"شقتك" - Translation from Arabic to Turkish

    • dairende
        
    • dairene
        
    • evine
        
    • dairen
        
    • daireni
        
    • evinde
        
    • evin
        
    • evini
        
    • dairenin
        
    • dairenden
        
    • evinin
        
    • dairenize
        
    • evinden
        
    • dairenizde
        
    • dairede
        
    Ve isteyeceğim en son şey, geçen sefer yaptığın gibi dairende baş başa kaldığımızda isteklerime karşı gelmen olur! Open Subtitles وأخر شىء أريده هو أن تفعلي الأشياء التي أطلبها منك عندما نكون لوحدنا في شقتك ليس مثل آخر مره
    Herhalde New York'daki minicik dairene bir tek bu sığar ama istersen, senindir. Open Subtitles إنه بالأرجح الشيء الوحيد الذي سيتلائم في شقتك الصغيرة في نيويورك، لكنها ملكك.
    evine şöyle bir bakınca, çok hırslı biri olduğun anlaşılıyor. Open Subtitles من منظر شقتك ,أستطيع أن أقول أنك شخص عاطفى جداً
    Düşün bakalım, ufacık dairen ve değersiz maaşınla benimle yaşayabilir misin? Open Subtitles هل تعتقد اني سوف ابقى في شقتك العفنة وراتبك الضعيف ؟
    daireni neden havaya uçurdum sanıyorsun? Open Subtitles ما الذي تتحدث عنه ؟ ـ لم تعتقد أنني فجرت شقتك ؟
    Sen-- Bebeğin evinde altına yaptı mı, altını değiştirmeyi öğrendin mi? Open Subtitles لكن أنت هل سبق لك أن جعلت طفلك يعبث في شقتك
    Senin kendi evin var, yine de hep buradasın. Open Subtitles هل أنا مزعج؟ لديك شقتك الخاصة لكنك هنا دائماً
    - Üç aydan beri en az haftada bir kere evini ziyaret ediyor. Open Subtitles منذ ثلاث أشهر تقريبا بدأ يتردد على شقتك مرة في الأسبوع على الأقل
    Ayrıca dairende görünmez bir yangın çıkarırsan o hâlâ yangındır. Open Subtitles والبدء في النار الغير مرئية في شقتك لا تزال نار
    Şimdi, kendi dairende yaşamaya ne dersin? Open Subtitles و الآن ما رأيك أن تحاولي العيش في شقتك الخاصة ؟
    Sırf inandığın için kanlar içindeki masklı bir adamı dairene taşımadın sen. Open Subtitles ما كنت لتنقلي رجل ملثم ينزف حتى الموت إلى شقتك بحسن نية
    Aslında, epey iyi hissediyorum senin dairene doğru sana bir avans vereceğim. Open Subtitles في الواقع، أنا أشعر بالروعة لدرجة سأدعك تبدأين الركض قبلي إلى شقتك
    İçimden bir his, seni bir an önce evine götürmem gerektiğini söylüyor. Open Subtitles انا خدت دفعة أنا أفضل أعيدك إلى شقتك بأقصى سرعتي
    Sokak ortasında akşınlar seni izliyor, serseriler evine giriyor. Open Subtitles كان هذا الأمهق يطاردك فى الشارع الشرطه تقتحم شقتك ألا ترين ؟
    New York'da nasıl olduğunu bilirsin. dairen her şeyindir. Open Subtitles هكذا تجري الأمور في نيويورك شقتك هي كل ما تملك
    daireni onun ödediği paraya almanı ya da onun satması için boşaltmanı istiyor. Open Subtitles هذا عادل جداً إنه يطلب منكِ شراء شقتك بنفس السعر الذي اشتراها به أو ترحلين و يبيعها
    Neredeyse evinde bulduklarım kadar ilginç olan ne biliyor musun? Open Subtitles أتعرف ما هو بالقدر المثير كالذي وجدته في شقتك تماماً؟
    Anahtaların, cüzdanın, elbiselerin, araban, evin, her şeyin. Open Subtitles حتى بعد أن تعلم أن كل شيء آخر قد ذهب؟ مفاتيحك, محفظتك, ملابسك سيارتك , شقتك, كل شيء
    Bence rutindir ama evini aramak bunun için biraz fazla gibi sanki. Open Subtitles ..سأقول بأنه اجراء روتيني ..ولكن تفتيش شقتك يبدو أكثر من ذلك بقليل
    Kızıma da, göç etmeye teşvik etmek için, dairenin anahtarını tesadüfen mi verdin? Open Subtitles وبالصدفة تعطي بنتي شقتك وتشجعها على الهجرة
    dairenden çıktım, aşağıya arabama gittim ve bizi izleyen arkadaşım peşimizden gelmiş. Open Subtitles تركت شقتك وهبطت الدرج وجدت صديقتي التي تطاردني قد تعقبتني إلى هنا
    Gidip eşini yaptırmak için evinin anahtarlarını ödünç alabilir miyim? Open Subtitles هل أستطيع استعارة مفتاح شقتك كي أصنع منه نسخة ؟
    Hani dairenize bir resim portföyü getirmiştiniz ya? Open Subtitles هل تذكر حينما كنت في شقتك وأنت جئت ببعض اللوحات ؟
    Garip çünkü oğlumun sesinin evinden geldiğine yemin edebilirim. Open Subtitles هذا غريب لأنني سمعت صوت إبني يخرج من شقتك
    Bu çalıntı basın kartını, balo salonunun planları ile birlikte dairenizde bulduk. Open Subtitles وجدنا هذا التصريح الصحافي المسروق في شقتك بالإضافة إلى مخطط لقاعة الرقص
    O dairede bizim için de yer var mı? Open Subtitles نعم,هل عندك غرفة فى شقتك الجديدة لعائلتك الكبيرة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more