Geri dönmeyebilir. Hayır. Saat on birden önce dönecek, beklememi söyledi. | Open Subtitles | كلا قال إنه سيعود قبل ساعه 11مساءاً و أن عليَ إنتظارة |
Yaratık geri dönecek ve değerlerimizin yeniden varoluşunu ilan edecek. | Open Subtitles | بأن الوحش سيعود معلناً عن ولادة القيم إلى مملكتنا المنحلة |
Hayır, hayır, tatmin olmadığını ve oraya geri döneceğini söyledi. | Open Subtitles | لا ,لقد قال انه مستاء وانه سيعود اليه مره اخري |
Hartz birazdan döner, o zaman ne olacak? | Open Subtitles | سيعود هارتز خلال دقيقة, ماذا سنفعل حينها ؟ |
Şerif yarın sabah tekrar gelecek ve ben onu senin ofisine yönlendireceğim. | Open Subtitles | و الآن , سيعود العمدة في الصباح و سوف أحيله إلى مكتبك |
Dün gece nakavt oldu. Biraz yavaş olması normal. gelir şimdi. | Open Subtitles | رُكلت مؤخرته ليلة البارحة ،وقد يكون متأثراً من ذلك، لكنّه سيعود |
Henry bize katılmak için geri geliyor.O fotoğraflarda olmak istiyor. | Open Subtitles | سيعود هنري لينضم إلينا تعرف، إنه يريد أن يكون موجوداً |
Yaratık geri dönecek ve değerlerimizin yeniden varoluşunu ilan edecek. | Open Subtitles | بأن الوحش سيعود معلناً عن ولادة القيم إلى مملكتنا المنحلة |
Evet, eğer yararsa, bu da herkes kendi hayatına geri dönecek demek. | Open Subtitles | نعم ، لكن إن حدث ذالك فهذا سيعني أن الجميع سيعود للحياة |
Bu adam şampiyon olmak istiyor... ve sonra da sorunsuzca cehenneme dönecek. | Open Subtitles | الرجل يريد فقط الفوز بالبطولة و بعدها سيعود إلى الجحيم ،بدون مشاكل |
3-5 gün içinde, bir daha ayrılmamak üzere yanına dönecek. | Open Subtitles | وبعد ثلاثة أيّام إلى أسبوع، سيعود إلى ذراعيك الحنونين للأبد |
Gideli uzun zaman oldu ama birkaç hafta sonra dönecek. | Open Subtitles | إنه بعيد في هذه الفترة لكنه سيعود بعد عدة أسابيع |
Ailesi geri döneceğini düşünmüyor ama karısı her gün kliniğini temizliyor. | Open Subtitles | عائلته لا تعتقد أنه سيعود ولكن زوجته تنظف عيادته كل يوم |
Bana dedesini ziyaret etmek için şehir dışında olduğunu, yarın döneceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني أن الطفل خارج الولاية يزور أجداده و سيعود في الغد |
Taksi çağıran çocuk on dakika içinde döner. Ben yalnızca arabaları park ederim. | Open Subtitles | الرجل الذي يوقف السيارات سيعود في غضون 10 دقائق ، أنا أركن السيارات فقط |
İspanya'dan döner dönmez. Roberto cuma günü döneceğini söyledi. | Open Subtitles | عندما يعود من أسبانيا روبرتو قال أنه سيعود يوم الجمعة |
Size söylüyorum, gelecek haftaya kalmadan eski sıkıcı ve boktan yaşantımıza dönmüş oluruz. | Open Subtitles | كل هذا سيختفي .. في الاسبوع المقبل سيعود كل شئ مملاً كما كان |
Evimde ve şirketimde her şey düzene girdiğinde geri gelecek. | Open Subtitles | عندما يهدأ كل شيء في منزلي وفي الشركة سيعود مجدداً |
Kim lanet olası fasulyeli kek iiçin eve gelir ki. | Open Subtitles | ومن ذا الذي سيعود للبيت من أجل الكعك المحلى ؟ |
Bu pusulaları sistemden geçirirken sarkan kırpıntı tekrar eski yerine geliyor. | Open Subtitles | وتضعها في نظام التبويب ماسيحدث هو أن التشاد المتدلي سيعود للفتحات |
- Hayır. Karısına, eve her zamanki saatte geleceğini mesaj atmış. | Open Subtitles | لقد قام بمراسلته زوجته على أنه سيعود للمنزل في الوقت المعتاد |
Krishna öldüğünde, nihayetinde Ram olarak geri dönecektir. | TED | عندما يموت كريشنا، في النهاية فأنه سيعود كرام |
- Ve yeniden öyle olacak. - Bu harika, kızlar. | Open Subtitles | ــ و سيعود كما كان ــ هذا رائع, يا فتيات |
Eğer büyükbabamı salıverirlerse beni aramak için buraya gelecektir. | Open Subtitles | لكن إذا أطلقوا صراح جديّ سيعود للبحث عنيّ |
Sözleşmemizin 12. sayfasındaki bir isim olur çıkar yine, değil mi? | Open Subtitles | وثم سيعود الى كونه اسماً على الصفحة 12 لعقدنا , حسناً؟ |
Bir gün o düşmanlar da dönüp bizden intikam alacak. | Open Subtitles | أن يومًا ما، سيعود أولئك الأعداء ليسعوا إلى الانتقام منا |
Bir erkek arkadaşım var zaten. Kendisi bu akşam şehre geri dönüyor. | Open Subtitles | لديّ خليل بالفعل يصدف أنّه سيعود إلى المدينة الليلة |