| Neden gidip babanla ya da başka bir şeyle dövüşmüyorsun? Teşekkürler. | Open Subtitles | لمَ لا تذهب وتتدرب مع والدك أو شيء ما، شكرًا لك |
| Harika. Teşekkürler Sayın Büyükelçi. Bunu oylamaya sunmaya karar verdiğimizde size bildiririm. | Open Subtitles | رائع، شكرًا لك سيادة السفير سأعلمك حين نقرر متى نعيد طرح الأمر |
| - Kordonun arkasında geçmemenizi rica ediyoruz. Lütfen. - Teşekkürler. | Open Subtitles | ـ لقد طلب منك البقاء خلف المنصة.أرجوك. ـ شكرًا لك. |
| - Eminim yakacak toplanmasına minnettar olacaktır. - Sağ ol. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه سيُقدّر المساعدة على جمع الحطب, شكرًا لك. |
| Teşekkürler, bu arada açık büfede 400 kiloluk bir kadın arbede çıkarıyor. | Open Subtitles | شكرًا لك يجب أن أعلمك ثمة امرأة ضخمة تتشاجر في المائدة المفتوحة |
| Zaman ayırdığınız için Teşekkürler bayan. Bu karşımızda bir şekil değiştiren olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | شكرًا لك على وقتكِ يا سيدتي حسنًا, ذلك يؤكد أننا نتعامل مع متحول |
| CA: Teşekkürler sohbetin için, şunu da ekleyeyim, konuşmada kullandığın görseller çok ilham verici, çok güzeldi. | TED | كريس: حسناً، شكرًا لك على ذلك ويجب أن أقول، الصور التي عرضتها للشوارع متعددة الاستخدامات هي حقًا ملهمة وجميلة. |
| - Geç kalsan da, kalmasan da benim için her zaman güzelsin. - Teşekkürler. | Open Subtitles | ـ متأخرة أم لا، فأنّكِ تبدين جميلة دومًا ليّ ـ شكرًا لك |
| Evet, Kaptan, geldiğiniz için Teşekkürler. | Open Subtitles | أجل، القائد، شكرًا لك على قدومك. شكرًا لك. |
| Tamam,öncelikle Beni seçtiğin için Teşekkürler. Bunu her zaman hatırlayacağım | Open Subtitles | حسنٌ ، أولًا ، شكرًا لك لتعييني دائمًا سأقدّر الوقت الّذي قضيناه معًا. |
| Teşekkürler, çavuş. Bu olanlara inanamıyorum. | Open Subtitles | شكرًا لك ، أيها الرقيب لا أستطيع أن أصدق هذا |
| Ciddiyim. Teşekkürler. | Open Subtitles | لا قصص حول الجامعة أعني هذا ، لكن شكرًا لك |
| Kahve için Teşekkürler. Akşam görüşürüz. | Open Subtitles | نعم ، شكرًا لك على القهوة سأراكِ على العشاء |
| Görünen köy kılavuz istemiyor, evet. Köpeğe yardım ettiğiniz için çok Teşekkürler. | Open Subtitles | يبدو أن الأمر هكذا ، أجـل شكرًا لك على مساعدتك |
| Bunu bilmek için medyum olmaya gerek yok, ama yine de Teşekkürler. | Open Subtitles | حسنـًا، هذا لا يحتاج أن تكون وسيط روحي لمعرفة ذلك، لكن شكرًا لك |
| Bu kadar hızlı geldiğin için Teşekkürler. | Open Subtitles | مرحبًا , شكرًا لك على القدوم سريعًا إلى هنا |
| Yardımın için Teşekkürler. Sana bunları hediye ediyorum. | Open Subtitles | شكرًا لك لإهتمامك وقلقك، لا يمكنني أن أعوضك سوى بهذه المنتجات التجميلية |
| Anlayışlı olduğun için Sağ ol ve umarım bu dostluğumuzu etkilemez. | Open Subtitles | شكرًا لك على تفهّمك، وآمل حقًّا ألّا يؤثّر هذا على صداقتنا. |
| Benim bir... Evim ve eşyalarım var. Yani her şey var, Sağ ol. | Open Subtitles | لا، أنا بخير، فلدي منزل وعائلة لذا أنا لا أحتاج لهذا، شكرًا لك |
| - Teşekkür ederim. - Diyor ki gazeteler... | Open Subtitles | ـ شكرًا لك ـ يقول أن مزاج الصحف.. |
| Bi anda minnet dolu oldun. Ama Sağol | Open Subtitles | تقدير مفاجئ بدون مناسبة، لكن شكرًا لك حقًا |
| - İyi iş çıkardın, Diamond. - Sağ olun, başkomiserim. | Open Subtitles | اعتقال جميل يا دياموند - شكرًا لك يا قائد - |
| Albay Choi hizmetinizden dolayı Teşekkür ederiz. | Open Subtitles | العقيد تشوي، شكرًا لك على عملك المُشرّف. وأيضًا، مرحبًا بعودتك إلى الوطن. |