Amanda, hayatımdaki her şeyle ilgili şüphelerim var senle ilgili hislerim hariç. | Open Subtitles | اماندا , لدي شكوك حول كل شئ في حياتي ماعدا شعوري اتجاهك |
Kimin kime baktığını bilmiyorum, ama herkesin bana baktığına dair şüphelerim var. | TED | لا أعرف من يشاهد من ولكن لدى شكوك أن كثير من الناس يراقبوني |
Her ne kadar sevgili hayat arkadaşına güveniyorsa da... içini kemiren o şüphe zihnine işkence eden bir düşünceye dönüştü. | Open Subtitles | على الرغم من أنه شعر أنها إهانة كبيرة لزوجته الحبيبة شكوك مزعجة استحوذت على عقله |
Kuzey'in nükleer program yürüttüğü şüpheleri ve ABD donanmasının Güney Denizi'ne ilerleyişi arasında ülkede gergin bir hava hakim. | Open Subtitles | التوتر بلغ أعلى مستوياته وسط شكوك من كوريا الشمالية بشأن برنامجها النووي وتقدم سفن الولايات المتحدة في بحر الشرق. |
Hala Bay Vole hakkında şüphen varsa, seninle bir kutu purosuna bahse girmeye hazırım. | Open Subtitles | اذا كان لا يزال لديك شكوك حول مستر فول فاٍننى لا أمانع على الرهان معك على علبة سيجار |
Ve şüphem yok ki bu, barışı korumak için aldığım önlemleri destekleyecektir. | Open Subtitles | وبسبب هذا ليس لدي أي شكوك في الإجراءات التي اتّخذتها لأقيم السلام. |
Aya gitmek için Rusları yenebilmemiz hakkında çok ciddi şüpheler vardı. | Open Subtitles | كانت هناك شكوك كبيرة أننا سنستطيع السير على القمر قبل الروس |
gelinliğin çok uzun, sevgilim... fakat bu evlilik hakkında şüphelerim var. | Open Subtitles | رداء الزفاف هذا , قريبا جداً سترتديه ، عزيزتي لكن عن هذا الزواج ، لدي شكوك |
Son söz olarak, bu 6 iddiayla ilgili şüphelerim var. | Open Subtitles | وأنا أجيبك، لم لا؟ وفي النهاية، لدي ستة شكوك تتعلق بالستة إدعاءات المذكورة |
Onun sadece espriler için Yahudiliğe geçtiğine dair şüphelerim var. | Open Subtitles | عندي شكوك بأنه اعتنق اليهودية بغية النكات، ليس إلا. |
İçimde bunun tamamen başarılı bir operasyon olacağına dair hiçbir zaman şüphe olmamıştı. | Open Subtitles | لم تساورنى شكوك فى أن هذه العمليه ستنـجح نجاحـاً سـاحقـاً |
Olayların seyri sırasında, Yüzbaşı, ölüm kalım meselesi kararlar alırken, hiç şüphe ya da korku belirtisi gösterdi mi? | Open Subtitles | أثناء وقوع الحادث, هل أظهرت شكوك أو خوف عندما اضطرت الى اتخاذ هذهـ القرارات المصيرية |
Olayların seyri sırasında, Yüzbaşı, ölüm kalım meselesi kararlar alırken, hiç şüphe ya da korku belirtisi gösterdi mi? | Open Subtitles | أثناء وقوع الحادث, هل أظهرت شكوك أو خوف عندما اضطرت الى اتخاذ هذهـ القرارات المصيرية |
Tanrının size güldüğünü gördüklerinde, ne şüpheleri varsa hepsi gidecek. | Open Subtitles | ستنتسى أي شكوك لدى الناس عندما يرون القدر يبتسم لك |
Bir kere, hakkında taşıyabileceğiniz şüpheleri sildi. | Open Subtitles | أولا : أزالت أى شكوك ربما تكون لديك نحوها |
Bu konuda şüphen olmadığı için şanslısın. | Open Subtitles | أنك محظوظة لأنك لا تملكين أي شكوك في علاقتك أبداً |
O andan beri hiçbir şüphem, korkum ya da pişmanlığım olmadı. | Open Subtitles | لم تراودني ابدا اي شكوك, مخاوف او اي ندم من حينها |
Sebep ve kasıt olabileceğine dair kuvvetli şüpheler olduğunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | أعترف أن هناك شكوك قوية حول الدافع والنية. |
Hadi, yavrulardan gözümüzde şüpheli duruma düşmüş olanları alalım, sonra da hemen, bunu araştırmak için koridorun sonundaki odaya gidelim. | Open Subtitles | دعونا نلقي الشباب لدينا شكوك حول وانتقل على الفور إلى الغرفة الأخيرة للتحقق من ذلك. |
Ne yani, yemeği paylaşmak kız kardeşinin bütün şüphelerini giderecek mi? | Open Subtitles | إذن ,ماذا ؟ تقاسم شريحة لحم سيٌزيل كل شكوك الشقيقة ؟ |
Amerikan Hava Kuvvetleri'nin, teslimiyetin birkaç hafta içinde olacağına şüphesi yoktu. | Open Subtitles | القوات الجوية الأمريكية لم يكن لديها شكوك أن قرار الأستسلام سيُتخذ فى ظرف أسابيع لا أكثر |
Uzun zamandır senin hakkında kuşkularım vardı, şimdi haklı olduğumu anladım. | Open Subtitles | لوقت طويل كان لدى شكوك بشأنك والآن عرفت أننى كنت على حق |
Ama Regina anladığım kadarıyla sen ve kızının babası hastaneden eve döndükten kısa bir süre sonra bazı şüpheleriniz oldu. | Open Subtitles | لكن، ريجينا، من ما فهمته أنت واب ابنتك كانت لديكم شكوك بعد فترة قصيرة بعد العودة للمنزل من المستشفى. صحيح؟ |
Pawnee'de şüpheye düşersen, salataya bok at. | Open Subtitles | عندما تأتيك شكوك و أنت في مدينة باوني سلطة سلمون هي الحل |
5.labaratuvar ile ilgili kuşkuların var gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن لديك شكوك بخصوص المختبر الخامس |
- Sinclair, Philip'in kaydıyla oynadığımdan şüpheleniyor. | Open Subtitles | سينكلير لديها شكوك انني عبثت بسجل فيليب |
Ve kredi notu ajansının kevaşeleri... hiç soru sormadan yüzde 92-93 AAA notu veriyor. | Open Subtitles | ثم تقوم وكالات التقييم بوضع 92 لـ 93 تقييم للسندات الثلاثية من الفئة الأولى بدون شكوك |