kulaklarım eskisi gibi işitmiyor. Open Subtitles لم يعد سمعي كالسابق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more