Görevim icabı, ve bir samuray olarak onurumu korumak için bunu yasaklıyorum. | Open Subtitles | لكي أنفذ واجبي وأحافظ على شرفي ،كمقاتل ساموراي فلا بد أن أمنع ذلك |
Muhafızım, onurumu korumaya çalışıyordu buna rağmen sen onu öldürdün. | Open Subtitles | وقد كان أمرا طبيعيا من حرسي الذود عن شرفي إلا إنك أطلقت سهمك وقتلت رجلي |
Sizinle tanışmak bir onur. Çok heyecan verici bir hikaye. | Open Subtitles | إنه لمن دواعي شرفي مقابلتكم هذه قصة مثيرة حقاً |
Müdür Bey, babamın mezarı üstüne, annemin hayatı üstüne ve bir izci olarak onurum üstüne bir daha kazmayacağıma yemin ederim. | Open Subtitles | أيها الآمِر، أُقسِم على قبرِ أبي، و حياة أمي و شرفي الكَشفي، أُقسِم ألا أحفِر بعدَ الان |
Çünkü sizi temin ederim burada alınan benim şerefim değil. | Open Subtitles | لأننى أؤكد لك، هذا ليس شرفي الذي يهان هنا |
Böylece senin ilahi iradenin gözcülüğünde gerçek Şerefimi bulabileyim. | Open Subtitles | ولأعثر على شرفي الحقيقي برعاية إرادتك الربانية |
Kuşkusuz, bir genetik bozukluğu... yaralı onuruma eklenmiş olabilirdi. | Open Subtitles | بشكل واضح , خلل وراثي كبير يُضاف إلى شرفي المجروح |
Sizler onurumu zedelediniz. Tutuklayın onu. | Open Subtitles | إنكم أيها الرجال تهينون شرفي وأصالتي، اقبضوا عليه |
Öylece otur orada, ve ben kendi onurumu savunayım. | Open Subtitles | فقط يَجْلسُ هناك، وأنا سَأُدافعُ شرفي الخاص. |
onurumu... Belki senin kaybettğin birşeyle değiştirebilirim. Annemin kolyesi ! | Open Subtitles | شرفي , ربما في المقابل سأعطيك شيئاً قد فقدتيه |
Fakat Avatar'ı yakalayamadım. Ya babam bana onurumu iade etmezse? | Open Subtitles | لكنني لم أحصل على الآفاتار ماذا إذا لم أستعد شرفي ؟ |
Dürüstlüğümden şüphe ediyorlar, onurumu sorguluyorlar. | Open Subtitles | كل الإحترام والتقدير يشككون في أمانة يجادلون في شرفي |
onurumu geri kazanmamın tek yolu Avatar'ı bulmamdan geçiyor. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لإستعادة شرفي هي بإيجاد الأفاتار و ذلك ما سأفعله |
Bu akşam size Bay Archie Knox'u takdim etmekten onur duyarım. | Open Subtitles | الليلة هي شرفي الكبير لتقدمة السيد آرتشي نوكس |
Bu şehrin yeni belediye olması için onu desteklemek benim için bir onur olacak. | Open Subtitles | هو سَيَكُونُ شرفي لدَعْمه كرئيس البلدية القادم هذه المدينةِ، |
İstediğim şeyin, onurum olduğunu sanmıştım. Ama aslında sadece seni memnun etmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد فكرت ان ما أردته كان شرفي و لكن حقيقة الأمر إني كنت أحاول إرضاءك |
Bu görevi onurum ve şerefimle o kadar tutarsız buluyorum ki buna daha fazla dayanamayacağım. | Open Subtitles | تحملت هذا المنصب الذي يتناقض مع شرفي و كرامتي، لم اعد استطيع تحمله |
Ama şerefim beni geceleri sıcak tutmayacak. | Open Subtitles | مع ذلك شرفي لَنْ يَبقيني دافئ في الليل. |
Sakın Şerefimi sorgulama. Serbest kalmasını kabul ettim. | Open Subtitles | لا تشكك في شرفي يا ولد لقد وافقت علي إطلاق سراحها |
Evet. Benim onuruma parti veriyorlar. Bara git. | Open Subtitles | إنهم يقيمون حفلة على شرفي ، إذهبي إلى المشرب |
Sonraki gün, benim şerefime Çinli bir çocuğu dövdü. | Open Subtitles | في ذلك اليوم، هزم صبيّاً صينياً على شرفي |
Uh, ikimizde ayağımızdan vurulduk, bu yüzden, uh,onurlu bir şekilde buradan çıkmak istiyoruz. | Open Subtitles | لقد أصيب كلانا في القدم لذا نعتقد .. أن إخلاء شرفي سيكون في النظام |
Öz oğlunun düğününde bana tecavüz ettin. Sonra da namusumu savunduğu için babamı öldürdün. | Open Subtitles | لقد اغتصبتني في حفل زواج ابنك ثمّ قتلت أبي من أجل دفاعه عن شرفي |
Pozisyonun sadece onursal. Kimse savasa gitmeni beklemiyor. - onursal mi? | Open Subtitles | المنصب ليس سوى منصب شرفي لا أحد يتوقع دخولك الحرب |
Evet,sert bir başlangıç oldu bizim için ama ilerleyen zamanda yakınlaştık.Ben de onu nedimem yaparsam ona ailenin bir bireyi olduğunu gösterebilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | بالطبع، لقد بدأنا بدايةً سيئة، ولكننا تقاربنا بشكلٍ قوي، واعتقدت أن تسميتها وصيفة شرفي رسميًا سيكون |
Ben sadece onurumun bu kadar ucuza satılık olmadığını söylüyorum. | Open Subtitles | أقول فقط أن شرفي ليس لبيع بهذا الثمن البخس |