"شعره" - Translation from Arabic to Turkish

    • saçları
        
    • saçını
        
    • saçlı
        
    • saç
        
    • saçlarını
        
    • saçına
        
    • saçının
        
    • saçından
        
    • Saçında
        
    • saçlarına
        
    • saçlarının
        
    • saçlarından
        
    • saçlar
        
    • saçlarıyla
        
    • kafalı
        
    Çelimsiz, bakımsız saçları bunalımdaki bir film yıldızı havası vardı. Open Subtitles كان رشيقاً, و شعره الناعم و مرتدياً ملابسه كنجوم الأفلام
    İki erkek kurbanın saçları da siyaha boyanmış, kadın olan da esmer. Open Subtitles كلا الضحيتين الذكور تم صبغ شعره بالأسود و الإمرأة ذات شعر داكن
    O uyurken saçını öpüp, nefesini koklamak, büyümesini izlemek nedir, hiç bilemezsin. Open Subtitles تقبل شعره و تشتم انفاسه عندما ينام و تراه وهو ينمو امامك
    Siyah saçlı. Puro içiyor ve genellikle hasır şapka giyiyor. Open Subtitles شعره أسود ويدخن سيجارا وغالبا ما يرتدى قبعة من القش
    Bu yaşta beyzbol şapkası takan bir adam görürseniz, 10'a 1, takma saç. Open Subtitles كلما رأيت رجلاً بهذا العمر يلبس قبعة بيسبول، فعلى الأرجح أن شعره مزروع
    Bir keresinde banyoda... saçlarını yıkarken... arkasında bir şeylerin olduğunu hissetmiş. Open Subtitles لقد قال لي ذات مرة في الحمّام عندما كان يغسّل شعره
    Müzisyen bir adam var. Beyaz saçları var. İyi çalamıyor. Open Subtitles هناك رجل يعزف هذه الموسيقى شعره أبيض، ولا يجيد العزف
    Hücresinde sonsuz günler geçirdi, güneş ışığı yoktu, bu yüzden gözleri de saçları ve sakalı kadar siyahtı. TED في الظلام، لذلك كانت عيناه سوداوين كسواد شعره وشاربه.
    Diğeri daha genç ve sarışın. Bayağı açık renk saçları var. - Kadınlarınki gibi. Open Subtitles رجل سمين ويرتدي قفازات والآخر أشقر شعره طويل
    Sence Sandy de sabah saçını bu şekilde mi yapmıştır? Open Subtitles هل تظن ان ساندي وضعها على شعره هذا الصباح ؟
    Sonra cesedini bir sandığa koy, anormal saçını da başka bir sandığa koy. Open Subtitles ثم يتخلص منها الجسم في الجذع، والتخلص من شعره مجنون في صندوق آخر.
    Vefat edenin gerçek saçını kullanarak kişinin gerçek boyutta kuklasını yapan birini tanıyorum. Open Subtitles اعرف رجلا يصنع دمية على شكل الرجل الميت بحجمه الطبيعي مستعملا شعره الحقيقي
    Drake Anderson olarak tanınan bu şahıs... 1.70 boylarında, koyu kahverengi saçlı ve boynunda bir örümcek dövmesi var. Open Subtitles انه مشهور باسم درايك اندروسن اندرسن من 5 قدم ل 10 شعره اسود غامق يوجد على رقبته وشم عنكبوت
    Koyu saçlı, orta boylu, geçici olarak Meksika'daki bir kampta yaşıyor. Open Subtitles شعره داكن ومتوسط الحجم يقيم حالياً في بلدية العصر الجديد بالمكسيك
    Elimde Ray'in bir eşyası olsaydı, bir parça saç veya giysi gibi onun bir parçası olan bir şey, bebek yapabilirdim. Open Subtitles لو كان عندى شئ يخص راى نفسه مثل خصلة من شعره أو قميصه أو أى جزء منه أنا أستطيع تحويله لدمية
    saç modeline gelince yıllarca saçıyla savaş halinde olan birinden dinle. Open Subtitles خذى النصيحة من شخص كان فى حرب طويلة مع مظهر شعره
    "İndie-rock" kliği ise benden ve bir de saçlarını eliyle düzeltmeyi bırakıp yıkanana kadar görüşmeyi reddettiğim bir çocuktan oluşuyor. Open Subtitles فرقه اندي روك والتي بها انا وطفل اخر ارفض ان اقابله حتى عندما يستحم, لا يتوقف عن تسطيح شعره بيده
    Umarım oğlumu utandıracak kadar ve kocamın güzel saçlarını kaybetmesini izleyecek kadar uzun yaşarım. TED أنا أتمنى أن أعيش طويلاً لأحرج ابني، وأشاهد زوجي وهو يفقد شعره الجميل.
    saçına bakarak bir adama aşık olan bir kadın hiç duymadım. Open Subtitles لم أسمع بفتاة تمنح رجلاً الحبّ لأنّ شعره جميل
    - Dewey Crowe'un saçının teline dokunamazlar yoksa taciz olur. Open Subtitles ديوي : هم لايستطيعون مس شعره من رأس ديوي كرو
    Süpermen; sergimizin en yeni konusu, büyük nezaketle müzemize saçından bir tutam bağış yapmıştı, böylece onun gerçekte ne kadar güçlü biri olduğunu anlayabiliyoruz. Open Subtitles السوبرمان، الموضوع معروضنا الأحدث، تبرّع بلطف أي ساحل شعره إلى المتحف، لذا نحن يمكن أن نرى كم قوي هو حقا.
    Evlerini arayın, adamın kanında ve Saçında kurşun taraması yapın. Open Subtitles ابحثوا بمنزلهم ابحثوا عن الرصاص بدمه و شعره
    Kokulu purolar içmeyecek. saçlarına briyantin sürmeyecek. Open Subtitles و لن يدخن السيجار الدهنى أو يستعمل الزيوت فى شعره
    Ben onun saçlarının biraz büyüyene kadar çok kısa kesilmesini istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أريد شعره إختصر حتى هو أكبر سنا كثير.
    - Onun saçlarından dolayı duştan çıkınca daha kirli hissediyorum. Open Subtitles كل مرة أخرج فيها من الحمام أتسخ أكثر بسبب شعره
    Gür saçlar, bir sürü kadın, asansörleri sever, ve kumsalda uzun yürüyüşler yapar. Open Subtitles , شعره كثيف , الكثير من النساء يحب المصاعد و السير على الشواطئ لفترات طويلة
    - Beni ofisine soktu, beni saçlarıyla ilgili söylediklerim yüzünden fırçalayacak sandım, tamam mı? Open Subtitles اذا قد قام بسحبى الى مكتبه و أنا اعتقدت انه سيعنفنى بشده بسبب هذا الشى الذى قلته بشأن شعره,صحيح؟
    * Kim bitli kafalı ters bir cesedi seçer ki? Open Subtitles من يمكنه أن يختار جثة مشقلبة مع قمل في شعره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more