"سنذهب إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • gideceğiz
        
    • a gidiyoruz
        
    • e gidiyoruz
        
    • gidip
        
    • ya gidiyoruz
        
    • gideriz
        
    • ye gidiyoruz
        
    • gidelim
        
    • gideceğimizi
        
    • gidecek
        
    Kasaba, manava gideceğiz ve 50 kutu yengeç konservesi alacağız. Open Subtitles سنذهب إلى الجزار، والبقال لشراء 50 علبة من سلطعون البحر
    Dünya'ya gideceğiz. Siz ikiniz gitmeniz gereken yere oradan gidebilirsiniz. Open Subtitles سنذهب إلى الأرض و يمكنك الذهاب لأى مكان من هناك
    L.A'a gidiyoruz, ödevimi alacağım ve hafta bitmeden buraya döneceğiz. Open Subtitles نحن سنذهب إلى لوس أنجليس ساحصل على ورقتي ونحن سنكون رجعنا قبل عطلة نهاية الإسبوعِ الطويلة قد إنتهت
    Görünüşe göre Phoenix'e gidiyoruz. Open Subtitles لا بأسرع وقت ممكن على الأرجح أننا سنذهب إلى فينيكس
    Bu sabahı birbirimiz olarak atlatacağız, öğlen restorana gidip eski halimize döndürüleceğiz. Open Subtitles نحن كذلك هذا الصباح ونحن سنذهب إلى المطعمِ عند الغداءِ وسنعود ظهراً
    Evet. Şangay'a, oradan da Yokohama'ya gidiyoruz. Open Subtitles نعم, سنذهب إلى شانغهاى ثم سنذهب إلى يوكوهاما
    Daha sonra şu pahalı puro kulübüne gideriz. Hepsi benden. Open Subtitles و بعد ذلك سنذهب إلى نادي السيجار الغالي على حسابي
    Yarın derse gideceğiz ve Amy'yi son anda kurtardığımızı rapor edeceğiz. Open Subtitles غدا سنذهب إلى الصف ونذكر بأننا أنقذنا إيمى فى الوقت المناسب
    Gruplar savaşının olduğu kulübe gideceğiz, ne dersin? Harika olacak. Open Subtitles سنذهب إلى النادي الذي به صراع الفرق الموسيقية وسيكون رائعاً
    - Paul'un Batı Yakasındaki barbeküsünde. Oraya nasıl gideceğiz ki? Open Subtitles في حفلة الشواء في الجانب الغربي كيف سنذهب إلى هناك؟
    Yakın arkadaşımız Venüs sinekkapanına gideceğiz ve bir sinek üzerine konduğunda yaprağın içerisinde ne olduğuna bakacağız. TED سنذهب إلى صديقتنا العزيزة، مصيدة فينوس هنا، وسنلقي نظرة على ما يحدث داخل الورقة عندما تهبط ذبابة داخلها.
    Şimdi Doğu Afrika da ki Rift Vadisi ne gideceğiz. TED والآن سنذهب إلى شرق أفريقيا والوادي المتصدع.
    Tamam, Pharm'a gidiyoruz ve sen önden gideceksin. Open Subtitles حسناً يا بيلي ، سنذهب إلى فارم ، وستكون واجهتنا
    Bir saat sonra Hollywood'a gidiyoruz. Kızlara söyleyeceğim. Open Subtitles سنذهب إلى هوليوود في غضون ساعة سأذهب لأخبر باقي الفتيات
    Smokinini ve günlük kıyafetlerini hazırla, çünkü Cannes'e gidiyoruz. Open Subtitles اذهب وجهز حلتك الرسمية لأننا سنذهب إلى مهرجان كان
    Paris'e gidiyoruz dediğinde, ne kastetmiştin? Open Subtitles عندما قلتي أننا سنذهب إلى باريس ماذا قصدتي ؟
    Yapacağımız ilk iş şehir merkezine gidip bakanlıktaki bilgisayarları kontrol etmek olacak. Open Subtitles أول شئ سنفعله سنذهب إلى مركز المدينة و نتجه إلى قسم الكمبيوتر
    Konsolos gelince, Merkeze gidip konuşacağız. Open Subtitles عندما يأتي هذا القنصل، سنذهب إلى مقر الشُرطة و نتكلم.
    Bir sonraki sefer Toronto'ya gidiyoruz. Benimle gel. Open Subtitles في رحلتنا المقبله هذه، سنذهب إلى تورنتو و أريد منكِ أن تأتي معي
    Yarın öğleyin limandan vapurumuz kalkıyor birkaç aylığına Avrupa'ya gidiyoruz. Open Subtitles ظهر الغد سنستقل سفينة بخارية قبالة المرسى سنذهب إلى أوروبا لبضعة أشهر
    - Öğrenmek istiyorum. - Biliyorum. Sessiz bir yere gideriz. Open Subtitles ـ أعرف, سنذهب إلى مكان هادىء ـ لنذهب إلى السيارة
    Eric eğer buradaysan, film bitince Marty'ye gidiyoruz. Open Subtitles إريك إن كنت هنا .. نحن سنذهب إلى مارتي بعد الفيلم
    Yatma vakti. Benim yatağıma gidelim. Gel hadi bakalım, gidelim. Open Subtitles حسناً حان موعد النوم سنذهب إلى سريري, تعالي برفقتي هيا
    Ertesi gün araba yarışı izlemeye gideceğimizi söyleriz. Open Subtitles ثم نقول أننا سنذهب إلى سباق السيارات في اليوم التالي
    Ne yapacağız, dansa birlikte gidecek miyiz? Open Subtitles إذن ، هل سنذهب إلى ذلك الحفل الراقص أم ماذا ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more