| Dans pistinde şeytani bir canavar gördüğünü iddia edenler olmasaydı... hepsi buna inanırdı. | Open Subtitles | ربما يهلوسون حيث ان الشهود يقولون أنهم شاهدوا وحش شيطاني على أرضية الرقص |
| Bu elektromanyetik enerji kızlarımızı ve erkeklerimizi kısırlaştıran şeytani bir planın parçasıdır. | Open Subtitles | هذه الطاقة الكهرومغناطيسية هو برنامج شيطاني سري لتعديل الجهاز التناسلي الببيولوجي لفتياتنا |
| Orada bir şeytan olabilir yada South Beach'de iki tane. | Open Subtitles | لابد أن هناك كائن شيطاني أو أثنان على الشاطئ الجنوبي |
| İtalya'da yapılan başka bir araştırmada, araştırmacıların ektiği sahte anı "Çocukken bir şeytan girme olayına tanıklık ettin." | TED | وفي دراسة في إيطاليا، زرع الباحثون الذاكرة الزائفة، عندما كنت طفلا، أنك شهدت لبس شيطاني. |
| İmgeni anlayabilmenin bir yolu olabilir, iblis işi gibi gözüküyor. | Open Subtitles | على حسب وصفك لرؤيتكِ فهذا يبدو عمل شيطاني |
| Seni yedi çocuk annesi olarak düşünmek şeytani bir haz veriyor. | Open Subtitles | إن شيطاني تسعده فكرة أنك أم لسبعة أطفال. |
| Kalbi ve vücudunu tüketen zehir onu şeytani bir canavara döndürmüş. | Open Subtitles | سم الكراهيه , الذي حول قلبه وجسمه الى وحش شيطاني |
| Dişlerinin arasından yalan söyleyen... şeytani plakları alan... ve esrar içen bir çocuk. | Open Subtitles | صبي الذي يكمن من خلال أسنانه ... يشتري سجلات شيطاني ... ويدخن مخدر. |
| şeytani saldırıların hikayeleri her kültürde ve inanışta aynıdır. | Open Subtitles | انها تضع تصور لهجوم شيطاني مشترك في كلّ الثقافات والأديان. |
| Öylesine bir saldırı gibiydi. şeytani yankesicilik gibi. | Open Subtitles | لقد كان كهجوم بالمُصادفة، كمرور شيطاني عابر |
| Gerekirse şeytani yardım al, Belthazor. | Open Subtitles | يمكنك الحصول على مُساعِد شيطاني إن احتجت |
| şeytan gibi bir çocuğun, şeytan bir adam olabileceği uzun bir zaman. | Open Subtitles | وقت كاف لطفل شيطاني ليكبر ويصبح شيطانا بالغا |
| Batıdaki topraklarda şeytan bir şeyler peşinde Prens Ashitaka. | Open Subtitles | هناك عمل شيطاني في الارض الغربيه ايها الامير شيتاكا |
| Bu şeytan konuşmasıdır! Sen hem bir işçi hem de bir baba olarak başarısızsın! | Open Subtitles | هذا كلام شيطاني ، انت فاشل كعامل وكوالد ايضا |
| Doğruyu söylemek gerekirse o kızda bir kötülük var ama bir şeytan değil anladın değil mi? | Open Subtitles | , في الحقيقة لقد كانت بكل تأكيد مسكونه بشيطان , لكنها ليست كائن شيطاني أتفهم ما أقوله؟ |
| Bize Belthazor'u bulmak için yardım edecek olan iblis kelle avcısı. | Open Subtitles | إنه صائد جوائز شيطاني وهو هنا لمساعدتنا في العثور على "بلثازور" |
| Hala, onun iblis olup olmadığından emin olmadan gidip bir yargıcı ortadan kaldıramazsın. | Open Subtitles | مازلتم لا تستطيعون قهر القضاء من دون التأكد بأنه شيطاني بالفعل |
| Ayrıca korunan iblis boyutlarına girip çıkabilen birine ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | وشخص يستطيع الإنتقال من وإلى بُعد شيطاني. |
| Güvenlik kameralarında gördüklerime göre şeytanın ele geçirmesinden bahsediyoruz. | Open Subtitles | مما شاهدته على كاميرات المراقبة، نحن نتحدث عن حالة استحواذ شيطاني |
| Evet. Bir şeyler... Şeytanca. | Open Subtitles | أجل ، شيء شيطاني |
| şeytanım Tollanların onları durdurabileceğini biliyordu. | Open Subtitles | عرف شيطاني أن تولان سوف توقفهم |
| Kilise tarafından ona zulmedilmiş olabilir ama o bir satanist veya kilise karşıtı biri değildi. | Open Subtitles | ربما يكون قد اضطهد من جانب الكنيسة لكنه لم يكن شيطاني أو ضد رجال الدين |
| Mührü doyurmak gerekiyor. Yoksa şeytana dönüşürüm. | Open Subtitles | ـ يجب أن يتم إرضاء العلامة ـ وإلا سأتحوّل لكائن شيطاني |
| Orada avcılar olacak ve içeri girip senin iblisle bağlantılı doğaüstü bir ucube olduğunu ilan etmek pek iyi olmaz. | Open Subtitles | لا أعرف إن كان الذهاب إلى هناك و إعلان أنك ذو قوة خارقة غريب الأطوار و لك إتصال بكائن شيطاني هى أفضل شئ نفعله ،مفهوم؟ |
| Bir şeytanla ömrünü değiştirmek için anlaşma yaptın. | Open Subtitles | لقد عقدتِ صفقة مع كائن شيطاني مقابل روحكِ |
| Uyuşturucu ve şizofreni, ele geçirilme gibi görülen 2 ortak dert. | Open Subtitles | حسنا,ادمان المخدرات و انفصام الشخصية هما أمران غالبا يظهران كتلبس شيطاني |