"سيكون عليك" - Translation from Arabic to Turkish

    • gerekecek
        
    • zorunda kalacaksın
        
    • zorundasın
        
    • zorunda kalacaksınız
        
    • gerekir
        
    • etmelisin
        
    • edeceksin
        
    Sayın Başkan, bu binaları yapmak için birçok insanın evini yıkmanız gerekecek. Open Subtitles حضرتك سيكون عليك تدمير الكثير من المنازل قبل أن تستطيع فعل ذلك
    Ama biliyorsun, eninde sonunda bir gün ayrılacağımızı kabullenmen gerekecek. Open Subtitles لكن سيكون عليك أن تتقبّل أنّني سأرحل عنك يوماً ما.
    Doğrusu, yeni kartvizit bastırmak zorunda kalacaksın ve bunun bir bedeli var. Open Subtitles في الحقيقة ، سيكون عليك أن تطبع كروت العمل الجديدة علي حسابك
    Bree, eğer o kadının ayaklarına dokunursam, bana ötenazi yapmak zorunda kalacaksın. Open Subtitles بري ان لمست قدمي تلك الامرأة سيكون عليك ان تقتليني قتلا رحيما
    Ona zarar verirsen,yetkilere açıklamak zorundasın buraya nasıl girdiği hakkında. Open Subtitles إذا قمت بإيذائها, سيكون عليك تفسير كيف دخلت إلى هنا
    Roy bölgesinde iş yapacaksan bazı kurallara riayet etmek zorundasın. Open Subtitles لو تريد أن تعمل في إقليم روي سيكون عليك أن تطيع بعض القواعد
    Seni zorlamak ya da ortamı mahvetmeye niyetim yok. şimdi kutlama yapıyoruz ama bir zaman sonra kazman gerekecek. Open Subtitles لا أريد ان اضغط عليك أو ان اٌفسد اجواء الأحتفال تلك ولكن في مرحلة ما، سيكون عليك القيام بذلك
    belki verimliliği 12 dolar yerine 26 dolardan almamız gerekecek TED ربما سيكون عليك ان تشتري كفاءة بسعر 26 دولار بدلا عن 12.
    O halde üzgünüm ama biraz meşgulüm. Beni daha sonra görmen gerekecek. Open Subtitles حسناً ، إذن ، أعتذر إننى مشغول سيكون عليك رؤيتى لاحقاً
    Bugün bitirebilecek misiniz yoksa yine gelmeniz gerekecek mi? Open Subtitles هل تعتقد أن بإمكانك الإنتهاء اليوم أم سيكون عليك العودة ؟
    O hâIde bana tren bileti parasını ödünç vermen gerekecek. Open Subtitles سيكون عليك فقط أن تقرضنى ثمن تذكرة القطار
    AsıI problem, mahkemeye çıkman gerekecek ve savcı sana her tür soruyu soracaktır. Open Subtitles المشكلة هي أنه سيكون عليك المثول امام المحكمة والمدعي العام يمكن أن يسألك أي شيء يريده
    O şeyi asarsan, onu bir silahla savunmak zorunda kalacaksın ve sen silah kullanacak tipten biri değilsin. Open Subtitles اذا وضعت هذا الشيء بالخارج، سيكون عليك الدفاع عنها بمسدس، ..وانت ليس هذا النوع بالضبط
    Önümüzdeki günlerden birinde, sırtından atmak zorunda kalacaksın. Open Subtitles فى احد هذه الايام , سيكون عليك ان تتتجاهله
    Günün birinde, bana gerçeği söylemek zorunda kalacaksın. Open Subtitles سيكون عليك إخباري بالحقيقة بأحد هذه الأيام
    Beni vur ama adama hesap vermek zorunda kalacaksın. Open Subtitles إن أرديتني، سيكون عليك أن تفسر الأمر لرئيسك
    Benim tek bildiğim bu ve sen bununla yetinmek zorundasın. Open Subtitles هيا ، اليك عني , اتفقنا؟ سيكون عليك القبول بمنزلها لانه كل ما اعرفه
    Beni öldürmek zorundasın, çünkü evdeki insanları bu olayın içine sürüklemeyeceğim. Open Subtitles سيكون عليك ان تقتلني , لانني لن اقحم الناس داخل هذا المنزل في هذا الموقف
    Bir gün kendine yetişkin arabası almak zorundasın. Open Subtitles في أحد الأيام سيكون عليك أن تمتلك سيارة بالغين
    Herhalde yardımcı eleman almak zorunda kalacaksınız? Open Subtitles سيكون عليك أن تستأجر مساعداً على ما أعتقد
    Orada gecenin yarısını karafatma vurarak geçirmeniz gerekir. Open Subtitles سيكون عليك تمضية نصف ليلتك و انت تقتل الصراصير
    Son on tanesi için bana yardım etmelisin yoksa "Bay Mutlu" yorulur. Open Subtitles سنذهب جميعاً إلى السماء سيكون عليك مساعدتي
    Onları kaderin emrini ve düzeni kabul etmeye ve Tanrılara güvenmeye... ikna edeceksin! Open Subtitles سيكون عليك إقناعهم بقبول قدرهم و أن يثقوا بالآلهة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more