| Her yıl büyüdüğü yeri hatırlayıp yardım ettiğiniz için çok Teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لكِ كثيراً على تذكّـركِ و مساعدتكِ للمكان الذي تربَّـت بهِ |
| Ve sana da Teşekkürler, hâlâ garaj kapımızın yarısı sarı. | Open Subtitles | و شكراً لكِ ، باب جراجنا مازال نصفه لونه أصفر |
| Minnettar kalırım. Çok Teşekkürler. O halde bu gece çıplak uyumayayım bari. | Open Subtitles | أقدر هذا ، شكراً لكِ ، ويجب أن أمتنع عن النوم عارياً |
| Her şey için çok Teşekkür ederim, ama şimdi gitmem gerek. | Open Subtitles | شكراً لكِ على كل شيء لكن أعتقد أنه علي الرحيل الأن |
| Yine de bunu hak edip etmediğimi bilmiyorum, ama Teşekkür ederim. | Open Subtitles | انا مازلت لا اعرف اذا كنت استحق هذا ولكن شكراً لكِ |
| Görünüşe göre eski bir diş olsa gerek. Onu derede buldum. Teşekkürler. | Open Subtitles | إنها أسنان قديمة أو أي شيء ما وجدتها في الجول, شكراً لكِ |
| Geçtiğimiz günlerde bu kadar çok şeyi hallettiğin için Teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لكِ لإهتمامك بالكثير من الأمور خلال الأيام القليلة الماضية |
| Hayır, Teşekkürler. Cesedi teşhis ettiğinizde yıkıldınız. | Open Subtitles | . لا ، شكراً لكِ لقد أنهرتِ عندما أكتشفتي الجُثة |
| Güzel sözlerin için Teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لكِ , دائماً تطلعيني بالأنباء المبهجة |
| - Buyrun, yol için. - Teşekkürler, madam. | Open Subtitles | هاكِ , هذا الطعام للطريق شكراً لكِ يا سيدتى |
| Teşekkürler, majesteleri. | Open Subtitles | شكراً لكِ يا صاحبة الجلالة انتبهوا جميعاً من فضلكم |
| Teşekkür ederim! öyle olmadığımı gerçekten biliyorum, fakat yine de Teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لكِ، لكن لا أعلم حقاً إنني كذلك لكن شكراً لكِ بأي حال. |
| - Oh, Teşekkürler. - Daha fazla bir yardımım olursa... | Open Subtitles | شكراً لكِ استطيع أن أقدم مزيد من المساعده |
| Onun için hiçbir şey yapmayın. Teşekkürler, Barones. | Open Subtitles | لا تشغلى بالكِ به، شكراً لكِ أيتها البارونة |
| Yine de bunu hak edip etmediğimi bilmiyorum, ama Teşekkür ederim. | Open Subtitles | انا مازلت لا اعرف اذا كنت استحق هذا ولكن شكراً لكِ |
| Teşekkür ederim. Ama yinede, bunu tek başına yapmaman gerekirdi. | Open Subtitles | شكراً لكِ ، لكن مازال عليكِ عدم القيام بذالك لوحدكِ |
| Bana bir şans tanıdın. Daha önce kimse yapmamıştı Teşekkür ederim. | Open Subtitles | لم يفعل أحد لي هذا من قبل لذا ، شكراً لكِ |
| Teşekkür ederim bana bir anne gibi yakın davranmadığın için. | Open Subtitles | لذا شكراً لكِ لعدم تصرّفك بأيّ شئ قريب من أمّ |
| Sadece bir tane kase ve biraz yiyecek. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | ـ إنه مجرد صحن وبعض من الطعام ـ شكراً لكِ |
| Bize bu büyük odayı verdiğin için çok Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أوه , شكراً لكِ كثيراً والسماح لنا بإمتلاك الغرفة الكبيرة |
| İkinci gün, anlamı daha büyük olurdu ama çaban için Sağol. | Open Subtitles | قد يعني هذا لي الكثير في اليوم الثاني لكن شكراً لكِ |
| Yok, bekleyeyim. Ona elden teslim etmek zorundayım, Sağ olun. | Open Subtitles | لا، لا بأس، أنا أريد تسليمه له بنفسي شكراً لكِ |
| Sağol.Siz de Sağolun çocuklar. Arkamda olduğunuzu bilmek güzel. | Open Subtitles | شكراً لكِ , وشكراً لكم يا رفاق من اللطيف معرفة انكم متواجدون لدعمي |