"سيأخذك" - Translation from Arabic to Turkish

    • götürecek
        
    • alacak
        
    • götürür
        
    • götürüyor
        
    • alıp
        
    • götüreceğini
        
    • seni götürsün
        
    • alacaktı
        
    simdi bu genç adamla birlikte gideceksin ve seni kizina götürecek. Open Subtitles الآن أنتي ستذهبين مع هذا الشاب اللطيف وهو سيأخذك إلى بنتك
    "Baban bizi balığa götürecek" dedi. "Sadece birkaç hafta içinde." Open Subtitles بابا سيأخذك للصيد خلال أسابيع هذا ما قالته لي
    İlk gün seni okula baban götürecek. Open Subtitles في الحقيقه ، أباك سيأخذك الى المدرسة في يومك الأول
    Otobüsün St. Augustine'e varınca biri gelip seni alacak. Open Subtitles أحد ما سيأخذك عند وصول الحافلة إلي سانت اوجستين
    Bulunduğun durumda olmanın nedeni nedir ya da seni nereye götürür bilmiyorum. Open Subtitles انا لا اعرف ما حدث لك حيث انت او الى اين سيأخذك هذا
    Seni bu hafta sonu Grand Prix'e götürüyor, değil mi? Open Subtitles ‫حسنا، انه سيأخذك إلى السباق الكبير ‫بنهاية هذا الاسبوع، أليس كذلك؟
    Bana şu sözü verdi hapse girdiğinde seni kanatlarını altına alıp sana hapishanenin en önemli sosyal kurallarından bazılarını öğretecek. Open Subtitles عندما تصبح سجيناً فانه سيأخذك تحت جناحه ويعلمك ألكثير عن عماقة النعم الإجتماعية للسجن
    Bunu sana söylememem gerekiyor ama seni play-off maçlarına götüreceğini söyledi. Open Subtitles ليس من المفترض أن أقول لك هذا، حسناً؟ لكنه أخبرني بأنه سيأخذك للمباراة النهائية الشهر القادم
    Ofiste bir telefon var. Ali seni götürsün. Open Subtitles ثمة هاتف في المكتب سيأخذك (علي)
    Beyaz elbiseler içindeki yakışıklı prens, sizi tepedeki kalesine götürecek. Open Subtitles , الرداء الأبيض , الأمير الوسيم الذي سيأخذك إلى مكان بعيد على التل
    Rişi seni hayvanat bahçesine mi götürecek? Open Subtitles هل سيأخذك ريشي لمقابلة بقية عائلته في حديقة الحيوانات ؟
    Harika. İhtiyacın olan her şey parmaklarının ucunda. Bu gitmen gereken yere seni götürecek. Open Subtitles ،ممتاز، كل ما تحتاجه في متناول أصابعك سيأخذك هذا حيث تحتاج أن تذهب
    Sen gitmeyeceksin, Priya, kader seni oraya götürecek. Open Subtitles لن تذهبي يا بريا لكن القدر سيأخذك إلى هناك
    'Sen gitmeyeceksin, Priya, kader seni oraya götürecek.' Open Subtitles لن تذهبي يا بريا لكن القدر سيأخذك إلى هناك
    'Sen gitmeyeceksin, Priya, kader seni oraya götürecek.' Open Subtitles لن تذهبي يا بريا لكن القدر سيأخذك إلى هناك
    Seni sabah 9'da alacak. Gallows'un köşesi. Biliyor musun? Open Subtitles سيأخذك غدا صباحا , الساعة التاسعة جالوس كورنير , هل تعرفه ؟
    Yarın seni baban alacak, yani onu birazdan göreceksin. - Tamam. - Dikkatli sür. Open Subtitles سيأخذك ابوك غدا فستراه عما قريب، قد سيارتك بأمان
    eğer sağa dönersen, seni California Amarillo, Flagstaff a götürür Open Subtitles واذا ذهبت لليسار الذي سيأخذك إلى سارية علم ارميلو
    Belki sana maça götürür ya da üniversite ücreti için bir şeyler atar ya da bir böbreğini verir. Open Subtitles ربما سيأخذك إلى مباراة أو كما تعلم، يحاول أن يدخلك الجامعة أو يمنحك كِلية
    Roderick provadan sonra seni pizza yemeye götürüyor mu? Open Subtitles حسنأً, هل سيأخذك روديك لتناول البيتزا بعد التدريب؟
    o sizi alıp gökyüzüne kaldıracak ve yeryüzü silinecek. Open Subtitles للذي سيأخذك سوف يلغي السماء و يخدش الأرض
    Seni nereye götüreceğini bilmiyorsan bunları nasıl yapacaksın? Open Subtitles كيف سيفعلوا ذلك إن لم تكن تعلم أين سيأخذك ؟
    Frankie seni götürsün. Open Subtitles " سيأخذك " فرانكي
    Seni benden alacaktı ve hayatımın sensiz o yöne gittiğini hayal edemiyordum. Open Subtitles كان سيأخذك بعيدًا عني ولم استطع ان ارى حياتي بدونك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more