Ben de senin yaşında olsaydım kuşkusuz ben de ona aşık olurdum. | Open Subtitles | فلو كنت في سنك يا سيد.. فبدون شك كنت سأقع في غرامها |
Hey, kaç yaşında olduğumu öğrendiğine göre, sen kaç yaşındasın? | Open Subtitles | و الآن، بمَ أنك تعلم سني، ما هو سنك أنت؟ |
Ben senin yaşındayken, o kadar denize yakın yaşardım ki tadını alabilirdim. | Open Subtitles | عندما كنت في سنك .. كنت أعيش بجانب البحر ، وأتذوق مياهه |
Senin yaşındaki bir adam için kalp krizi de olabilir. | Open Subtitles | التسمم الغذائي؟ حتى في قلب الهجوم ليس من غير المألوف للرجل سنك. |
Sonra o krakerlerden birinde dişini kırana kadar çok eğlenmiştik. | Open Subtitles | لقد استمتعنا كثيراً, حتي كسرتي سنك في حبوب الكيك |
Senin yaşlarında iken babam bizi terketti. Başka bir tane daha söyleyeyim mi? | Open Subtitles | ،أبى تركنا و أنا فى مثل سنك أتريد معرفة شيئا ً آخر ؟ |
Çok eskiden, senin yaşlarındayken, evlat. Daha sonra hiç yapmadım. | Open Subtitles | منذ مدة كبيرة , عندما كنت فى سنك , ولم افعلها ثانية |
yaşın hakkında konuşmayı keser misin? Methuselah değilsin. | Open Subtitles | توقف عن الحديث عن سنك وكأنه سنك 1000 سنة ؟ |
Senin yaşında bir kızın bu fikirleri nereden aldığını bilemiyorum. | Open Subtitles | انا حقا لا اعرف من اين تأتي فتاة في سنك بأفكار كتلك |
Senin yaşında biri riski seviyorsa öldürmeyi düşünür... ölmeyi değil. | Open Subtitles | كلا، ففى مثل سنك يفكر المرء فى القتل .. لا فى الموت |
Daha 22 yaşındasın, hayat hakkında ne bilirsin ki? | Open Subtitles | سنك 22 عام ماذا تعرفين عن الحياة؟ |
Sadece 12 yaşındasın ama bir yetişkinsin, değil mi? | Open Subtitles | أعني، سنك 12 عام لكنكِ ناضجة صحيح؟ |
Ödemiyoruz, çünkü daha 22 yaşındasın ve senin boyun kanseri olmaman gerekirdi. | Open Subtitles | يقولون "نحن لن ندفع لكي لأن سنك 22 وأنت ما عندك لا يجب أن يكون لديك سرطان" " في عنق الرحم |
Annemin babası senin yaşındayken, hiç bir köle kız güvende değildi. | Open Subtitles | عندما كان والد أمي في سنك كانت كل الإماء في خطر |
Annemin babası senin yaşındayken, hiç bir köle kız güvende değildi. | Open Subtitles | عندما كان والد أمي في سنك كانت كل الإماء في خطر |
Senin yaşındaki bir kızın böyle bir yer altı mezarına tıkılması adil değil. | Open Subtitles | ليس من العدل , فتاة في سنك محبوسة في سرداب |
Bir kitapta da dişine bir ip bağlarsan ve diğer ucunu kapının koluna bağlarsan, kapıyı çarptığında süt dişini de çekip çıkarırmış. | Open Subtitles | و ربطت طرف الخيط الاخر بمقبض باب تستطيع ان تصفق الباب فيقلع سنك |
Satıcının bana söylediği, burada senin yaşlarında çocukları olan birçok ailenin yaşadığı. | Open Subtitles | ـ حسنا لقد اخبرنا المؤجر ان هناك الكثير من العائلات لديها اولاد في مثل سنك |
Senin yaşlarındayken babam bizi terketti. Başka bir tane daha söyleyeyim mi? | Open Subtitles | ،أبى تركنا و أنا فى مثل سنك أتريد معرفة شيئا ً آخر ؟ |
Senin yaşın için biraz kısa olduğunu ve bundan bahsetmemeleri gerektiğini yazarım. | Open Subtitles | سأكتب أنك أقصر من سنك ولكن يجب ألا يذكروا ذلك لك |
Ben bu yaşta, ve bir çok yardımcı oldu. | Open Subtitles | انا فعلت ذلك فى مثل سنك وهذا ساعدنى كثيرا |
Yaşınız ve mesleğinizi göz önüne alırsak, sağlığınız mükemmel. | Open Subtitles | بالنسبه الى رجل فى مثل سنك و حرفتك انت فى صحه ممتازه |
genç sayılmazlardı. Kadın senin yaşlarındaydı. | Open Subtitles | لم يكونا شابين بالضبط أعتقد أن المرأة كانت بمثل سنك |
Çoğu insan senin yaşına geldiğinde duygularını yitirmiş olur. | Open Subtitles | معظم الناس يفقدون الإحساس عند بلوغهم سنك. |
Sorun şu ki, senin vaktini boşa harcıyor olacaklar çünkü bu iş için çok yaşlısın. | Open Subtitles | لكن المشكلة الوحيدة هي أنهم سيكونون يضيعون وقتكِ لأن سنك كبير |
Dişin, koç. | Open Subtitles | تفضل سنك ايها المدرب |
Senin en sevdiğim özelliklerinden biri, ufaklık yaşından beklenmeyecek seviyede akıllı görünürsün. | Open Subtitles | الأن ، أحد الأشياء التي لطالما أعجبتني بك ، يا كيدو أن الحكمة تبدو عليك بشكل يفوق سنك |