Bir şey yokmuş gibi davranmalıyız. Orayla ilgilenirsek, goriller barakanın bizim için önemli olduğunu anlar. | Open Subtitles | يجب أن نتجاهل الأمر , لو أظهرنا إهتمامنا سيعلم الألمان أن هذا الكوخ ذات أهمية |
Merhaba demezsek, kötü olduğunu düşündüğümüzü anlar. | Open Subtitles | سيعلم أننا فكرنا بشكل سيئ إن لم نسلم عليه |
Bütün Far-Khor çocuğun babasının olmadığını öğrenecek. | Open Subtitles | كل من في فاركور سيعلم أن هذا الطفل بلا أب |
Tamam, deniz kızları aslında gerçek. Ama dalış yapan herkes bilir ki, okyanus aslında böyle görünür. | TED | حسناً، حوريات البحر حقيقيات فعلاً، لكن أي شخص ذهب للغطس سيعلم بأنّ المحيط يبدو تقريباً هكذا. |
Yani, söylemesen, kimsenin haberi olmayacaktı. | Open Subtitles | ما أقصده, لا أحد كان سيعلم إذا لم تخبريهم |
Bu şey patlak verdiğinde, herkes benim öttüğümü anlayacak. | Open Subtitles | أنظر، حينما ينكشف الأمر سيعلم الجميع أنني من أفشى السر |
Onu bana geri getirin, yoksa bunca yıldır olup bitenleri bütün dünya öğrenir. | Open Subtitles | يجب عليك ان تعيدها اليّ او العالم كله سيعلم ما كان يجري طوال السنوات الماضية |
Kodları kendisi yazmış olduğu için, hangi bölümün eksik olduğunu anlayacaktır. | Open Subtitles | لقد كتب الشفرات، فبالتالي سيعلم ما الناقص منها |
-Evet. Gitmeliyim, gitmezsem yalan söylediğimi anlar. | Open Subtitles | وعليّ أن أذهب، إن لم أذهب، سيعلم أني أكذب |
Belki ona bir şey göndermelisin. Oraya vardığında, üzgün olduğunu anlar. | Open Subtitles | ارسل له شيئا وعندما يصل هناك سيعلم انك آسف |
Bir şey yokmuş gibi davranmalıyız. Orayla ilgilenirsek, goriller barakanın bizim için önemli olduğunu anlar. | Open Subtitles | يجب أن نتجاهل الأمر , لو أظهرنا إهتمامنا سيعلم الألمان أن هذا الكوخ ذات أهمية |
Benim yaşadıklarım sayesinde insanlar iblislerin gerçek olduğunu öğrenecek. | Open Subtitles | من خلال خبرتي سيعلم الناس أن الشياطين حقيقة |
Ve üç yüz Spartalının bunu müdafaa için son nefeslerine kadar mücadele ettiğini cümle alem öğrenecek! | Open Subtitles | والجميع سيعلم إن 300 إسبارطى ضحوا بأخر نفس ليحموة |
Kulübe girdiği an orada olmadığını öğrenecek. | Open Subtitles | لأنه عندما يصل للنادي سيعلم أنها ليست هناك |
Tarihi biraz bilen biri kadın zorlaması olmadan büyük bir sosyal değişikliğin imkânsız olduğunu bilir. | Open Subtitles | يعلم شيئا عن تغيرات المجتمع سيعلم انة شيئا مستحيل دون الدور الأنوثى بة |
Kimsenin bundan haberi olmayacağından pek de fark yaratmayacak ama. | Open Subtitles | وليس على المسائل بأية طريقة بما إن لا احد سيعلم حول هذا الحدث |
Bir şeylerin ters gittiğini anlayacak. | Open Subtitles | أنا تأخرت فعلا سيعلم بأن شيئا خاطئا قد حدث |
Kız arkadaşımın bu işin arkasında olduğunu öğrenir. | Open Subtitles | سيعلم عندها أن صديقتي الحميمة .. كانت السبب وراء ذلك |
Adam Odell'e yetişecek bile olsa o zamana kadar renkli derili biri için at koşturduğunu anlayacaktır. | Open Subtitles | وبمدى سرعة إمساكه به وحتى يفعل , سيعلم الرجل أنه راكب في خدمة شخص ملون |
Benim buraya yanına geldiğimi öğrenecektir. Buna inansan iyi olur. | Open Subtitles | سيعلم أني كنتُ هنا معك يعتيّن عليك أن تُسلم بهذا الأمر |
Belki Tony Dannon, Janet'le görüştüğü gece hakkında bir şeyler biliyordur. | Open Subtitles | ربما "توبي ديلين" سيعلم شيئاً عن الرجل الذى |
O ne yapacağını biliyor. Bu işi halleder. İşinde en iyisidir. | Open Subtitles | سيعلم ماذا سيفعل , سيحل هذا الامر انه الافضل في مجاله |
Kapıları kapatalım ve dövüşelim. Kazan ya da kaybet, kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لنغلق الابواب والنوافذ, سواء المكسب او الخسارة, لا احد سيعلم بالامر |
Hayal gücümün bir ürünü olduğu için bildiğim her şeyi o da bilirdi. | Open Subtitles | بالطبع، سيعرف سيعلم كل شيء أعرف لإنه منبثق من مخيّلتي |
Kim olsa zekice bir yalan olduğunu anlardı! | Open Subtitles | أيها الغبية أي شخص كان سيعلم أن هذه كذبة ذكية |
Kim arabamda 2 milyon olduğunu nerden bilecek ki? | Open Subtitles | من الملعون الذى سيعلم إننى أحصل على 2 مليون دولار فى سيارتى ؟ |
Başaramasanız bile, en az beş gün boyunca ...kimse sizin rakun olduğunuzu fark etmeyecek. | Open Subtitles | حتى اذا فشلتم , لا احد سيعلم انكم راكون على الاقل لمدة خمس ايام |