O daha kötüleşiyor, değil mi efendim? | Open Subtitles | يبدو ان حالتها هى تزداد سوءا يا سيدى اليست كذلك ؟ |
Banliyöden sıkıldım, yetti artık! Buradan gitmem gerek. Eskisi gibi değil, gitgide kötüleşiyor. | Open Subtitles | لقد سئمت من هذا المكان أريد المغادرة ,الأمر يزداد سوءا |
Dinle doktor. Binbaşı kötüleşiyor. Şimdi bir şey yapmak zorundayız. | Open Subtitles | حالة الميجور تزداد سوءا لابد أن نفعل شيئا الآن |
Bu arada inşaat da devam ediyor ve giderek kötüleşecek. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، العمل لا يزال مستمرا. وسوف تزداد سوءا. |
daha da kötüsü, kaptan aşırı ihtiyatlı davranıyor. | Open Subtitles | وليزيد الأمر سوءا الكابتن صارم في هذا الأمر |
Ve ben evin geri kalanına... göz gezdirirken, durum daha da kötüleşti. | Open Subtitles | وعندما ألقيت نظرة على بقيت المكان أصبحت الأمور تزداد سوءا |
Evet, berbat bir davaydı. | Open Subtitles | الناس يقولون أنها اكثر الاشياء سوءا يقوم بها والدي |
Ziyaretçiler, vizeleri de aldığına göre her şey daha da kötü olacak. | Open Subtitles | مع منح الزوار تلك التأشيرات ، فإنها لن تزيد الأمر إلا سوءا. |
Her geçen gün daha da kötüleşiyor. | Open Subtitles | الأمر يزداد سوءا كل يوم لا أستطيع التوقف. |
Sanki gittikçe kötüleşiyor. | Open Subtitles | نجاح باهر ، هذا يبدو وكأن الأمر يزداد سوءا |
Hava kötüleştikçe şüpheli de kötüleşiyor. | Open Subtitles | عليكم أن تعرفوا أنه كلما زاد الطقس سوءا زاد المجرم كذلك |
Söylediklerimin hepsi bugün de geçerli ve her geçen gün kötüleşiyor. | Open Subtitles | كل ماقلناه كان حقيقة وكل يوم تزداد الامور سوءا |
7.1. Metabolik asitler kötüleşiyor ve 3 saattir idrarını yapmadı. | Open Subtitles | انه7.1. الحماض الأيضي يزداد سوءا منذ 3 ساعات، ولن يكن قادرا على التبول |
Baş ağrılarım giderek kötüleşiyor ve sıklaşıyor ve hayaletler çok daha hayat dolular. | Open Subtitles | الصداع يزداد سوءا وتكراراً والأشباح أصبحت حية أكثر. |
Ama, cidden, bunun gibi daha fazla stres yaşarsan, durum kötüleşecek. | Open Subtitles | جدياً، أي مزيد من الضغوط مثل هذهِ ستزيد الامور سوءا. |
Çok acı çekiyor, daha da kötüleşecek. | Open Subtitles | انه في ألم عظيم، وسوف تزداد حالته سوءا. |
- Albay Sumner'a eriştiğimde daha kötüsü, onu öldüren kurşunu kendin attığını itiraf etmişsin... | Open Subtitles | هذا أكثر سوءا ، أنت تعترف بأنك أطلقت عليه الطلقة التى قتلته |
Angela son günlerde iyice kötüleşti ve bugün bir parti düzenlememiz gerekiyor. | Open Subtitles | مؤخرا آنجيلا أضحت اكثر سوءا ولدينا حفلة لتحضيرها |
Ama deneyimlerime göre ne zaman başına berbat bir şey gelse sorumluluk alıp onunla en iyi şekilde başa çıkıyorsun. | Open Subtitles | لكـن حسب خبرتـي، حيـن تعمليـن سوءا وتُكشفيـن وهو أمـر قمت بـه كثيـرا مـن الأفضـل عـادة تحمـل المسؤولية |
Bunların her biri bir hidrojen bombası gibi görünüyor; aslında etkileri daha da kötü. | TED | وكل واحد من هؤلاء يشبه قنبلة هيدروجينية؛ في الواقع التأثيرات أكثر سوءا. |
Ve daha da kötüye gidecek çünkü hastalık daha fazla yayılacak. | TED | والأمر يزداد سوءا بسبب السفر يصبح أكثر سهولة. |
Ancak geri geldiler, öncekinden daha kötü bir halde, ve sonraki sefer, daha da kötü hale geldiler. | Open Subtitles | لكنه جاء فيما بعد بشكل أكثر شدة من السابق ثم كان أكثر سوءا في المرة التالية |
Charlotte daha iyi hissetmeye başlarken, Miranda daha kötü hissetmeye başlıyordu. | Open Subtitles | والتي شارلوت ليشعر على نحو أفضل، التي ميراندا أن تشعر سوءا. |
- Önemi yok, çünkü her hafta kötüleşiyorsun. | Open Subtitles | ولكن لا يهم سيكوس تزداد سوءا كل أسبوع. |
Belki de çevik kuvvetin varlığı işleri kötüleştiriyor. | Open Subtitles | ولعل وجود الحرس الوطني يزيد الامور سوءا |
İşleri daha da kötüleştiren, yükselmekte olan çok sıcak bir güneş var. | Open Subtitles | و مما يزيد الأمر سوءا هناك إرتفاع شديد فى حرارة الشمس هناك |
Onu çıkarmak için ne yaptıysak acıyı daha da beter hâle getiriyor. Rahat dur. | Open Subtitles | كل محاولاتنا لنزعه تزيد الألم سوءا حاول أن تظل ساكنا |
Dünyada yedi milyar insan var ve her şey gittikçe kötüye gidiyor. | Open Subtitles | هناك أكثر من سبعة مليار نسمة على هذا الكوكب، الأمر يزداد سوءا. |