Tatlı kadın. Ama hayatının kalanı boyunca bakmak isteyeceğin türden bir yüz değil. | Open Subtitles | سيّدة جميلة، لكن وجها ليس النوع الذي تريد أن تنظر إليه بقية حياتك. |
Muhteşem ve normal bir kadın olduktan sonra karşına çıkacağım ve bana aşık olacaksın. | Open Subtitles | ،بعدما أُصبح سيّدة طبيعية و مُذهلة سوف أظهر أمامك، وأنت سوف تقع بحُـبّي |
Ben Madam Suliman, Majesteleri'nin Cadısı. | Open Subtitles | أنا السيدة "سالمان"، سيّدة "هاول" في فنون السحر |
Ve cici bir hanım olduğumu sandığına bahse girerim. | Open Subtitles | وأنا التي راهنتُ أنكَ اعتقدت أني سيّدة بالكاد |
Sen hiç bir melek veya bir hanımefendi görmedin. | Open Subtitles | فأنتَ لم ترّ ملاك من قبـل ولا سيّدة من الأسـاس |
YaşIı bir hanımı odasına götürmen mümkün mü? | Open Subtitles | هل تمانع في مساعدة سيّدة مسنة على العودة إلى غرفتها ؟ |
Bir zamanlar Kral'ın kadını olsan da burada basit bir saray hanımısın. | Open Subtitles | بالرغم من أنّكِ كنت ستصبحين إمرأة الملك أنت مجرّد سيّدة بلاط هنا. |
kadın hastanede yatıyor. Onların tek derdi sonuç. | Open Subtitles | سيّدة في المستشفي، وكل ما يهتمون بهِ هو حد أدني |
Bornozlu kadın mı? | Open Subtitles | ماذا، سيّدة الرداء؟ أجل، لمْ تكن تعرف ضحيّتنا، |
Sadece kapı açılması gereken güzel bir kadın gördüm. | Open Subtitles | كلّ ما رأيته هو سيّدة جميلة بحاجة لمن يفتح الباب من أجلها |
Madam Bovary'yi işlediğinizi görüyorum. Nerede kaldığımızı söylemek isteyen var mı? | Open Subtitles | أعلم أنّنا نعمل على سيّدة (بوفاري) أيرغب أحدكم بإخباري أين توقّفنا؟ |
Tabii Madam Çan Kay Şek önceden Cenic'in tablolarından almadıysa. | Open Subtitles | أو ربما لديّ سيّدة (شيانغ) لديها لوحة من توقيع (سينك) |
Orada tek başına yaşamak, sevimli yaşlı bir hanım için zor olmalı. | Open Subtitles | إنّه لمن الصعب على سيّدة كبيرة ولطيفة بأن تعيش هنا بمفردها |
Hala hanımın için çadır kuramayacaksın, çünkü o bir hanım. | Open Subtitles | ما زلتَ لا ترغب بنصب خيمة لسيدتكَ لكن هذا فقط كما تعلم لكونها سيّدة |
Kendisi kulaktan dolma dedikodulara,.. ...skandallara ve sıkıntılara maruz kalan bir hanımefendi. | Open Subtitles | سيّدة واجهت كربها الجلل والإشاعات بكلّ شجاعة |
Siz televizyonda gördük. Hey, hanımefendi, sizin neyiniz var? | Open Subtitles | لقد رأينا ذلك على التلفزيون يا سيّدة ما الخطب معك؟ |
Böylece, genel evin hanımı kapıyı açar ve kameriyede kolları ve bacakları olmayan bir adamla karşılaşır. | Open Subtitles | إذاً، سيّدة بيت الدعارة تفتحُ الباب وعند الدرج تجيدُ شخصاً بدون أذرع وسيقان. |
Birinin kedi besleyip para kolleksiyonu yapan yaşlı bir kadını öldürmek istemeseni anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لماذا أيّ شخص يُريد قتل سيّدة عجوز تقوم بجمع القطط والعملات المعدنية |
Bizden korkmanıza gerek yok Leydi Olenna. | Open Subtitles | ليس هناك أي داعٍ لأن تخافي منّا سيّدة أولينا |
O mükemmel bir kadındı, hayatımda kendimi özel hissetmemi sağlayan tek kişiydi. | Open Subtitles | كانت سيّدة عظيمة، الوحيدة في حياتي التي جعلتني أشعر بالتميّز. |
Altı tane genç adamın, yaşlı bir bayanın tekerleğini değiştirmek için durduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق هذا 6 رجال يتوّقفون لمساعدة سيّدة مسّنة لـ إصلاح إطار سيّارتها |
Tekrar teşekkürler, Mrs. Garrison bu kadar geç saatte geldiğiniz için. | Open Subtitles | ثانية، شكراً لكِ سيّدة (غاريسون)، لقدومكِ إلى هنا بهذه الساعة المُتأخّرة. |
Bayan Archer, size yalvarıyorum. O kızların artık kimsesi yok. | Open Subtitles | سيّدة آرثر, أتوسّل إليك أولئك البنات لَيْسَ لَهُنّ أحد الآن |
Pekala, markete geri dönüyoruz, ve sen oradaki bayana herşeyi anlatıyorsun. | Open Subtitles | حسنٌ، سنعودُ مجدّداً إلى هناك وستخبرين سيّدة المتجر بأنكِ قمتِ بسرقتها |
Barbara gibi güzel bir kadının, dünya işlerinden elini eteğini çekip bir aziz gibi yaşayacağına inanacak kadar saf mı sanıyorsun beni? | Open Subtitles | تظني بأني ساذج لأصدق أنّ سيّدة جميلة مثلها تعيش حياتها كراهبة |
Bundan sonra bana "Madame" diyeceksiniz. | Open Subtitles | من الان فصاعدا سوف تناديني سيّدة |
Bay Salvatore'un bir hanımefendiyi gözlemesi örf adetlerinin eksikliğinin göstergesidir. | Open Subtitles | تجسُس السيّد (سلفاتور) على سيّدة ينُم عن تدني شديد بالخُلُق |