"شجعت" - Translation from Arabic to Turkish

    • destekledim
        
    • teşvik ettin
        
    • cesaretlendirdin
        
    • cesaretlendirdim
        
    Maçlara, baleye, operaya götürüyordum. Arkadaşlıklarını destekledim. Open Subtitles .و الى عروض الباليه و الأوبرا و شجعت أصدقائه
    Oradaki insanlar hakkındaki kararlarına izin verdim, hatta destekledim. Open Subtitles أنا سمحت، بل شجعت قراراتك بخصوص الناس هناك
    Bayan Kang ile olan arkadaşlığını destekledim çünkü şehrin güç odaklarına yaklaşmamızı istedim. Open Subtitles أنا شجعت صداقتك مع السيدة كانج لأنني اردت أن نقترب اكثر من مركز القوة في البلدة
    Yanlış olduğunu bildiğin bir haberle, başkalarını işlem yapmaya teşvik ettin. Open Subtitles لقد شجعت آخرين على التجارة بمعلومات تعلم مسبقا أنها خاطئة
    - Buna sen mi teşvik ettin? Open Subtitles هل شجعت على هذا ؟
    Hayır! O fanatikleri cesaretlendirdin ve dün gece onlardan biri Audrey Pell'e saldırdı. Open Subtitles كلا, أنت شجعت أولئك المتعصبون وفي الليلة الماضية,
    Kimi cesaretlendirdin? İsmini biliyor musun? Open Subtitles من شجعت, هل تعرف اسمه
    Anne, kızlarımı, daha modern bir şey yapmaları konusunda cesaretlendirdim. Open Subtitles لقد شجعت بناتى على أن يقدموا شيئا معاصرا
    Her zaman yeteneğini destekledim. Open Subtitles لقد شجعت موهبك دائماً
    - Onu sen mi teşvik ettin? Open Subtitles هل شجعت على هذا ؟
    Mary'i cesaretlendirdin, hepimizi, düşün- Open Subtitles لقد شجعت (ماري)، شجعتنا جميعاً.
    Evet birisini cesaretlendirdim ama hukuken bir şey yapmadım. Open Subtitles صحيح انني شجعت شخصاً على فعلها, لكن قانونيا, لم افعل شيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more