Richard'ın herşeyi başlattığı o zamanları hatırlamanın oldukça ilginç olduğunu düşünmüştüm. çok teşekkür ederim, Richard, buraya gelmek hayatımın büyük ve keyifli bir parçası oldu. | TED | إنه لمن الممتع تذكر تلك الأوقات حينما نجح ريتشارد في بدء كل هذا. شكرًا جزيلًا ريتشارد. لقد كان المجيء إلى هنا جزءًا ممتعًا من حياتي |
Onlara da çok teşekkür ederim, izin verdikleri için. | TED | شكرًا جزيلًا لهم لإتاحة الفرصة لي للقيام بذلك. |
- Üstüme giyecek alıyorum, çok teşekkürler. Polisler buraya geldi. | Open Subtitles | ـ أبتاع ملابس، شكرًا جزيلًا لكِ ـ كانت الشرطة هنا |
Pekâlâ, çok teşekkürler ve ne istiyorsanız ve ne ye ihtiyacınız varsa yazdırmaya başlayın bir an önce. | TED | شكرًا جزيلًا لكم، وابدأوا بطباعة ما تشاؤون، وتحتاجون إليه. |
- Onun seni hatırlayacağını kim söyledi? - Çok sağ ol. | Open Subtitles | .ـ أعتّقد اَنهّن يتذّكرنك أيضًا .ـ شكرًا جزيلًا |
Beni Orson Lisesi'ne davet ettiğiniz için Çok teşekkür ettiğimi söylemek isterim! | Open Subtitles | وأردت فقط أن أقول شكرًا جزيلًا على دعوتي لمدرسة أورسن الثانوية العزيزة |
Bugün beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim, size şunu söyleyen ilk kişi olmalıyım: Salondan ayrılmadan önce ellerinizi yıkayın. | TED | شكرًا جزيلًا لكم على إنصاتكم لي اليوم، يمكنني أن أكون أول من يقول لكم: اغسلوا أيديكم حين تغادرون المسرح. |
Öncelikle, bu şirketin bir parçası olduğunuz için çok teşekkür ederim ki hiçbir sorun çıkmayacağından eminim. | Open Subtitles | أولًا، شكرًا جزيلًا على مشاركتكم في هذا الأمر فلقد قمنا بعمل جيد |
Kendi sistem kontrolümü yapabilirim. çok teşekkür ederim! | Open Subtitles | أنا قادر على إجراء تشخيصي بنفسي، شكرًا جزيلًا. |
Çünkü bir şeyler yapabilirim. çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | لأني قد أقدر على فعل أمرٍ واحد شكرًا جزيلًا لك |
çok teşekkür ederim. Barbie bebek gibi hissediyorum. | Open Subtitles | شكرًا جزيلًا أبدو كأنني دمية بوب ماكي باربي |
Davetine çok teşekkür ederim. Yeni insanlarla tanışmak çok güzeldi. | Open Subtitles | شكرًا جزيلًا لك على دعوتي, كان رائعًا جدًا مقابلة أناس جدد. |
Theaster, bugün burada bizimle olduğun için çok teşekkürler. | TED | ثياستر، شكرًا جزيلًا لكونك هنا معنا اليوم. |
Bunun için kalpten çok teşekkürler. | TED | شكرًا جزيلًا على ذلك، حقًا. دانيال كيش: شكرًا. |
CA: çok teşekkürler. Bu çok ilgi çekiciydi. | TED | كريس: شكرًا جزيلًا. كان ذلك رائعًا حقًا. |
Chris Anderson: Shep, geldiğin için çok teşekkürler. | TED | كريس أندرسون: شكرًا جزيلًا على حضورك، شيب. |
Shep, başardığın şey için ve geldiğin için çok teşekkürler. | TED | شيب، شكرًا جزيلًا على ما أنجزته ولحضورك معنا. |
Her şey çok iyi gidiyor. Çok sağ ol. | Open Subtitles | هذا يمضي بشكل جيد للغاية شكرًا جزيلًا |
Beni korumaya çalıştığın için Çok sağ ol. | Open Subtitles | لذا شكرًا جزيلًا لكِ على حمايتي! |
CA: Joanne Chory, Çok teşekkür ederiz. | TED | ك.أ: جوان خوري، شكرًا جزيلًا لك. |