"سيبحث" - Translation from Arabic to Turkish

• arayacak
• arıyor olacak
• arayacaktır
• aramaz
• bulacak
• aramak
• aramaya
• bakacağı
• arıyordur
• aramayacak
• arayan
• aradığı
• arayacağı
• bulacağını
• araştıracak

Biraz sonra şeytan annenden çıktığında kalmak için yeni bir yer arayacak.
حالما يترك الكائن الشيطاني هذا أمكِ سيبحث عن مكان أخر ليجلس فيه

Tüm casuslar ve erkek kardeşi bu bilgiyi arıyor olacak ve bizim önce bulmamız gerek.
كل شبح وأخيه سيبحث عن هذه المعلومة وعلينا أن نجدها أولاَ

Artık serbest olduğuna göre ele geçireceği yeni bir çocuk arayacaktır.
وبما أنه طليق الآن، سيبحث عن طفل آخر ليستحوذ على جسده

Hiç güzel bir otelde kalmadım. Kimse bizi burada aramaz.
أنا لم أمكث في فندق جميل قط لا أحد سيبحث عنا في واحدٍ مثله

"Örtü yırtıldığında Brennidon'un oğlu kutsal taşı arayacak ve onu ışığın düşmanına vermek için bulacak."
بوقتتصدعالحجاب، سيبحث إبن برينيدون عن الحجر المُقدّس. سيجده , ليوصله إلى عدو الضياء.

Evet, ama Hepatitin beni aramak için düşündüğü ilk yer.
أجل، وهو أوّل مكان سيبحث فيه عنّي مرض "التهاب الكبد".

Ancak eğer soruyu sorarsanız doktorunuz büyük ihtimalle cevabı aramaya koyulacaktır.
ولكن إذا سألت السؤال، فإن طبيبك في الغالب سيبحث عن الحل.

Tamam, bakacağı ilk yer atom bombası yetkisi elinden alınmış ülkeler olacaktır.
حسنٌ، أول مكان سيبحث فيه هو بعض الدول المستغنية عن القنابل النووية

Bankaya geldiğinde seni arayacak. Ona anahtarlarını ve kartını ver.
حينما يدخل، فإنّه سيبحث عنك، لذا أعطه مفاتيحك وبطاقة دخولك.

Ama 1,000 metrenin aşağısında basıncın yüzeydekinin 100 katı olup balinanın ciğerlerini hacimlerinin yüzde birine indirgeyeceği yerde yiyecek arayacak.
لكنه سيبحث عن الطعام على عمق ألف متر حيث الضغط يعادل 100 مره ضعف ما هو عليه على السطح

Graf'i arayacak. Graf en iyi top yakalayıcıları. - Bu kez top zıplayıp sahadan çıktı.
سيبحث عن جراف لأنه سيستقبل الكرة وهذه هي الحاسمة

Sapan kullanabilen herkes sizi arıyor olacak.
أى شخص يستطيع حمل سلاح سيبحث عنكم

"O kadar büyük ki, galaksideki her ödül avcısı seni arıyor olacak."
كبير جدا انه كل شخص فى المجرة سيبحث عنك

Arkadaşlık, barış için düşkünleştikçe bunu her yerde arayacaktır.
سيتحرق للصُحبة, للسلام، سيبحث في كل مكان.

- Beslenmek için. Ortaya çıkar çıkmaz bir kurban arayacaktır. Kurban bulmaması konusunda emin olmalıyız.
قبل الظهور, سيبحث عن ضحيته وعلينا القضاء عليه قبل الحصول علي واحد

Seni buraya getirme... tarzımız yanlıştı ama er ya da geç seni bulacak.
كان من الخطأ غصب عنك الطريقة التي فعلنها، لكن عاجلا أم آجلا، كان سيبحث عنك.

# Şimdi iyi dinleyin, sevgili öğrenciler, Bu çok basit # 3T dünya sınıfı Beni aramak isteyeceksiniz
إستمعوا إلى أيها التلاميد* *الأعزاء، إنها الإبتدائية *الفصل "3تي" سيبحث عني*

Yeterince evhamlandığı zaman, kesinlikle yardım aramaya başlayacak.
وعندما يجن بشكل كافي حينها سيبحث عن بعض المساعدة

bakacağı ilk yer orası.
لايمكننيالعودةللنادي، إنه أول مكان سيبحث فيه

Kansas'taki her polis bizi arıyordur.
. ليس فى تلك السيارة ، لن ننجح . كل رجل شرطة فى كانساس سيبحث عن تلك السيارة

Herkes senin öldüğünü sanacak. kimse seni bir daha aramayacak.
الجميع سيعتقد أنك ميت لا أحد سيبحث عنك أبدا

Onu arayan herkes orta yaş krizi geçirdiğini düşünecek.
أي شخص سيبحث عنه , سيعتقد أن لديه ازمة منتصف العمر

Ki bu da piyasada yeni bir çalıntı mal satıcısı aradığı anlamına gelir. Henüz...öldürmediği birini.
مما يعني أنّه سيبحث عن بائع مسروقات جديد، بائع ...

O adamların bizi arayacağı yer de tam orası olur.
هناك بالضبط المكان الذي سيبحث فيه أولئك الرجال عنا.

Öldürmezse onun sonradan kendisini bulacağını biliyor.
تعرف انها ان لم تقتله الان سيبحث عنها ويقتلها لاحقا

Departman bir suikastçiye çek yazıp yazmadığından emin olmak için biraz daha araştıracak.
القسم سيبحث في الأرجاء أكثر قليلاً, ويتأكد بأنها لم تحرر أية شيكات ضخمة إلى قتلة مأجورين مؤخراً.