Bu yıl, iki milyardan fazla kayıt kayboldu veya çalındı. | TED | هذا العام، فُقد أو سُرق أكثر من ملياري سِجِل. |
Demek çalındı, eh, öyle olsun. Ne zaman çalınmıştı? | Open Subtitles | لقد سُرق منك ، سنتماشى مع هذا القول متى تمت سرقته ؟ |
Marriott'a gerdanlığın çalındığını söyledin. Neden? | Open Subtitles | لقد اخبرت ماريوت ان العقد قد سُرق, لماذا ؟ |
Görünen o ki o binadaki bir laboratuardan çalınan başka bir şey var. | Open Subtitles | اتّضح أنّ هُناك شيء آخر قد سُرق من مُختبر آخر في ذلك المبنى. |
Dinle, soyulmuş adamın buna bakmaya hakkı vardır. | Open Subtitles | إسمع .. الشخص الذي سُرق له الحق أن يلقي نظرة |
Tacın çalındığı zaman, burada başka biri var mıydı? | Open Subtitles | عندما سُرق التاج، هل كان يوجد أحد آخر لازال هنا؟ |
Montum geçen hafta dinler arası ziyafette çalındı. | Open Subtitles | سُرق معطفي في المأدبة الدينية بالأسبوع الماضي. |
Geçen hafta birkaç araba teybi çalındı. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي سُرق مسجل من احدى السيارات |
Öldükten sonra, Xionger dağına gömüldü fakat bedeni daha sonra çalındı ve iki yarıya ayrıldı. | Open Subtitles | و لكن بعد ذلك سُرق جثمانه و قُطـّع إلى نصفين |
Federal Havacılık'tan gelen açılmamış bir paket evimden çalındı. | Open Subtitles | طرد مُغلق من ادارة الطيران الإتحادية سُرق من منزلي |
Araştırma çalındı diye mi sormak nereden çıktı? | Open Subtitles | إذن ، ما الذي جعلك تسأليه لو أن البحث سُرق ؟ |
CIA istihbaratı bu biyotoksinin Ruslardan çalındığını söylemişti ancak araştırmalarım gösteriyor ki, bu toksin neredeyse kesinlikle ülke içinde üretilmiş. | Open Subtitles | الآن, المخابرات المركزية اقترحت أن السم البيولوجي قد سُرق من الروس, لكن أبحاثي تشير بأنّه على الأغلب, تم تطويره بالداخل. |
Bak, elimde zaten iki ceset var Rus uçağından ne çalındığını Tanrı bilir. | Open Subtitles | أنصت، لدي الآن جتثان والله وحده يعلم ما سُرق من الطائرة الروسية |
Birkaç yıl önce senin çalıştığın bir davaya ait bazı kanıtların da çalındığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن دليلاً أيضاً سُرق من قضية عملت عليها قبل بضع سنوات. |
On ay önce bu evden çalınan bir sabit diskle birlikte alıp götürüldü. | Open Subtitles | لقد أخذ من قرص صلب قد سُرق من هذا المنزل قبل عشرة أشهر. |
Sanırım sistem yöneticisinin hesabı çalınan hesaplardan biriydi. | Open Subtitles | على الأرجح أن حساب مدير النظام قد سُرق بدوره |
Cüzdan yok, kimlik yok. Cinayetten sonra muhtemelen soyulmuş. | Open Subtitles | لا توجد حافظة،لا بطاقة هوية ربما سُرق بعدما تم قتله. |
Geri aldığımda, cüzdanım çalınmıştı ve 15 sterlinim gitmişti. | Open Subtitles | و عندما أخذتها وجدتُ بأن محفظتي أختفت و أيضاً سُرق مني 15 جنيه |
Bu sayede kayıp testereyi bildirmiş olurum, çalındığı ortada olsada. | Open Subtitles | بهذه الطريقة يمكنني ملأ ملف عن المنشار الذي يبدو جليًا أنه سُرق |
Bir arabayı arıyorum. Barton Ave'de bir tamirci, geçen gün soyuldu. | Open Subtitles | أبحث عن سيارة, محل تعديل للسيارات سُرق قبل بضعة أيام |
Muhbirimin söylediğine göre, Peynir soyulduğunu ancak iki hafta sonra fark etmiş. | Open Subtitles | ثم مُخبري أخبرنى شيز) لم يعلم حتى انه) سُرق إلا بعد إسبوعين |
Amthor'a yakındı. Gerçek gibi gözükmesi gerekiyordu. İkisi de çalındığına gerçekten inanmalıydı. | Open Subtitles | انه قريب من امثور, فكان يجب ان يبدو الأمر حقيقيا ويجب ان يصدقوا انه سُرق |
Sen şu sürekli soyulan adam olmalısın. | Open Subtitles | أنت هذا الرجل الذي سُرق مرات عديدة، أليس كذلك؟ |
CIA'den çalınanı bulmak için. Bu adamların boşa ölmediğini göstermek için. | Open Subtitles | لإستعادة ما سُرق من الإستخبارات المركزية للتأكد ان هؤلاء الرجال لم يموتوا سدى |
İtalyan mokasenlerini çaldılar mı? | Open Subtitles | هل سُرق حذائك ذو الكعب العال؟ |
Affedersiniz ama kargaşa sarı madde sizin gözetiminiz altındayken çalınınca başladı. | Open Subtitles | المعذرة, و لكن الأضطراب بدأ عندما سُرق العنصر الأصفر من ساعتُكَ. |
Lejyonlar zaten eve dönmek istiyor kartal çalındığından beri, isyana daha eğilimliler. | Open Subtitles | الفيالق كانت بالفعل تحن إلي الوطن و متجهمة حين سُرق النسر و الآن هي متمردة للغاية |
Buradan bir şeyin çalınıp çalınmadığını bilebilmek mümkün değil bence. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّ من الممكن معرفة إن كان سُرق شئ من هذا المكان |