"شارب" - Translation from Arabic to Turkish

• Sharp
• bıyık
• Sharpe
• bıyıklı
• bıyığın
• Sharps
• bıyığım
• bıyıkları
• bıyıksız
• içiciyim
• bıyığını
• bıyıklarını
• bıyıklarının
• bıyığı
• yap güzelce

Başka bir gazi olan Jacqueline Sharp tarafından buna sertçe karşı çıkıldı.
تلقى الكثير من المعارضة و خاصة من محاربة قديمة أخرى، جاكلين شارب.

Aslında, Jackie Sharp ile çok verimli bir konuşma yaptım.
في الواقع، كان لي محادثة منتجة جدا مع جاكي شارب

Sharp işini böyle yüzüstü bırakıp gidemezsin!
غودامن ذلك، فيك، لا يمكنك نفاد على حساب شارب.

Seninle ilgilenirken taksın diye sahte bıyık getirmesini de istedim.
لقد طلبت منها أن تحضر شارب زائف عندما يحين دورك

Ve Ken (Sharpe) ve ben kesinlikle biliyoruz ki bankacılara hükmetmeniz gerekir.
وكين شارب .. وانا نعلم ان اكثر ما نحتاج اليه .. هو كبح جماح المصرفيين

Şimdi de uzun bıyıklı, kısık gözlü bir yüze dönüştü.
والآن, تتحول الى وجه رجل كامل ذو شارب وعيون ضيقة

Bayan Sharp'ı tekrar Bellevue'ye yatırdılar.
هم فقط فحصوا السّيدة شارب في بيلفيو ثانية

Tony ödüllü yapımcı Jeffrey Sharp karısını rehabilitasyona yolladı.
منتج توني الفائز جيفري شارب رمى زوجته عادت إلى مركز تأهيل العقار

Aynı fikirdeyim Bayan Sharp. Bu evde kültürlü birini bulmak ne büyük zevk.
أنا أوافقك يا آنسة "شارب" يا لروعة أن تجد شخصاً مُثَّقَّفاً بهذا المنزل

Senin kadar becerikli bir kadın daha olamaz Becky Sharp.
لم يسبق وجود امرأة يمكنها التصرف مثلك يا "بيكي شارب"

Uzaması uzun sürmez. Yarım bıyık sadece.
لن يستغرق طويلا حتى ينمو ثانية انه فقط نصف شارب

Sizi ayırt edebilmek için biriniz bıyık takmalı.
لكى نستطيع التفرق بينكم, احدكما لابد ان يرتدى شارب

Tamam, birinci soru: bıyık bırakmayı düşünür müsün?
السؤال الأول هل تحب أن يكون لديك شارب كبير

Vernon Sharpe hesabındaki tüm parayı bir kaç saat önce çekmiş.
فيرنون شارب سحب كل المال من حسابه من عدة ساعات

Hiç bir şey yapmadı, Bayan Sharpe. Sadece Vernon için endişeleniyoruz.
لم يفعل شيء سيدة شارب نحن فقط قلقون على فرنون

Bayan Sharpe, korkarız ki torununuz yanlış bir nedenden dolayı hükümetin kendisinin peşinde olduğunu düşünüyor.
سيدة شارب نحن نخشى أن حفيدك يظن أن الحكومة في أثره لأسباب خاطئة

Beyaz saçIı,ince bıyıklı... Kendine güven dolu ve tamamiyle kaybolmuş..
شعره أبيض شارب خفيف يحلم بالثقة بالنفس و تائه تماماً

Benim bildiğim 15 senedir bıyığın yok.
لم يكن لك شارب طوال 15 عام التي عرفتك فيهم

Ve bence, "Snipe"ta yakaladığınız bu ruhu, birlikte "Sharps"a da taşıyabiliriz.
و أعتقد أنه معاً يمكننا أن نحقن روح سنايب في شارب

Ben serserinin tekiyim ve bıyığım var.
انا شخص فاشل,حسنا .بالاضافة انى لدى شارب

Eskiden komünistlerken hepsi nerdeyse 150 kiloydu ve üstelik bıyıkları vardı.
قديماً عندما كانت تحكمهم الشيوعيه كان وزنهم تقريبا،300 باوند ولديهم شارب

35 ve 39 yaşları arasında, sakalsız ve bıyıksız ama kel olmayan birini arıyordu.
‫ما بين 35 و 39 عاما ‫بدون لحية أو شارب ‫ولكن ليس أصلع.

Ben bir sosyal içiciyim, alkolik değilim.
أنا شارب إجتماعي ليس مدمن على الكحول

Bu fabrikan gelen toz Ravi’nin bıyığını ve giydiği her şeyi kaplıyor.
يغطي غبار هذا المصنع شارب رافي وكل شيء يرتديه.

İşte, otelde Wilma'nın bıyıklarını ağdalarken yaptığımız böyle bir şeydi.
هذا عادة ما نفعله في الفندق عندما ننزع شارب ولما

Eğer bir asi bıyığı uzatacak yaşta olsaydın seninle hemen çıkardım. Vay canına.
أتعلم ، لو كنت بعمر يسمح لك بتربية شارب كنت سأخرج معك حالاً